Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bu yasayla seçim olmaz, olamaz, olmamalı!

27 Şubat 2018 Salı

Dün Cumhuriyet’te, değerli gazeteci Emine Kaplan’ın, yeni seçim yasası ile ilgili bir haberi yayınlandı.
Seçimlerin neredeyse “açık oy-gizli sayım” diye nitelenebilecek bir biçimde yapılmasını öngören yeni yasanın bir takım maddelerinin gerekçelerini de açıklayan haberin bazı bölümlerini, kendi yorumlarımı da katarak sevgili okurlarımın dikkatine sunuyorum.

***

Aynı binadaki seçmenlerin dağıtılmasına ‘gizli oy’ gerekçesi:
Seçmen listelerini, “sahte seçmenler var mı” diye denetlemek isteyenlerin, kendi binalarındaki kişileri kontrol ettiği ve en sağlam yolun bu olduğu bilinir.
Yeni yasa bu denetimi olanaksız kılıyor:
Öneriyle, aynı binada oturan seçmenlerin hane bütünlüklerinin korunması ve aynı seçim bölgesinde kalmaları koşuluyla farklı sandık bölgelerine kaydedilmelerine ilişkin madde, “anayasada yer alan seçimin serbestliği ve gizli oy ilkesini sağlamak” gerekçesine dayandırılıyor.
Bu durum, “AKP’nin de 15 yıllık iktidarda olduğu dönem de dahil bugüne kadar yapılan seçimlerin ‘seçimlerin serbestliği ve gizli oy ilkesine’ uygun yapılmadı mı?” sorusunu akıllara getiriyor.

***

Kamu görevlileri daha iyi sayarmış!: Sandık başkanlarının iktidarın emrindeki bürokratlardan oluşması, oy sayım sürecinin güvenliğini bütünüyle tehlikeye atmaktadır.
Siyasi partilerin bildirdiği isimlerin sandık başkanı seçilmesini kaldıran, sandık başkanlarının ilçe seçim kurulu başkanlarınca kamu görevlileri arasından seçilmesini öngören maddenin gerekçesi, “Mevcut düzenlemedeki iyi ün yapmış kişiler kavramının afaki niteliği ve bu kişilerin belirlenmesindeki güçlük nedeniyle, uygulamada sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Teklifle, birlikte yapılan seçimlerde oy pusulalarının aynı zarfa konulmasının öngörülmesi ve seçim ittifakı müessesesine yer verilerek sandık sonuç tutanaklarına işlenecek bilgilerde değişiklik yapılması nedeniyle, oy kullandırma ve sayım döküm işlemlerinde aksaklıklar yaşanmaması için bu işlemlerin daha nitelikli ve liyakatli kişilerce yapılması gerekmektedir. Bu hususlar nazara alınarak sandık kurulu başkanlarının kamu görevlileri arasından belirlenmesine yönelik değişiklik yapılmaktadır” biçiminde açıklandı.

***

‘Sahtecilik’ itirafı:
Yeni yasa, 16 Nisan 2016 Halkoylamasındaki mühürsüz zarf ve mühürsüz oy pusulası rezaletini de yasallaştırıyor. (Ama elbette, vicdanlarda “meşrulaştıramıyor!”)
Geleceğe ilişkin gibi görünen ama esas olarak, “Geçmişteki bir suça dönük aklama” niteliği de taşıyan bu madde, bence yeni yasanın çok önemli bir kötülüğü.
Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan zarf ve oy pusulalarından, üzerinde YSK filigranı, amblem ve ilçe seçim kurulu mührü bulunanların geçerli sayılacağına ilişkin maddenin gerekçesinde, ‘sahtecilik’ itirafı yer alıyor.
Gerekçede, “Zarfların ve oy pusulalarının ilçe seçim kurulunun mührüne ilaveten sandık kurulu tarafından da mühürlenmesinin sahte zarf ve oy pusulası kullanımını önlemek için alınan ilave bir güvenlik önlemi olduğu” belirtilerek, “Ancak sandık kurullarının zaman zaman sehven zarfları mühürlemedikleri görülmektedir. Üzerinde YSK filigranı ve amblemi ile ilçe seçim kurulunun mührü bulunması sebebiyle yetkili seçim kurulları tarafından gönderildiği hususunda şüphe bulunmayan zarfların sadece sandık kurulunun ihmaliyle mühürlenmemesi bu zarfları geçersiz kılmayacaktır” ifadesi yer aldı.

***

Bu yasa ile yapılacak seçimler ne meşru sayılabilir ne de demokratik!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump hoş mu geldi? 7 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları