Elçin Poyrazlar

Kadınlık manifestosu

22 Ocak 2020 Çarşamba

1 - Bir ülkeye, siyasi rejime, kültüre, din ve gelenekler yapısına, aileye ve bir sosyo-ekonomik düzene kız bebek olarak doğdunuz. İstisnalar dışında hayata ne yazık ki geriden başlıyorsunuz, önce bunu öğrenin. 

2 - Liberal, neo-liberal, kapitalist, komünist, post-komünist, baskıcı, yarı-baskıcı, faşist, dinci, otokrat...Ne tür rejim altında yaşarsanız yaşayın kadın olduğunuz size hayatınızın her aşamasında hatırlatılacak, hazır olun. 

3 - Çocukluğunuzun en naif dönemlerinde kadınlık üstüne sınırlar ve kabul edilmiş “doğrularla” beyniniz yıkanacak. “Kızlar öyle konuşmaz, kızlar öyle giyinmez, kızlar öyle davranmaz, kızlar sokakta oynamaz. Kızlar şöyledir, kızlar böyledir”. Bunları erkeklerin öğrettiği kadınlardan ya da doğrudan erkeklerden duyacaksınız. Kafanıza işlenen öğretileri yıkmanız yıllarınızı alacak, mücadeleye erken başlayın. 

4 - Belki de ilk savaşımınızı okula gitme konusunda yaşayacaksınız. Ancak en önemli kazanımınız da bu olacak. Hayatınızın iplerini elinize almanızı sağlayacak, seçenekler sunacak, evdeki birilerine bağımlı olmadan yaşama fırsatı sağlayacak en mühim adımdır okul. Er ya da geç, bu mücadeleyi mutlaka kazanın. 

5 -Okula devam etmenizi istemeyen akraba, aile, din ve hükümet adamları her fırsatta karşınıza çıkacak. Bunu engellemek için dayanışma içinde olan kadınlardan destek isteyin, gerekli durumlarda ortalığı velveleye verin, her seferinde “Ben O-ku-ya-ca-ğım” diyerek ayak direyin. 

6 - Eğitiminizi tamamladınız, elinizde artık bir mesleğiniz var. Önünüz hâlâ engellerle dolu. İş hayatınızda cinsiyetinizden ötürü ayırımcılığın her türüyle karşılaşacaksınız. Size benzer işi yapan erkeklere göre daha düşük ücret/maaş teklif edilecek, daha az terfi olanakları çıkacak, bazen hakkınız yenecek hatta düşmanlıklara maruz kalacaksınız. Bunları ortaya dökmekten asla korkmayın, küsüp köşenize çekilmeyin. Çevrenizdeki çoğu kadın benzer uygulamalardan etkileniyor. Anlatın, paylaşın, harekete geçin. 

7 - Uygun gördüğünüz biriyle evlendiniz. İmza, o adamın hayatı ve ailesine mutlak teslimiyet demek değildir. Eşitler arasında medeni bir sözleşmedir evlilik. Eşitliği sağlamak için ilişkide, ev içinde, ortak hayatınızla ilgili konularda sınırlarınızı ve işbölümünü iyi belirleyin. Size evdeki hizmetçisi gibi davranan bir adamla kalmayın. 

8 - Annelik meselesi kadınlar üstünde sosyal, siyasi, ekonomik ve psikolojik baskı ve kısıtlama alanlarının başında gelir. Anneyken eşinizin sizi çocuklardan sorumlu müdür olarak gördüğünü, toplumun anneliğiniz üzerinden sizi puanladığını, siyasetçilerin “kutsal aile” kavramı altında ahlakçılığa soyunduğunu göreceksiniz. Anne olmak ya da olmamanın size karşı bir silah olarak kullanılacağını bilin, kurallarınızı siz belirleyin ve asla taviz vermeyin. 

9 - Kadınlarda sevilmeme, yargılanma, olumsuz tepki çekme, “kötü anne, eş, evlat” olarak görülme ve hata yapma korkuları olabilir. Korkmanız gayet insani bir durum. Hepimiz bu tür korkular ve tehditlerle şartlandırıldık. ‘Mükemmel insan’ olmadığı gibi ‘mükemmel kadın’ da yoktur. Kendinizi kusurlarınızla sevin. 

10 - Her kadın zaman zaman kendini yalnız ve çaresiz hisseder. Milyonlarca kadının benzer zorluklardan ve acılardan geçtiğini hatırlayın. Meraklarınızın peşinden gidin. Çok okuyun, çok araştırın, çok paylaşın. Çevrenize kadınlığını seven, dayanışma içinde olan kadınları ve pro-feminist diğer cinsiyetleri toplayın. 

11 - Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, başkalarının size kadınlık üstüne ahkâm kesmesine izin vermeyin. Hiçbir ideoloji, siyasi parti, tarikat, örgüt, şirket ya da grup size kadınlığınızı unutturmasın. Giyim kuşamınızdan hayat felsefenize kadar kendinizle ilgili her konuda sadece ve sadece siz karar verin. 

12 - Kimse için hanımefendi olmak ya da öyle davranmak zorunda değilsiniz. Sizi köşeye sıkıştıran örf, gelenek, din, ekonomik, sosyal ve psikolojik duvarlar yıkılmak için var. Kendi hayatınızı kurmak için bu duvarları tuğla tuğla indirin. 

13 - Kentler ve sokaklar her kamusal alan gibi kadınların da yaşam alanıdır. Eve kapanarak, utanarak, çekinerek, kaçarak bu alanları kendi iktidarını bariz biçimde pekiştiren kadın düşmanlarına bırakmayın. 

14 - Yolunuz çok uzun ve engebeli. Hayat adil değil. Adaleti kendi adımıza sağlamanın zamanı geldiğini, kaçırdığımız her fırsatta biraz daha hapsolduğumuzu unutmayın. Umut ancak emekle gelir, yılmayın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları