Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

AB'nin Türkiye 2011 İlerleme Raporu'nda Silivri Davaları

16 Ekim 2011 Pazar
\n\n\n

Sevgili okurlarım, bugün Avrupa Birliğinin Türkiye 2011 İlerleme Raporundan tarihe geçen satırları aktarmak istiyorum.

\n

Bu belge 12 Ekim 2011 tarihinde Brükselde açıklandı.

\n

Alıntıları, TC Avrupa Birliği Bakanlığının resmi internet sitesindeki Türkçe çeviriden aynen yaptım

\n

Sadece okunma kolaylığı sağlamak bakımından birkaç satır başı kullandım; onun dışında herhangi bir müdahale veya ekleme -çıkarma söz konusu değildir.

\n

Alıntılar, belgenin Siyasi Kriterleradlı 2. bölümünün Demokrasi ve hukukun üstünlüğübaşlıklı kısmındandır; alıntı yapılan sayfaların numaralarını, metinlerden sonra parantez içinde gösterdim.

\n

Buyrun birlikte okuyalım:

\n

Türkiyede darbe planı iddiaları karşısında açılan ilk dava olan Balyoz davası, Aralık 2010da başlamıştır. Gölcük Donanma Komutanlığındaki delillere el konulmasının ardından, yüksek rütbeli eski komutanlar da dahil, toplam 163 ordu mensubu (106sı muvazzaf) tutuklanmıştır.

\n

Tutuklanan ordu mensupları, güç ve şiddet kullanarak hükümeti devirme girişiminde bulunmakla suçlanmışlardır.

\n

Sanıkların serbest bırakılmalarına yönelik talepler reddedilmiştir. Resmi verilere göre, sanık sayısı 18’i tutuklu olmak üzere 224e yükselmiştir.

\n

İddianamede sözü edilen bazı delillere erişimin kısıtlanması, savunma hakkı ve adli yargılanma hakkına ilişkin endişelere neden olmuştur.

\n

Gözaltı kararlarına ilişkin ayrıntılı gerekçeler gösterilememesi savunma tarafından dile getirilen bir diğer endişe kaynağıdır. (Bkz. Güvenlik güçlerinin sivil denetim bölümü) (ss. 5-6)

\n

Suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekona karşı açılan dava devam etmiştir.

\n

Adli soruşturma daha da genişletilmiş ve resmi verilere göre sanık sayısı 53’ü tutuklu olmak üzere 238e yükselmiştir.

\n

Medya mensuplarının söz konusu suç örgütüne dahil olduğu iddialarına ilişkin soruşturma, aralarında Ergenekon soruşturmasının önde gelen destekçilerinin de yer aldığı çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasıyla devam etmiştir.

\n

Mart 2011de, tutuklu gazetecilerden biri tarafından yazılan yayınlanmamış bir kitabın kopyaları terör örgütü belgesiolduğu gerekçesiyle mahkeme emriyle toplatılmıştır. Yayımlanmamış bir kitabın suç delili olarak toplatılması, Türkiyedeki basın özgürlüğüne ve davanın meşruiyetine ilişkin endişelere neden olmuştur. (Bkz. İfade özgürlüğü bölümü)

\n

Yargı tarafından, Ergenekon davası ile Nisan 2007de Malatyada üç Protestanın öldürülmesi arasında bir bağlantı kurulmuştur. Malatya eski İl Jandarma Komutanının da aralarında bulunduğu birkaç kişi, Mart 2011de tutuklanmıştır. Bunun ardından Türkiyedeki misyonerlik faaliyetleri ile ilgili çalışmalarıyla tanınan birkaç ilahiyat profesörünün ev ve işyerlerinde arama yapılmıştır.

\n

Tutuklamalar ve iddianamelerin sunulması, geçen sürenin uzunluğu, iddia makamı tarafından sunulan delillere savunma makamının kısıtlı erişimi ve soruşturma emirlerinin gizliliği, etkili yargı güvencesinin tüm şüpheliler bakımından sağlanmasına ilişkin endişeleri arttırmaktadır.

\n

Ceza Muhakemesi Kanununun tutuklamayla ilgili maddelerinin kapsamını aşan şekilde uygulanması, bazı durumlarda cezalandırıcı tedbirlere benzer etkiye sahip olabileceğinden, aynı endişe, bu konu için de geçerlidir.

\n

Yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğu endişe konusu olmaktadır (Bkz. Yargı sistemi bölümü)

\n

Mart 2011de Ergenekon davasına bakan özel yetkili üç savcı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından farklı görevlere atanmıştır. Ergenekon soruşturmasında görevlendirilen istihbarattan sorumlu İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı da yeni bir göreve getirilmiştir. Alınan bu tedbirler, yargı organlarının ve hükümetin, soruşturmanın ele alınış şekliyle ilgili rahatsızlığının yansıması olarak görülmüştür. (s.6)

\n

***

\n

Alıntılarım bu kadar.

\n

Rapor bundan sonra KCK tutuklamaları ile devam ediyor

\n

Ayrıca metinde parantez içinde atıf yapılan bölümlerde ek gözlemler de var

\n

Ama benim yerim sınırlı olduğu için sadece girişteki bu özeti vermekle yetindim.

\n

Öyle anlaşılıyor ki, Türkiyede, Silivri davalarıyla ilgili olarak kamuoyunu rahatsız eden ve yargı sistemine karşı güveni sarsan kuşkular, Avrupa Birliğini de rahatsız etmektedir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları