Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Polis Emir Kulu mudur?

04 Haziran 2014 Çarşamba

Bizde kamuda ya da özel alanda ast konumunda olan biri; görevinde istenmeyen, hoş karşılanmayan hatta yasalara aykırı bir davranışta bulundu mu bu, “Ne yapsın, adam emir kulu” sözleriyle kapatılmaya, geçiştirilmeye, anlaşılır bir davranışmış gibi gösterilmeye çalışılır.
Kulluk, inananlar için Tanrı ile birey arasında bir “biat” ilişkisidir. Dinin dışındaki alanlarda ise “kulluk” bir insan için aşağılanmadır. İnsan insana biat etmez, kulluk etmez. Üst-ast ilişkisi ise farklıdır; askerlikte bile astın üstüne yasadışı emirlerde itiraz hakkı vardır. Bu, en azından hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu uygar ülkelerde böyledir.

***

Gezi olaylarının birinci yıldönümünde bir kez daha görülen orantısız şiddetle birlikte polis, toplum çoğunluğunun haklı eleştirilerinin hedefi oldu. Polisin uyguladığı, kimi zaman ölümlerle, ağır yaralanmalarla, sakat kalmalarla sonuçlanan şiddet toplum düzeni için vazgeçilmez olan polisin saygınlığını yitirmesine neden oluyor. İnsanlar polisi başları sıkıştığında sığınacakları, kendilerini koruyacağına inandıkları görevliler olarak değil de başlarına her an bir kötülük getirecek korku unsurları gibi görüyorlar.
Karşıtlarını şiddetle baskı altına almayı, sindirmeyi siyasal bir strateji olarak belirleyen iktidar, polisin bu durumundan hoşnut, daha fazlasına da teşvik ediyor. Yoksa Başbakan geçen yılki Gezi olayları sonrası ülke geneline yayılan gösterilerde polisin kullandığı silahlarla hayatları son bulan yedi göstericinin cesetleri henüz soğumamışken, polisin başarılarından söz edip onları “efsaneleştirir miydi”?
Polis, yurttaşlara uyguladığı aşırı şiddet nedeniyle yalnızca Başbakan’ın değil, İçişleri Bakanı’nın, valilerin, Emniyet müdürlerinin de övgülerine “mazhar” oluyor. Bunun en son örneğini Gezi olaylarının birinci yıldönümünde, “Gayet güzel bir çalışma yaptık!” diyen İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok vermiştir.

***

Polisin iktidarın hazırladığı elverişli koşullarda önünü ardını düşünmeksizin başvurduğu orantısız şiddet eğer sonunda “ölüm” olmazsa çoğu kez cezasız kalıyor. Öte yandan polis kendisine teslim edilen müdahale araçlarını ve silahları gerektiğince ve doğru kullanma yetisine sahip değil. Namlusundan çıkan kurşunlar ya da gaz kapsülleri serseri mayınlar örneği “kaza” ölümlerine neden oluyor.
Gelişmiş ülkelerde de tüm polisler sütten çıkmış ak kaşık değil. Fakat bu tür meslektaşlarına herkesten önce görevlerini layıkıyla, bilinçli olarak getiren polisler engel oluyor.
Bu ülkelerde polis sendikaları da orantısız şiddeti önleyici müdahalelerde bulunuyor. Örneğin, bırakın gerçek mermiyi, lastik mermi kullanımı bile birçok Avrupa ülkesinde yasak. Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Polis Sendikası Başkanı Frank Richter, “Lastik mermi kullanmayı isteyen kişi bu silahı kullanmanın ölümlerle, ağır yaralanmalarla sonuçlanacağını bilinçli olarak hesaba katmalıdır!” diyor.

***

Polis, hızla yitirdiği saygınlığını yeniden edinmek için “emir kulu” değil, bu ülkede önemli görevler yerine getiren “eşit yurttaş” olduğunun farkına varmalıdır.
Siyasal iktidarlar gelip geçicidir, fakat polis örgütü kalıcı bir kurumdur. Hep söyledik, bir kez daha yineleyelim: “Keser döner, sap döner; gün gelir, hesap döner!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları