Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Zorlama Bir Yazı

11 Temmuz 2011 Pazartesi
\n

\n

Siyasal içerikli yazılar yazmak için en talihsiz gün pazardır, bunu kendi deneyimlerimden biliyorum. Herkesin tatil günü, siz de yayılıp dökülmüşsünüz, televizyonlarda havadan sudan programlar, gazetelerde bir gün öncesinin bayatlamış haberleri Hele bir de yazsa, dışarıda pırıl pırıl bir güneş, yaprakları hışırdatan hafif bir esinti varsa, buyurun TBMMdeki yemin sorununu yazın!

\n

Olmuyor.

\n

***

\n

Dün sabah bahçemize iki küçük konuk geldi, anne memesinden henüz ayrılmış iki ürkek, çelimsiz kedicik; anneleri getirip bıraktı. Anne, sahipsiz bir köy kedisi, hamileliğinde de, emzirme döneminde de yeterince beslenememiş. Dolayısıyla bebekleri de sağlıklı değiller. Eşim Sevgi, Silivrideki eski yazlığımızdan deneyimli, bebeklere paparalar hazırladı, vitamin tedavisine başladı. Anne kedi baktı ki yavruları güvenli ellerde arkasına bakmadan gitti. Arada bir geliyor, karavanaya ortak oluyor.

\n

Bebeklerden tüyleri beyaz olanına Boncuk, tekir olanına da Patik adını koyduk, böylece ailemizin üyeleri oldular. Burada hemen ekleyeyim, evimizin bir de Tintin adlı bir kedisi var. Sekiz yaşında. Bebeklerin gelmesi onu biraz huzursuz etti; yüzü asıldı, küskünlüğünü yansıtan bir tutum takınarak bir köşeye çekildi. Gelişmeleri izliyor. Fakat olgun ve ağırbaşlı bir kedi olduğundan herhangi bir fiziki müdahaleyekalkışmadı.

\n

Bu sabah erkenden kalkıp bahçeye indim. Anne bahçe koltuğuna kıvrılmış, bebekler de iki yastığın arasında birbirlerine sarılıp yumak olmuşlar, uyuyorlardı. Önce anne uyandı, karavana tasından karnını doyurup gitti. Sonra bebekler ayaklandılar. Boncukun hareketlerinde bir gariplik var, endişelendim. Sevgiyle konsültasyon yaptık, internetten gerekli bilgileri edindik. Kediciğe şırıngayla balık yağı verildi, özel mama hazırlanıp içine kalsiyum karıştırıldı. Bekliyoruz. Yarın (bugün) veterinere gidilecek.

\n

Dilerim erken bir sonu engelleyebiliriz.

\n

***

\n

Durum böyleyken somut bir ölüm-kalım savaşının içindeyken itiraf edeyim ki kafam Ankara yönünde çalışmıyor. Belki de çalışsın istemiyorum.

\n

Türkiyede siyaset bana bir tiyatro oyunu gibi geliyor, siyasetçiler aynen tiyatro oyuncuları gibi ellerine verilmiş senaryoya tıpa tıp uygun oyunlar sergiliyorlar. Bu tiyatroya bire bir tanık olduğumda 11 yaşındaydım. Taksimde düzenlenen ilk Kıbrıs Türktür mitingine rastlantısal tanık olmuştum. İki gün önce Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kıbrıs sorununun büyük olasılıkla 2012 yılında çözüme kavuşacağını söyleyince, ister istemez güldüm. Demek ki 58 yıl sonra konu belkinoktalanacak. Bravo!

\n

Yarın (bugün) önemli bir gün, TBMM Başkanı Cemil Çiçekin çabalarıyla AKP de, CHP de yemin sorununun çözümüne bir parça daha yaklaşacaklar. Bu, AKPnin başta Terörle Mücadele Yasası, Türk Ceza Yasası ve anayasa değişikliklerini ivedilikle TBMM gündemine almaya söz vermesi anlamına geliyor. Ama bu arada da yüzde 50den sonra konuşma biçemi daha da iticileşen Başbakan, ülkenin en çok bilen kişisi olarak CHPye demokrasi ve parlamentarizm dersi vermeyi sürdürüyor.

\n

Ne olup bitecek, bekleyip göreceğiz. Tüm ömrümüz beklemekle geçmedi mi, geçmiyor mu zaten?

\n

Çok partili demokratik-parlamenter düzene geçeli tam 65 yıl olmuş; fakat ne menem şeyse demokrasi denen düzen onca zaman bir türlü yerleşemedi ülkemize. Bekliyoruz. Anayasa değişecek, yasalar değişecek, demokrasi gelecek.

\n

Haydi bakalım, inşallah!

\n

Biliyorum, bugün hiç de iyimser bir yazı çıkmadı elimden.

\n

Kafamı her ne kadar Ankara yönünde çalışmaya zorlasam da yüreğim Boncukta. Böyle olunca yazı da biraz zorlama oluyor.

\n

Kediciğin hatırına affınıza sığınıyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları