Anominin Kurumlaşması:

Biliyorsunuz “anomi” kuralsızlık durumu demek.

“Anomi” kurumlaşınca ne olur?

***

Yüz gazeteci, yüzlerce komutan, asker sivil, pek çok bilim insanı, yazar, rektör, hekim, cerrah, öğrenci tutuklu…

Günlerce, aylarca, yıllarca!

Hukuk, demokrasi, insan hakları ayaklar altında…

Feryatlar yükseliyor…

Sorumluların kulakları tıkalı…

Yükselen feryatları duymuyor!

Vicdanlar susturulmuş…

Biat kültürü her yerde egemen!

***

Hâkimler ve savcılar hallaç pamuğu gibi atılıyor…

Soruşturmalar, suçlamalar, cezalar, tayinler gırla gidiyor…

“Yetmez ama evet” çılgınlığı bütün eleştirilerin önünü kesiyor:

Bu çılgınlık; insan aklına, vicdanına, evrensel hukuka bir set oluşturuyor; biat kültürü ile birlikte ülkenin üstüne bir kara bulut gibi çökmüş!

***

Seçmen desteğinin yarısına sahip olan cephede yer alanlar, sadece öbür yarıyı yok saymakla kalmıyor…

Demokrasiyi, insan haklarını, evrensel hukuk kurallarını da ayaklar altına alıyor!

Cehalet akıllarını engellemiş…

İhtiras gözlerini karartmış!

“Kifayetsiz muhteris” bir yaklaşım:

İktidar hırsı, otoriter ve totaliter dogmatizmin ürettiği “cehaletle” birleşince ortaya bir Frankenştayn çıkmış:

Birbiriyle uyumsuz organlardan oluşan, beyni işlemeyen, vicdanı olmayan, ne yapacağı kestirilemeyen, herkesi tehdit eden bir canavar!

***

Son olaylar “iktidarın adamlarına” da dokunmaya başlayınca pek çok yorumcunun sesi yükseldi:

“Bir yanda MİT ve hükümet, öbür yanda polis ve adalet, iki cephe oluştu” deniyor…

Ya da “AKP-Gülen Cemaati çatışması”.

“İktidar içindeki saray kavgaları”, “Derin devlet içinde çatışma” diyenler de var!

Aslında, Orhan Bursalı’nın da önceden haber verdiği bu çatışmalar, bu çatlaklar hiç de şaşırtıcı değil…

Bekleniyordu, geç bile kaldı!

***

Toplumların kendilerine özgü işleyiş kuralları vardır.

Bunları bilmezseniz, kaba gücünüze güvenir, sonsuz bir iktidar hırsıyla her aklınıza geleni yaparsanız…

Söylemlerinizle eylemleriniz birbirini tutmazsa…

Üstelik hem söylemleriniz, hem eylemleriniz aydan aya, günden güne hatta saatten saate değişirse…

Her yaptığınızın doğru olduğuna inanır, her itirazı ihanetle suçlarsanız…

Olacağı budur:

Hiç kimseyi dinlemeseniz bile, karşınızda hiç kimse duramasa dahi, sonunda birbirinize düşersiniz!

Çünkü kendi içinizde bile tutarlı değilsinizdir…

Toplumu, kaldıramayacağı bir gerilimle karşı karşıya bırakmışsınızdır…

İktidar nimetlerinin paylaşımında, iktidar gücünün denetiminde ihtiraslarınız öne geçmiştir…

Cehaletiniz ve ihtirasınız önünüzü görmenizi engeller!

***

Bugünkü krizi, iktidarın ittifakları, on yıllık uygulamaları, yasa değişiklikleri, kadrolaşmaları yaratmıştır…

Hiç kuşkunuz olmasın, kısa bir zamanda da çözülecektir.

Ama bu çözüm de sizi aldatmasın…

Bu yapı daha pek çok krize gebedir…

Çünkü “anomi” kurumlaşmıştır!

\n