“Allah çocuklarımın ömründen alsın size versin”… 

Günlerdir bu cümleyi düşünüyorum…

AKP’li siyasetçi bir kadının erkek liderine söylediği sözleri…

Önce bir kadın, sonra bir anne olarak…

‘Yalan söylüyordur’ diyorum, ifadesi amacını aşmıştır, biattır, yaranmacılıktır, tapınmacılıktır, gaza gelmektir, çoşkuyla saçmalamaktır…Ama bunların hiçbirisi bu cümleyi bana açıklamaya yetmiyor. 

‘Çünkü kendi canım size feda olsun’ demiyor. Önce kendi çocuklarının canını koyuyor ortaya. Onun için şu hayattaki en değerli olması gereken varlıkları kurban olarak sunuyor tapındığı erkek iktidara. 

Çünkü en değerli varlığı o iktidar… 

Oradan besleniyor. Orada kanı kaynıyor, ruhu canına yapışıyor. Orada yaşamın özünü buluyor ve elinden kaçırmamak için her türlü sözleşmeyi yapmaya hazırlanıyor. 

Ancak iktidar ve makam onun ciğerlerine hayatın nefesini üflüyor, çürümüş ruhunu diriltiyor. O titrek diriliğe tutunmak için gönüllü veriyor evlatlarını..Kaç tane varsa hepsinin ömrünü başka bir ömre adamaya seve seve razı oluyor…

Shakespeare neden ölümsüz bir yazardır bilir misiniz? 

Çünkü binlerce yıldır yeryüzünde değişmeyen insan zaaflarını ortaya serer. İktidar hırsı, taht kavgası, güce öykünme, intikam ve tatlı can için başkalarının feda edilmesini anlatır. İktidarın hiç bitmeyen öyküsünü… 

İşte iktidarın bu kadınları bana Leydi Macbeth’i anımsatıyor.

Kendisi kraliçe olabilmek için insanlığın sınırlarını aşıp cinayeti planlayan, azmettiren, ikna eden ve feda edilenleri önemsemeyen karanlık Leydi Macbeth’i…

Leydi Macbeth aslında çocuksuzdur. Ama kralı öldürme konusunda tereddüt eden kocasını, olsa, kendi bebeğinin başını ezmeye varacak kadar yeminine sadık olmaya çağırır:

‘Yüzüme gülerken

Mememi çeker alırdım 

dişsiz damaklarından

Ve beynini ezerdim’

Leydi Macbeth oyunda kadınlık ve annelik karşıtı bir figürdür. Kötülüğün temsilidir ve kara bir cadıdır. 

Onu insanının içindeki ‘iyilik sütü’, kadının doğasındaki şefkat, sevgi ya da yavrularını koruma güdüsü ilgilendirmez. Leydi Macbeth kadın olmak istemez. 

Leydi Macbeth için iktidar, katı iktidar ve mutlak iktidar vardır. 

Elinden egzotik kokulu sabunların bile çıkaramayacağı kurbanın kan lekesiyle gelen iktidar… 

Düşünmeden duramıyorum…