Elçin Poyrazlar

Katiller tatilde gazeteciler hapiste

16 Şubat 2022 Çarşamba

Belçika'nın Gent şehrinde yaşayan Osman Çallı 11 Kasım 2004’te dört kadını katletti. 

BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre Çallı o gece 25 yaşındaki eşi Teslime ile 19 yaşındaki hamile kız kardeşi Hacer Çallı’yı sandalye bağladı ve üstlerine kurşun yağdırdı. 

Ardından kadınların üstüne yorgan koyarak ateşe verdi. 

Daha sonra Aalst kentine gidip eski eşi, kayınvalidesi ve evdeki Belçikalı bir erkeği silahla vurdu. 

İki kadın ölürken, erkek ağır yaralandı. 

Ardından eşiyle ilişkisi olduğunu öne sürdüğü bir kişiyi daha ağır yaraladı. 

Osman Çallı dört yıl süren davanın sonunda dört kişiyi öldürüp iki kişiyi ağır yaralamaktan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. 

Ancak Osman Çallı bugün serbest. 

Neden biliyor musunuz?

Cezasının geri kalanını Türkiye’de tamamlamak üzere iade edildiği için. 

Peki ömrünün sonuna kadar hapiste kalması gereken Çallı, Belçika medyasına konuyla ilgili ne dedi, onu biliyor musunuz?

“Burada güneşin, denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorum. 15 yıl boyunca cezamı çektim. Burada yeni bir hayata başladım…Artık rahat bırakılmak istiyorum.”

Dört kadının katili ‘güneşin, denizin ve kumsalın’ tadını nerede çıkaracağını gayet iyi biliyor. 

Türkiye'nin bir kadın mezarlığına dönüştüğünü ve cellatların ellerini kollarını sallaya sallaya özgürce gezdiğini de…

Kadın katillerine ceza indirimlerinin gani gani verildiğini…

Erkeklerin kadınları öldürmeden önce indirim almak için internette azıcık bir araştırma yapmalarının yeterli olduğunu da…

‘Seni öldürsem 3 yıl yatar çıkarım’ diyen kadın katilinin karakola götürülürken kapıda ‘erkeksin’ naralarıyla alkışlandığını da…

Osman Çallı enayi mi?

Erkek katillerin suçlu değil bir kahraman olarak görüldüğü, güneşin, tatlı hayatın, ve erkeklerin yüce haklarının garanti olduğu topraklara nasıl geri dönülmez?

Öte yandan katiller, tecavüzcüler, dolandırıcılar, çeteler, azılı suçlular sokaklarda cirit atarken ceza sistemini belli kesimlerin üstüne salmamak siyaset zaafı olarak görülüyor. 

Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç gibi gazeteciler haberleri nedeniyle savaş suçu işlemişler gibi hapse gönderildi. 

Gazeteci Sedef Kabaş, fikrini söylediği için kelepçe takılarak tutuklandı, tahliye talebi reddedildi.  

6 yaşındaki çocuğunu istismar ettiği için tutuklanan daha sonra serbest bırakılan babanın haberini yapan gazeteci Evrim Kepenek hakkında hakaret davası açıldı. 

Ülkede açlık intiharları, yoksulluk, yolsuzluk, istismar ve cinayet haberlerini yapan gazetecilere ya gözdağı verildi, ya işinden edildi ya soruşturma açıldı.

Adalet sistemi gerçek suçlulara karşı değil, suçu ortaya çıkarmaya çalışan habercilere karşı tıkır tıkır işliyor. 

Bu topraklarda ‘güneşin, denizin ve kumsalın’ tadını en çok failler çıkarır. 

Gerisi, açık hava hapishanesinin şartlı tahliyesi geciken mahkumlarıdır. 

Not: Dün akşam saatlerinde Barış Pehlivan ve Murat Ağırel serbest bırakıldı. Ancak onlarca gazeteci habercilik faaliyetleri nedeniyle halen hapiste. Gerçek suçluları bırakıp gazetecilere suçlu muamelesi yapmak yasaların ihlalidir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları