Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Vahdettin Mezarının Onarılmasının Anlamı

28 Aralık 2024 Cumartesi

AKP-MHP-HÜDA PAR ortaklığı, bir halife-sultan (Saray) hayaletiyle Osmanlı’yı hortlatma düşü peşinde.

Suriye’de düne kadar terör örgütü olarak görülen mezhepçi, cihatçı bir örgüt ile en üst düzeyde resmi ilişkiler kurulması, ABD’den övgüler alınması, PKK’nin başının Meclis’te konuşturulma önerisi ve benzeri gelişmeler hep bu düşe yönelik.

Osmanlı hayranlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini tümüyle reddetme kertesine değin geldi, dayandı.

Şam’a atanan geçici maslahatgüzar Burhan Köroğlu’nun Osmanlı’nın son padişahı Vahdettin’in mezarının bulunduğu bu ildeki külliyenin onarılacağını açıklaması bunun bir göstergesi.

Aslında kendilerini Vahdettin ile özdeşleştirme istemleri; çağdışı kalmış, çürümüş, sömürgecilerin elinde oyuncak olmuş işbirlikçi Osmanlı’yı hanedanlığı ile birlikte hortlatma tasarımıyla bire bir uyuşuyor.

Alev Coşkun’un yayıma hazırladığı ve birçok uzman tarihçinin imzalarının yer aldığı “Vahdettin Dosyası, Hainlik Belgeleri” adlı kitabın sayfaları; iktidarın Suriye’deki gelişmelerle bağlantılı olarak yüceltmeye çalıştığı Vahdettin’in, başta İngilizler olmak üzere emperyalistlerin bir kuklası olduğunun belgeleri ile dolu.

Yalnızca birine değinelim:

Mart 1919’da Vahdettin, İngiliz mandası isteyen önerisini İngiliz İşgal Güçleri Komutanlığı’na Damat Ferit Paşa aracılığıyla iletmiştir. Vahdettin öneriyle, Osmanlı hükümetini “İngiltere devleti fahimesine (Büyük İngiltere Devleti’ne) mutlak bir teslimiyetle bağlamak”ta kararlı olduğunu iletmiştir.

Bu Vahdettin simgesi üzerinden Türkiye’yi emperyalizmin Ortadoğu bataklığına sürüklemeye hazır olduklarını ilan edenlerin amacı Ziya Paşa’nın o ünlü beytindeki gibi bellidir:

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde

ŞALVARCI

Babacığının oğulcuğu Bilal, televizyona çıkmış, takım elbise giymenin yerli ve milli olmadığını sezdirerek “Şimdi ben buraya cepken ile çıksam, buraya da saat assam, şalvar giysem. Daha rahat. Ama şalvar giyince yobazsın, gericisin” demiş.

Dediğini yapsın, yakışır.

CHP’NİN SİLKİNMESİ GEREKİYOR

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu “illa ben cumhurbaşkanı adayı olacağım ortak masası”nın sonucu, Saray’daki AKP’linin, anayasanın izin vermemesine karşın bir kez daha seçilmesine yol açmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun CHP listelerinden milletvekili yaptığı ve geçmişte kişisel ayrılıklar nedeniyle AKP’den ayrılmış AKP’lilerin, son günlerde yeniden AKP’ye yanlamasının ulaşacağı nokta, Saray’dakine bir kez daha seçilme olanağı sağlayan Meclis çoğunluğunun elde edilmesi olabilir.

Deniz Baykal, Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilip başbakan olması önündeki anayasal engeli kaldırmıştı. Halefi ise neredeyse ömür boyu cumhurbaşkanı seçilmesine olanak sağladı.

CHP, silkinip doğru, tutarlı bir siyasal çizgi, planlama ve kadroyla halkın ve yurdun gerçek gündemine dönmek zorundadır.

Ağız kalabalığından oluşan, birbiriyle çelişen konuşmalar, günü bile kurtarmayan karar ve yönelimler, Cumhuriyeti kurmuş partinin ağırlığını hafifletmekte, güvenirliğini yıpratmaktadır.

Türkiye’nin sorunlarını hangi partinin çözebileceğine ilişkin yapılan son anketlerde, katılımcıların büyük çoğunluğunun “hiçbiri” yanıtını vermesi, bu saptamanın en belirgin kanıtıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dişli ile Dişsiz 21 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları