Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şahsıma mektuplar (47) Muht-aç bırak!

28 Aralık 2024 Cumartesi

Bu hafta yine toplumsal, sosyolojik, bilimsel, bütün laf salatalarına haddini bildiren bir icraata imzamızı attık. Şahsım ve uzantılarımla birlikte, her şeye katlanabilen aziz milletime uygun görülecek asgari ücreti korsan bir toplantıyla belirliyormuş gibi yapıp ilan ettik.

Ertesi gün alkış kadrosu eşliğinde Büyük Maiyet Meclisi’nden seslendik:

- Milletimizi enflasyona ezdirmedik!

Doğruyu söylemek lazımdı!

Zira milletimizi ezen enflasyon değil ki biziz! Bütçeden Saray’ın payını ayırdık, Şimşek’in payını ayırdık, kalanını milletimize bölüştürmeye başladık. Önümüzdeki günlerde emekli daha fazla istemeye kalkarsa “Senin payını asgari ücretliye verdik” deriz. Asgari ücretli ek zam isterse “Senin payını emekli aldı, istersen ondan kesip sana verelim” deriz!

Böylece milletin gözü birbirinde olur!

Milletim gözünü birbirine dikmeli, Saray’a dikti mi fena!

***

Her kim yaptıysa güzel bir deney yapmış. Tavukların tüylerini yolmuş. Sandalyeye kurulmuş. Avcuna biraz yem alıp ayaklarının etrafına serpmiş. Tavuklar yemi yerken birbirine yanaşmış, ayaklarının etrafında toplanmış. Tavuklar biraz uzaklaşınca tüyleri yolunduğu için güneşte yanıyor, gölgede donuyormuş. Bu nedenle hemen yine şahsımın, yani o adamın ayaklarının etrafına geliyormuş. 

Yem vermese bile etrafındalar.

Biraz da yem verince hepsi rahata dalar!

İşte şahsım da milletim için en güvenli liman olarak asgari ücreti bu derin araştırmalar sonucu doğrulanmış hakikatler ışığında belirledi!

Bütün mesele benim yokluğumdan korkmaları, varlığımdan değil!

Tüylerini yolacağım, aç bırakacağım ama ben gidersem daha kötü olacağını düşünecekler veee korkacaklar!

Varlığımla her türlü korkuyu yaşayacaklar. Özgürlüklerini kaybetme korkusu yaşayacaklar, ekmeklerini kaybetme korkusu yaşayacaklar.

Bunlardan daha baskın şekilde şahsımı kaybetme korkusu yaşayacaklar!

Meselenin bu kısmıyla ilgili deney yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama ben uyguladım oldu! 

Acaba diyorum tüylerini yolduk, derilerini de mi yolsak!

Danışmanlarım şahsıma hayır diyemedikleri için bir demo yapıp bildireceklerini söylediler. 

Tarihte kimse milleti tam eşit hale getirememiş. Şahsım adım adım bunu gerçekleştirmeye doğru gidiyor. 

Herkesi asgaride eşitleyeceğim. 

Asgari yaşam; verilenle yetinecekler. 22 bin 104! 

Asgari eğitim; 300 kelime herkese yeter. Bu kadar öğrendiler mi, diplomayı alırlar. 500 kelime bileni profesör yapıp örnek gösteririz.

Her şeyi asgaride eşitledik mi, farklı olmak isteyeni terörist ilan etmek daha kolay olacak.

***

İktidarda kalma stratejimiz gayet net:

Milleti aç bırak. Kendine muhtaç bırak. 

Milletimin karnını ekmekle doyuramadığımız zaman ne yapıyoruz?

Kin ve nefretle besliyoruz!

Sadece bu mu?

Şan ve şerefle devam ediyoruz.

Şan olsun, Şam olsun, iktidarımız daim olsun. Milletimizin karnının bu tür şeylere tok olduğunu söyleyenlere karşı hemen kin ve nefret tohumlarını ekiyoruz. Medya hormonu bu tohumların hızlı yeşermesini sağlıyor. O kadar hızlı yeşeriyor ki... Medya birliklerimizin Şam’da, Mekke’de, Medine’de plaka dağıtmakla başlattığı yeni harekâtın arkası gelecek.

Şam’dan gelen zafer naraları, mideden gelen açlık gurultularını bastıracak.

Bastırmazsa diye bir şey yok!

O zaman gelsin korku bombardımanı!

Varlığımdan korkanlar...

Yokluğumdan daha çok korkacak!

Binlerce kişinin Tandoğan Meydanı’na gidip “Hakkımızı istiyoruz” diyecek hali yok ya!

Ya derse?

Çalışmadık bu derse.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Söylenme... Söyle! 26 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları