Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD'nin Siyasal İslamla Tehlikeli Dansı - II

03 Eylül 2011 Cumartesi
\n\n\n

ABDnin Siyasal İslamla ittifakı Soğuk Savaş dönemine dayanır.

\n

İkinci Dünya Savaşı biter bitmez başlayan Soğuk Savaşta Siyasal İslam (yani İslami ilkelerin siyasette ve devlet yönetiminde kullanılması), ABD tarafından hemen devreye sokuldu.

\n

Siyasal İslam ABD açısından dört türlü işleve sahipti.

\n

Birinci ve en önemli işlevi, Sovyetler Birliğinin Güney sınırının, İslam ülkelerinden oluşan bir Yeşil Kuşakla çevrilmesiydi:

\n

Batıda Türkiye ile başlayan Yeşil Kuşak, CENTO ve SEATO ile Güneyden, Sovyetlerin doğusuna kadar uzanıyordu.

\n

Böylece Sovyetlerin Batı sınırında Kuzeyden Güneye inen ve son yapıtaşı Türkiye olan NATO, Batıdan Doğuya doğru uzanan Yeşil Kuşakla birlikte Sovyetleri tam bir abluka altına alıyordu.

\n

Elbette NATOnun en Güney, Yeşil Kuşakın en Batı ülkesi olan Türkiye bu abluka içinde, her iki sınırın birleştiği kilit taşı konumundaydı.

\n

ABD açısından Siyasal İslamın ikinci işlevi, İslami ideolojinin antikomünist amaçla kullanılmasında yatıyordu:

\n

İslami ideoloji sayesinde ABDnin Soğuk Savaş müttefiki olan devletlerin sadece yönetimleri değil, halkları da antikomünist bir koşullanma ile biçimlendiriliyordu.

\n

Türkiyede kökleri zaten tarihe dayanan Moskof düşmanlığı”, bir de Siyasal İslamdan kaynaklanan antikomünizm ile birleşince, ülke bütünüyle bir komünizm paranoyasının pençesine düşmüş, bütün demokrat, özgürlükçü veya muhalif hareketler antikomünizm yaklaşımıyla boğulmuştu.

\n

Ne yazık ki dünyanın eğitim sistemine hâlâ paha biçilmez bir örnek olarak gösterilen Köy Enstitüleri projesi de bu antikomünist paranoyaya kurban edilmişti.

\n

ABD için müttefik ülkelerde rejimlerin demokratikliği değil, antikomünistliği önemliydi.

\n

Antikomünist olan diktatörlükler de sonuna kadar destekleniyordu.

\n

ABDnin dünyadaki iki stratejik ortağından biri olan Suudi Arabistan (öteki İngilteredir) bunun en güzel örneğiydi.

\n

Antikomünizmden ve bunu besleyen Siyasal İslamdan sapan rejimlerin hepsi ABD için potansiyel tehlike arz ediyordu.

\n

Bu bağlamda Endonezyanın sol eğilimli diktatörü Sukarno devrilmiş ve yüz binlerce Endonezyalının katli sonunda Siyasal İslama yakın olan Suharto diktatörlüğü kurulmuştu.

\n

Tabii Siyasal İslama dayalı diktatörleri deviren milliyetçi darbeler de ABD için bir tehlike oluşturuyordu:

\n

Klasik örnek, Kral Faruku deviren General Necip darbesi ve sonra onun yerini alan Albay Nasır diktatörlüğüydü.

\n

Ortadoğuda yaygınlaşan ve bugün kalıntıları Suriyede devam eden Baasçılık, İslamı kullanmakla birlikte sol bir ideolojiyi de yansıttığı için elbette çok tehlikeliydi.

\n

Aynı biçimde İslam Sosyalizmini savunan KaddafininYeşil Devrimi de tam bir tehdit oluşturuyordu.

\n

Ne yazık ki her türlü laik, demokratik ve milliyetçi akımlar da antikomünist Siyasal İslamdan sapmalar olarak değerlendiriliyordu ABD tarafından.

\n

Nitekim Türkiyede 27 Mayıs müdahalesinin getirdiği 1961 Anayasasının yine askeri darbelerle 1971de hacamat edilmesi ve 1980de tümüyle ortadan kaldırılıp Siyasal İslama yol açan devletçi bir anayasa ile ikamesi de bu yaklaşımın bir sonucuydu.

\n

Soğuk Savaş döneminde Siyasal İslamın üçüncü bir işlevi, çatışma veya doğrudan sıcak savaş ortamlarında da kullanılmasıydı;

\n

Örneğin Afganistanın Sovyetler Birliği tarafından işgali, doğrudan ABD tarafından, Usame bin Ladin liderliğinde Suudilerin işbirliğiyle örgütlenen El Kaide direnişiyle bozguna uğratılmıştı.

\n

Örneğin Türkiyede, 6. Filonun ziyaretini protesto eden solcu öğrenciler, mukaddesatçı gençler tarafından örgütlenen saldırılarla hırpalanmıştı.

\n

Siyasal İslamın dördüncü bir işlevi, doğrudan Sovyetler Birliğinin içine yönelikti:

\n

Sovyetler Birliği kendisini dinci ve milliyetçi akımları reddeden, onları aşan bir sınıf diktatörlüğü, daha spesifik bir deyişle bir Proletarya Diktatörlüğü olarak tanımladığından ve devlet düzenini de böyle örgütlediğinden, başta Ortodoksluk ve Müslümanlık olmak üzere bütün dini akımlar ve mezhepler, Sovyetler Birliği halklarını ideolojik açıdan etkilemek için destekleniyor, kullanılıyordu.

\n

Görüldüğü gibi Siyasal İslam, Soğuk Savaş döneminde ABD için yaşamsal öneme sahip bir ideolojiydi.

\n

Arkası yarın

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları