Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeldeğirmeni’nde bir akşam

23 Ocak 2016 Cumartesi

Anadolu yakasında yaşamama karşın yıllar var ki iki gün öncesine kadar yolum Yeldeğirmeni’ne düşmemişti. Oysa Kadıköy’deki, adını, 1774-1789 yılları arasında İstanbul’un un ihtiyacını karşılamak için I. Abdülhamit tarafından yaptırılan dört yeldeğirmeninden almış olan bu yerleşim bölgesi yalnızca kilisesi, sinagogu, manastırı ile değil İstanbul’un ilk “apartman semti” olmasıyla da mimari özellikler taşır.

*** 

Geçen akşam Yeldeğirmeni İskele Sokak’ta bulunan Notre Dame Du Rosaire Kilisesi’nde faaliyet gösteren, belediyeye ait kültür merkezinde Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin düzenlediği “Küba Devriminin 57. Yıldönümü” kutlaması vardı. Küba Büyükelçisi Alberto Gonzalez Casals’ın da katıldığı, geceye ateşli Küba müzikleriyle renk katan Yanssel & Latin Trio grubunun davetlilerin coşkusunu zirveye çıkardığı bir sırada soluklanmak için sokağa çıktım. Karşıda, “Hangart” adında, içinde hiç müşteri olmayan bir kafe vardı. Girip bir kahve söyledim.
Fincanımı tam yarılamıştım ki bir anda içeride bir yerlerden gelen “kızlı erkekli” gençler salt boş duran masaları değil, kafenin önündeki kaldırımı da doldurdu.
Sordum; Hangart akustik konserlerin, büyükler için masal gecelerinin, standup gösterilerinin ve tiyatro oyunlarının sergilendiği bir atölyeymiş. Sonra dışarı çıkıp kaldırımdaki gençlerle konuştum. Biri Etiler’den, öbürü Cihangir’den, bir diğeri de Ataşehir’den gelmiş. Bense burnumun dibindeki Yeldeğirmeni’nin yeni yüzünü kaçırmışım.

*** 

Has bir Yeldeğirmenli olan sevgili dostum, yazar Mario Levi’nin “ille de Yeldeğirmeni” inadına hak verdim.
Hangart’ın üç ortağından biri olan Nuray Kerkük ile biraz söyleştik. Mekânı 2015 Martı’nda açmışlar. Aylık etkinlik programını verdi, inanılmaz bir kültür-sanat zenginliği.
Hangart, semtte tek değil. İnsanı Yeldeğirmeni’ne çekecek daha birçok kafe, bar, atölye var çevrede.
Dışarı çıktım. Biraz ileride Taksim Gezi Parkı protestolarına destek amacıyla katıldığı yürüyüşe müdahale eden polis ve bir grup faşist tarafından öldürülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın adının verildiği küçük bir park var.
Durup düşündüm.

*** 

1 Mayıs Marşı’nda dendiği gibi bizim gözden kaçırdığımız “yepyeni bir hayat” filizleniyor bu ülkede.
Çektiğimiz sıkıntılara, taşıdığımız yaralara, çektiğimiz acılara işte bu filizlenen yeni hayatların sahipleri son verecek.
Bundan böyle yolum Yeldeğirmeni’ne sıkça düşecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları