Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

"Ver Lefter'e, Yaz Deftere!"

15 Ocak 2012 Pazar
\n

Balıkçılık yaparak on iki nüfuslu ailesini geçindirmek zorunda olan bir babanın oğluydu Lefter Küçükandonyadis. 22 Aralık 1925 günü Büyükadada dünyaya gelmişti. İlkokul ile birlikte top peşinde koşmaya başlamıştı; bu nedenle anne babasının gözünde haylaz, yaramaz bir çocuktu. Başarıyı okulda, derslerinde değil, arsalarda oynadığı maçlarda attığı çalımlarda, gollerde arıyordu. Zor bela geçtiği ortaokul sıralarındayken mahalleden ağabeyleri onu Büyükada Futbol Kulübüne götürdüler. Çok geçmeden Taksim Spor Kulübü talip oldu bu acar delikanlıya.

\n

1941 yılıydı, II. Dünya Savaşı başlayalı iki yıl olmuş, gençler için askerlik süresi dört yıla çıkmıştı. 1943 yılında, Taksimde adını ilk duyurmaya başladığı sırada askere çağrıldı. Görev yeri Diyarbakırdı. Ne yapıp edip futbol oynamanın yollarını buldu. Anlatılır: Diyarbakır karması Mersin karması ile maç yapmaya giderken, o da tebdili kıyafet ile Diyarbakır karmasına katılmış, Mersine gitmişti. Ne var ki maçta 25 metreden attığı muhteşem gol sonucu foyası ortaya çıkmış, Diyarbakır karması hükmen yenik sayılmıştı.

\n

Askerlik dönüşü Fenerbahçe Spor Kulübünden teklif aldığında 23, 3 Haziran 1964 günü Beşiktaşla oynanan ve 1-1 biten jübile maçıyla futbol hayatına veda ettiğinde 39 yaşındaydı.

\n

***

\n

Biz hangi takımın ateşli bir yandaşı olursak olalım, insanların birbirlerine saygı gösterdiği, rakiplerinin başarılarını alkışladığı, renk farkı gözetmeksizin her iyi futbolcuya hayranlık duyduğu futbolsever bir kuşaktandık. İnönü/Mithat Paşa Stadyumunun kapalı tribününü GS, FB, BJK yandaşları yan yana paylaşırdık. Galatasaraylılar deniz tarafında, Fenerbahçeliler ortada, Beşiktaşlılar ise Gazhane tarafında otururlardı. Her takımın bir idol futbolcusu vardı; Metin Oktay Galatasarayın, Recep Adanır Beşiktaşın, Lefter Küçükandonyadis de Fenerbahçenin süperi idi. Onlar birbirlerine saygı duyan arkadaşlardı. Biz, ateşli yandaşlar da

\n

Lefter, hem kıvrak futbolu, golleri, zekâsı hem de insanlığı ile tüm futbolseverlerin sevdiği, saygı duyduğu bir kişilikti.

\n

Ulusal Takıma ilk kez 1948 yılında, 23 Nisan günü Atinada Yunanistan ile oynanacak maç için çağrılmıştı. Atinaya giderken etrafını çeviren gazeteciler, Maçın sonucu ne olur diye sorduklarında 3-1 kazanırız! yanıtını vermişti. Bununla da kalmamış, Golleri Fikret, Şükrü ve ben atacağım diye eklemişti. 90 dakika bittiği zaman skor gerçekten de 3-1di. Golleri ise Fikret Kırcan, Şükrü Gülesin ve o atmıştı! Maç boyunca Rum olması nedeniyle Yunanlardan yediği küfürler, onu durdurmak isteyen rakiplerinin savurduğu tekmeler onu yıldırmamıştı.

\n

Lefter, Ulusal Takımda 50 kez oynadı, 12 kez kaptanlık bandını taktı, 32 de gol attı. Boynuna Altın Madalya takılan ilk futbolcudur. Liglerde ve kupalarda 832 gol atmıştır. O yıllarda liglerin çok daha az sayıda takımla oynandığı düşünülecek olursa, bu, kırılması çok zor olan bir rekordur.

\n

Bir başka futbol idolü olan Can Bartu onu anlatırken, “Tek başına bir takımdı. İyi oynadığı zaman hiçbir rakip onu durduramazdı. Topu istediği yere atardı. Frikikleri, penaltıları engellenemezdi. Rakiple dalga geçerdi diyor ve ekliyor: Türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu hiç tereddütsüz Lefterdir.

\n

***

\n

Futbolun ordinaryüsü olan Lefter, bir yıl İtalyanın Fiorentina takımında, bir yıl da Fransanın Nice takımında top koşturmuştur.

\n

Bir anı: Yıl 1952. Avrupa Kupası maçlarından birinde F.C. Nice ile Yugoslavyanın Kızılyıldız takımı karşılaşıyor. Kızılyıldızın kalesinde 1950li yılların efsane kalecisi Beara var. Lefter müthiş bir vole ile takımına bir gol kazandırıyor. Ve hiç olmadık bir şey oluyor. Beara, Leftere doğru koşmaya başlıyor, Lefter şaşkın, biraz da korku içinde bekliyor; Beara, Lefterin yanına gelip onu kucaklıyor, on binlerce seyircinin alkışları arasında alnından öpüyor. Böyle bir övgü dünyada kaç golcüye nasip olmuştur?

\n

Bir Galatasaraylı olarak başta Fenerbahçeliler olmak üzere tüm futbolseverlere başsağlığı diliyorum, benim kuşağıma futbolun onca güzelliğini sunarken, aynı zamanda da spor nedir, spor ahlakı nedir öğreten Lefter Küçükandonyadisin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

\n

Toprağı bol olsun, rahat uyusun.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları