Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Abdi İpekçi'nin Keşfettiği Cankurtaran

01 Kasım 2011 Salı
\n

Seksi kadınların ve yakışıklı erkeklerin rol aldığıSahil Güvenlik (Baywatch), her hafta ekran başına çektiği bir milyarı aşkın izleyicisiyle hâlâ dünyanın en çok seyredilmiş dizisi unvanını elinde tutmaktadır.

\n

Bugünlerde alkol batağında çırpınan Kara Şimşek (Knight Rider) dizisinin unutulmaz yıldızı David Hasselhoff bu dizinin de başrol oyuncularından biridir.

\n

Kadın oyuncular arasında Pamela Anderson başı çeker.

\n

Dizi, Los Angeles, Californiada bir grup cankurtaranın, sahillerdeki, özellikle de plajlardaki serüvenleri üzerine kuruludur.

\n

Boğulan insanların kurtarılması kadar seri katillerin yakalanması, nükleer bomba tehdidinin önlenmesi gibi konular, mayolu güzel insanların mücadelelerini izlemek isteyenleri televizyon başına kitler.

\n

David Hasselhoff, duruşu, fiziği, tavırları ve sadece Baywatchdaki değil, Knight Riderdaki akıllı otomobille birlikte kötü insanlara karşı savaşımında yaşadığı maceralı rolleriyle de bana hep Uğur Dündarı anımsatırdı.

\n

Uğuru Hasselhoffa değil, Hasselhoffu Uğura benzetmemin nedeni, hem Uğuru Hasselhofftan önce tanımam hem de Uğurun ondan dokuz yıl önce doğmuş olmasıdır.

\n

***

\n

Star televizyonunun satılmasından sonra Uğur Dündarın da ekranlardan uzaklaşması üzerine hakkında yazılmış olan çok güzel bir kitaba bir kez daha bakmak istedim...

\n

Ve daha ilk sayfalarda gülümsedim.

\n

Aslında durum hiç de gülümsenecek gibi değil:

\n

Uğur Dündar İŞTE HAYATIM adlı kitabın yazarı Nedim Şener aylardır hapiste...

\n

Star televizyonunu, arkadaşlarıyla birlikte yaptığı ve sunduğu haber bülteni ile reytinglerde en üst sıralara taşıyan Uğur Dündar ise kanalın satışından sonra ekranlardan uzak kaldığı, yıllardır çalıştığı Doğan Medya Grubu ile ilişkilerini kestiği için gündeme geldi...

\n

Ama beni gülümseten bir ayrıntı görmüştüm kitapta:

\n

Uğur da aynen, Sahil Güvenlik dizisindeki Hasselhoffa benzer biçimde, üstelik de onun gibi rol icabı değil, gerçek hayatta 1960lı yılların başında cankurtaranlık yapmıştı; kitaptan özetleyelim:

\n

Gençlik yıllarımızın lüks mekânlarından, Yeşilköydeki Çınar Otele cankurtaran alınacaktır...

\n

Uğur da sınava girer, yüzme ve dalmada birinci olarak işe alınır, beyaz üniformasıyla iki mevsim burada çalışır.

\n

Kimi zaman elbiseleriyle bile suya atlayarak, yedi genç kadının hayatını kurtarır; bu arada pek çok ünlü ile de arkadaşlık, dostluk kurar.

\n

***

\n

Uğur Dündardaki gazetecilik yeteneğini ilk sezen ve ona destek veren Milliyetin efsanevi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçidir.

\n

İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ders de veren Abdi İpekçi, bir gün öğrencilerinden Uğur Dündarı bir kenara çeker ve Bak Uğur! der, eğer bu sınıftan üç gazeteci çıkacaksa, birisi mutlaka sen olacaksın! (s.35)

\n

***

\n

Kitabın arka kapağında Uğur Mumcunun, Halit Refiğin, Yılmaz Özdilin, Haluk Şahinin, Bekir Coşkunun, Emin Çölaşanın, Halit Kıvançın Uğur Dündar için söyledikleri övgü dolu sözler yer alıyor...

\n

Uğur Dündar, arkasındaki kariyer başarıları ve geçtiği kişilik sınavları dolayısıyla ne kadar övülse azdır!

\n

***

\n

Bu benim Uğur için yazdığım ilk yazı değil...

\n

Aynı nedenlerle başta Emin Çölaşan olmak üzere başka gazeteciler için de Cumhuriyette yazdığımı anımsıyorum...

\n

Bunu kendimi önemsediğim için değil, Türkiyede olup bitenleri yansıtmaya çalışan bir kalemin, sürekli olarak sütunundan, gazetesinden, ekranından mahrum bırakılanlar üzerine yazmak durumunda kaldığını belirtmek amacıyla söylüyorum...

\n

Pek doğal olarak başta Mustafa Balbay olmak üzere, yıllardır hapiste yatan gazetecileri, yazarları, bilim insanlarını ve daha nicelerini de unutmadan!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları