Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Uğur Mumcu'ya

25 Ocak 2012 Çarşamba
\n

On dokuz yıl olmuş sen aramızdan gideli. Biliyorum, götürüleli diye düzelteceksin sen, tamam götürüleli.

\n

On dokuz yıldır her 24 Ocak günü olduğu gibi gazeteler, televizyonlar senden söz ediyorlar, ülkenin dört bir yanında seni anmak için toplantılar düzenleniyor. Sen böyle anmaları pek sevmezdin, ama ne yapsın insanlar, seni anarak seni unutmadıklarını göstermek, sana olan vefa borçlarını ödemek istiyorlar.

\n

Çok sevildin sen, çoğu zaman keşke sevildiğin kadar anlaşılsaydın da diye düşünüyorum. İnsanlar senin kalemindeki savaşçılığı, korkusuzluğu sevdiler, ne var ki o savaşçılığın, o korkusuzluğun neyi, neleri amaçladığını pek göremediler.

\n

Bana öyle geliyor işte

\n

Mutlaka biliyorsundur, senden sonra da birçok yürekli aydınımız çekip alındı aramızdan. Kanlı pusularda canlarını verdiler. Hiçbirinin gerçek katilleri yakalanmadı, aynen senin katilinin de yakalanmadığı gibi. Bulduk, diyerek ortaya birer tetikçi çıkardılar; ya elifi görse mertek sanacak cehalette birtakım adamlar ya da eline silah tutuşturulmuş çocuklardı.

\n

Bu cinayet tiyatrosu en son Hrant Dink cinayetiyle perdesini kapatır gibi oldu. Beş yıl süren dava sonucunda katil yine bir çocuk çıktı, bir de onu yönlendiren genç bir serseri. Sonuç kimseyi inandırmadı, öyle ki kararı veren mahkemenin başkanı da, savcısı da, hatta iktidar sahipleri de Yok! Bu kadar da olmaz! diyerek tepki gösterdiler.

\n

Gazetemiz de Hrant Dinki çözen, Uğur Mumcuyu da çözer!diye anlamlı bir slogan sundu okurlara.

\n

Bekleyeceğiz.

\n

***

\n

Anımsar mısın? Sen aramızdan götürülmeden önce Dortmuntta bir lokantada baş başa yemek yemiştik. Konu bir ara Ermeni sorununa gelmişti. Yurtdışındaki diplomatlarımıza ASALA tarafından ölümcül saldırılar düzenlendiği, birçok diplomatımızı yitirdiğimiz dönemin sonrasıydı. Burada bunca yurttaşımız varken nasıl oluyor da güçlü kampanyalar düzenlenmiyor diye sormuştun.

\n

Anlatmıştım.

\n

Devlet, şimdi olduğu gibi o dönemde de aydınlarına, yurtseverlerine güvenmiyordu. Tam tersine onları ya sürgüne mahkûm etmiş ya da vatansızlaştırmıştı. Devletin en güvendiği kesim, Avrupanın dört bir yanında mevzilenmiş yobaz takımıydı.

\n

Sana Hamburgdan örnek vermiştim. ASALA saldırıları ve soykırım savlarına karşı Hamburg Başkonsolosluğu o sıralar Diyanetçiler, Nurcular ve Süleymancılar olarak üçe bölünmüş camilerin cemaatleri arasında bir kutsal ittifak oluşturarak büyük bir yürüyüş düzenlemiş, binlerce insanı sokağa dökmüştü. Uzaktan izlemiştim. Ürkütücü bir görüntüydü. Çarşaflı, peçeli kadınlar Cüppeli, poturlu, takkeli, çember sakallı adamlar Ellerinde yeşil cihat bayrakları Tekbir sesleri Gören Almanlar korkuyla duvar diplerine siniyorlar, bu ürkünç kalabalığın geçmesini bekliyorlardı.

\n

Olmadı doğal olarak. Avrupanın çeşitli kentlerinde benzer görüntülerle karşılaşan insanlar, ne olduğunu anlamadıkları o üzeri Arapça yazılı, kılıç resmedilmiş yeşil bayraklı kalabalıkları görünce, Bunlar bizi de keserler! korkusuna kapılıyorlardı.

\n

Ha, şunu da ekleyeyim; bunlar Avrupa sokaklarında kol gezerlerken, Yüksel Pazarkaya, Hakkı Keskin gibi yurtsever aydınlarımız vatandaşlıktan çıkarıldıklarından, aynı sokaklarda pasaportsuz dolaşıyorlardı.

\n

Diyeceğim şu ki, bu soykırım meselesinde biz Fransa Senatosunun kararıyla çuvallamadık; bu kafayla yıllar önceden beri çuvallıyorduk zaten.

\n

***

\n

İşte böyle sevgili dostum, senden sonra pek bir şey değişmedi buralarda. İçeride yatan 97 meslektaşımız var. Şimdilik.

\n

Senin yükselttiğin bayrağı yere düşürmemeye çalışıyoruz elimizden geldiğince.

\n

İçin rahat olsun.

\n

Ama sen yine de uyanık kal, öyle ihtiyacımız oluyor ki sana

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları