Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Teyakkuz
Dil Derneği’nin Türkçe Sözlük’ünde Arapça kökenli “teyakkuz” sözcüğü “uyanıklık” olarak açıklanıyor. Merak edip baktım, çünkü beklenmedik bir anda karşımıza çıkan bu olağanüstü dönemde en olmamız gereken durum “teyakkuz”, yani uyanıklık.
Çünkü öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki vurdumduymazlık şu sıralar bize haram. Bir yanda “faiz lobisi”, öte yanda “vandallar”, “çapulcular”, daha ötede “aldatılmışlar”, daha daha ötede de “dış güçler”... El ele vermişler ülkemizi çökertmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Evet, şimdi teyakkuz zamanı!
Yeni Şafak gazetesinden Meltem Arıkan’ı kutluyorum. Gerektiğince teyakkuz halindeki yazarımız aylar öncesinde Mehmet Ali Alabora ve Pınar Öğün tarafından sahnelenen ‘Mi Minör’ oyununun “Gezi protestolarının provası olduğunu” ileri sürüyor.
İşte, herkese örnek olması gereken durum budur: Teyakkuz!
Mehmet Ali Alabora’nın “ne mal” olduğu zaten cümlemizin malumudur; solculuk, sendikacılık, falan filan. Babası Mustafa Alabora da bir zamanların Sağmalcılar, Mamak, Metris “gazisidir”, hepimizi Tanrı koruya!
Bravo Meltem Arıkan; devam!
Konu “teyakkuz” hali ise mutlaka teyakkuz panoramamıza eski Fenerbahçe futbolcusu Alex de Souza’yı da almalıyız diyorum. Biliyorsunuz, polisimizin bu “anarşik” Gezi olayları kapsamında kullandığı sis-biber bombaları Brezilya’dan ithal ediliyor. Atılan her bomba Brezilyalı bomba üreticilerine para kazandırıyor. Soruyorum: Galataraylı Felipe Melo ve onca futbolcu, Galatasaray’ın kaleci antrenörü Taffarel de dahil bu “tezgâhın” dışında düşünülebilir mi? İkisi de Brezilyalı; aman dikkat!
Ve tabii bizim sürekli büyüyerek bir dünya devleti haline gelmemizi içine sindiremeyen Yunanistan’ın futbol dünyamıza soktuğu ajanlar... Örneğin Akhisar Sporlu Gekas! Üstelik iyi goller de atıyor, futbolseverlerin kalplerinde yer ediyor. Ama ya sonrası?
Halen Süper Lig’de top koşturan “potansiyel” yabancı ajan sayısı 173’tür. Spor ve Gençlik Bakanı Suat Kılıç’ı teyakkuza davet ediyorum.
Haydi, Sayın Bakan, ülke yanıp yıkılmadan, haydi!
Bir de en az sosyal paylaşım siteleri kadar “baş belası” olan Erasmus Programı meselesi var. Avrupa Birliği’nin icadı bu “menhus” program çerçevesinde öğrenci/akademisyen kisvesi altında ülkemizde binlerce yabancı ajan cirit atıyor. İşte size aradığınız o “dış güçler”! Evlerimize kadar giriyorlar.
Dün İstanbul’a, eve telefon ettim. A, o da ne? Bizim oğlan çıktı telefona. Oğlum, bu saatte evde işin ne? Bir arkadaşını bekliyormuş. Kim bu arkadaş? Estonyalı bir kız! Erasmus’tan… Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü, tüylerim diken oldu. Nasıl olmasın ki gerisini düşünemedim bile. Varın siz düşünün!
Durum bu kadar vahim yani... Düşman evimizde!
Reha Muhtar’ın kulakları çınlasın: Nerede bu devlet?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi