13 gün oldu. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını vermemek için her yolu deniyor ve halkın iradesine ipotek koyuyorlar.
Önce “maddi hatalar” dendi ve iki taraf için de düzeltildi, ardından geçersiz oylar yeniden sayıldı. Bunlar da yetmedi; “bütün sandıklar yeniden sayılsın”a dayandı iş. AKP’nin özel olarak belirttiği sandıklar da yeniden sayıldı; orada da durum değişmedi. Şimdi mevcut tabloyla kazanmalarının mümkün olmadığını anlayınca, seçimi iptal ettirecek bir başka hikâyeye sarıldılar: Büyükçekmece’de olağanüstü seçmen hareketliliği olmuş, 20 binin üstünde seçmen yer değiştirmiş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Yavuz’a göre de “11 bin 186 kişinin kaydı Büyükçekmece’ye kaydırılmış”.
Neyse ki bilim var, istatistikler ve yalana karşı akılla direnmenin gerçekliği var. İlçe ilçe İstanbul’da AKP-MHP, yani Cumhur İttifakı oy oranlarını ve seçmen sayısındaki artışları karşılaştırdım. 24 Haziran 2018 seçimlerine göre elbette. Madde madde bakalım.
Diyorlar ki Büyükçekmece’de olağanüstü seçmen artışı var. Gerçeklik mi? 24 Haziran’da bu ilçeye kayıtlı seçmen sayısı 172 bin 351; 31 Mart yerel seçimlerindeyse 174 bin 661. Yani seçmen sayısındaki artış oranı sadece yüzde 1.3. Söylendiği gibi bir olağanüstü artış yok.
Gelelim bir başka meseleye. Normal şartlarda bir partinin “soyadından AK Parti’ye oy verdiği görülebilecek” seçmenleri büyük oranda bir ilçedeki kayıtlardan silinmişse ne olması beklenir? Elbette o partinin oylarının düşmesi. Kaydı silinen seçmenlerin ortaya çıkıp da, “benim kaydım silinmiş, oy kullanamayacağım” diye partisini harekete geçirmemesindeki tuhaflıktan söz etmiyorum bile. İşimiz sayılarla çünkü.
Peki, oy oranı düşmüş mü? Çok ilginç; Büyükçekmece’de 24 Haziran seçimlerine göre katılım oranı yüzde 87.8’den yüzde 84.8’e gerilemiş; ancak AKP-MHP, yani Cumhur İttifakı’nın ilçe adayının oy oranı, 24 Haziran’daki ittifak toplam oranının üstüne çıkmış. 24 Haziran milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı bu ilçede oyların yüzde 46.35’ini almış; 31 Mart’ta ise Cumhur İttifakı adayı oyların yüzde 47.45’ine ulaşmış. Sözü edilen “silme operasyonu” gerçekleştiyse, bu nasıl olabildi?
Diyeceksiniz ki, var olan seçmenler içinde böyle bir tercih değişikliği olmuştur. O zaman gelin, bir başka olasılığa yine oransal olarak bakalım. İstanbul’daki 39 ilçenin sonuçlarını tek tek çıkardım ve gördüğüm şu: AKP-MHP ittifakı 24 Haziran’a göre 39 ilçenin sadece 9’unda oylarını artırabilmiş. Yani oylarını artırabildikleri ilçelerin toplam içindeki oranı yüzde 23. Ve Büyükçekmece bu 9 ilçeden birisi.
Dahası mı? AKP-MHP ittifakının 2014 seçimlerine göre elinde tuttuğu 25 ilçe belediyesi vardı İstanbul’da. Ve şimdi bu 25 ilçenin tamamında AKP-MHP ittifakı, 24 Haziran seçimlerine göre oy kaybetti. AKP İstanbul’da elinde tuttuğu 25 ilçede birden oy kaybedecek; ama Büyükçekmece’de oylarını artıracak ve burada “operasyon” olacak, öyle mi? Operasyon varsa da, kaynağı konusundaki şüpheleri artırıyor sadece.
Seçmen sayısında 9 aylık artışın sadece yüzde 1.3 oranında olduğu ve AKPMHP ittifakının oylarını da 1.1 puan artırdığı bir ilçeden söz ediyoruz. “Mağduriyet hikâyesi” için daha iyi bir yer seçmeliler.
Gelin şimdi de AKP-MHP İttifakı’nın İstanbul’da muhalefetten belediye almayı başardığı iki ilçedeki duruma bakalım son olarak. Bu seçimde Çatalca CHP’den AKP’ye, Silivri ise MHP’ye geçti. AKP ve MHP’nin CHP’den belediyeyi aldığı bu iki ilçedeki seçmen sayısındaki değişim ilginç. Çatalca’da 24 Haziran seçimlerine göre seçmen sayısında yüzde 6.3’lük, Silivri’de ise yüzde 5.7’lik bir artış var. Bu oran Büyükçekmece’de sadece yüzde 1.3’tü, altını çize çize hatırlatayım. Demek ki seçmen sayısında artıştan en fazla yararlanan partiler Cumhur İttifakı partileri olmuş. Bu iki ilçe için, bu ilçelerdeki olağanüstü seçmen sayısı artışı için de bir araştırma yaptıracak mı iktidar ve bağlı kuruluşları? Meraktayız.