Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Trakya 1934 ya daTarihle Yüzleşirken

30 Kasım 2011 Çarşamba
\n

1930’lu yıllarda başta İtalya ve Almanya olmak üzere Avrupada hızla esmeye başlayan ırkçı-faşist rüzgârlardan Türkiyenin de payını aldığını biliyoruz.

\n

14 Haziran 1934 günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen 2510 sayılı İskân Kanunu bile tek başına bir örnek olarak kabul edilebilir. Bu kanun, tek dille konuşan, bir düşünen, aynı hissi taşıyan bir memleket (yaratmak amacıyla) ülkenin Türk kültürlü nüfusunun yoğunlaşması istenen mıntıkalara, Türk kültürünü temsili istenilen nüfusun nakil ve iskânına ayrılan mıntıkalara ve yer, sıhhat, iktisat, kültür, siyaset, askerlik ve inzibat sebepleri ile boşaltılması istenilen, iskân ve ikamete ayrılanmıntıkalara göre yeniden yapılanmasını öngörmekteydi.

\n

Daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu için hazırlanmış bu yasa fiili olarakönce Trakya Yahudileri aleyhine kullanılmaya başlandı.

\n

***

\n

O yıllara, Trakyaya dönelim. Nihal Atsız, Edirne Erkek Lisesinde edebiyat öğretmeni (11.09-28.12.1933) idi. O tarihlerde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ile birlikte Çanakkaleye bir gezi yapmıştı. Bu geziden edindiği izlenimleri, MTTBnin yayın organı Birlikte şöyle anlatıyordu:Şehirde ne kadar çok Yahudi, ne kadar çok Çingene, ne kadar da Rum bozuntusu var! Hezeyanlarını, Türk bünyesini mikroptan temizleyecek en güzel tedavi usulü: Katliam!dırdiyecek kadar ileri götürmesi üzerine öğretmenlikten alındı.

\n

Bir süre sonra İbrahim Tali Öngören bölgeye Trakya Umum Müfettişiolarak atandı. Öncesinde Trakyada bir inceleme gezisi yapmış, 90 sayfalık bir rapor hazırlayarak bunu CHP yönetimine ve hükümete sunmuştu. Bir bölümünü okuyalım: Trakya (Yahudi)si göze batacak kadar ahlâkî fesat ve karaktersizlik içindedir. Muzırdır. Son asırda diğer muhtelif kanlarla mütemadi ihtilât neticesinde zahirî bir ıstıfaya uğrayarak Yahudiliğin bünyevî esas karakterini tamamen denecek derecede kaybetmesine rağmen (Yahudiliğin) yılışık hilekâr, zamirini gizler, kuvveti daima alkışlar, altına tapar, yurt sevgisini kovar karakterini olduğu gibi muhafaza etmiş ve hatta bu sahada beşeriyete ıstırap verecek kadar zararlı bir şekilde yeni inkişaflara da mazhar olmuştur.(...) Yahudi terbiyesinde şeref ve haysiyetin yeri yoktur. Trakya (Yahudi)si harplerin Türk unsuru üzerinde yaptığı tahripkâr tesirleri üzerinde yükselmiş, zenginleşmiş ve kuvvet bulmuştur...

\n

Bu arada Nihal Atsız, Orhun dergisini yayımlamaya başlamıştı. O da aynı düzeyde yazılar kaleme alıyordu. Derginin 1934 yılında çıkan 7. sayısındaki bir paragrafa göz atalım:Yahudi denilen mahlûku dünyada Yahudiden ve sütü bozuklardan başka hiç kimse sevmez. Çünkü insanlık daima kuvvete, kahramanlığa ve iyiliğe tapındığı halde Yahudi zilletin, korkaklığın, kötülüğün ve seciyesizliğin örneği olmuştur. () Onlara yapılacak ihtar şudur: Hadlerini bilsinler. Sonra biz kızarsak Almanlar gibi Yahudileri imha etmekle kalmaz, daha ileri giderek onları korkuturuz. Malum ya ataların sözüne göre Yahudiyi öldürmektense korkutmak yektir.

\n

Öngören partiyi ve hükümeti kışkırtırken, Atsız da halkı kışkırtıyordu.

\n

***

\n

Beklenen/istenen oldu. Yahudi cemaatinin önde gelen üyelerine ölüm tehditleri içeren mektuplar gelmeye ve halkı Yahudi tüccarları boykot etmeye davet eden bildiriler dağıtıldı.

\n

İlk olaylar 21 Haziran 1934 günü Çanakkalede başladı. Çanakkalede Yahudilere yapılan ekonomik boykotun dozu kaçınca fiziki saldırılara dönüştü. Yağma, dayak, ırza geçme, imzasız tehdit mektupları gönderme olayları oldu. Kırklarelinin valisi bu sırada tatildeydi ve Çanakkalede olanların aynısı bu şehirde de oldu. Kırklarelinden kaçan Yahudilerin bir kısmı Edirneye varınca olayın ciddiyetini anlayan Edirneli Yahudiler de mallarını mülklerini bırakıp İstanbula kaçtılar. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale, Uzunköprü, Silivri, Babaeski, Lüleburgaz, Çorlu ve Lapsekide olayların aynı gün içinde başlamasından, bu işin birkaç çapulcunun işi olmadığı anlaşılıyordu.

\n

Bu olaylardan sonra Trakyadaki Yahudi nüfusu azaldı, çoğunluğu İstanbula ve bir kısmı da yurtdışına göçtü. Kesin rakam belli olmamakla birlikte Trakyadan ayrılan Yahudilerin sayısının 13.000 ile 15.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.

\n

Madem tarihimizle yüzleşiyoruz, kendi kristal gecelerimizide unutmayalım istedim.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları