CNN Türk uzun yıllardır sürekli izlediğim bir haber kanalı (-ydı). Ne var ki bu kanalın izleyicilerine olan saygısının giderek azaldığını, hatta yok denecek bir düzeye indiğini esefle görüyorum.
Kanalın en severek izlediğim altı programından üçü, Mirgün Cabas’ın hazırlayıp sunduğu “Mirgün Cabas’la Her Şey”, Dr. Mehmet Alkan’ın hazırlayıp sürekli konukları Altay Öymen ve Taha Akyol ile birlikte sunduğu “Sağım Solum Tarih” ve hafta içi her gün saat 16.00’da yayımlanan, Emin Çapa ve Ebru Baki’nin sundukları “Paranın İzi” programı bir emrivaki ile kanalın yayın programından kaldırıldı.
Yazılı medya organlarının okurlarına olduğu gibi görsel medya organlarının da izleyicilerine karşı sorumlulukları vardır. Ciddi bir kanal bir programı kaldırma kararı verdiğinde bu kararın gerekçesini izleyicilerle paylaşır ve programın/ programların hazırlayıcılarına/sunucularına izleyicileriyle vedalaşma hakkı tanır. Bu, en azından bir nezaket gereğidir.
Ne yazık ki CNN Türk, iktidarın Doğan Medya Grubu’na baskısından ürktüğünden midir, yoksa ATV’den transfer yeni Genel Müdür Erdoğan Aktaş’ın kişisel hesaplarından mıdır, izleyicilerine karşı saygısızlık etmiştir.

*** 

Dün, Emekçi Kadınlar Günü idi. Kadınlar bu özel günü ülkenin dört bir yanında coşkuyla kutladılar.
Kimi il ve ilçelerimizde bu özel gün kadınların burunlarından getirildi.
Günün öncesinde 6 Mart Pazar günü “8 Mart Kadın Platformu”nun çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan kadınların gösterisi “valilik emriyle” ve “izin alınmadığı gerekçesiyle” yasaklandı. Bu yasağa karşı çıkan kadınların üzerine biber gazı ve tazyikli su ile gidildi. Kadınlar yerlerde sürüklendi.
Oysa Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3. maddesine göre “Herkes, önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”
Koskoca İstanbul Valisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sını ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu bilmiyor olabilir mi?
Doğal ki biliyor, fakat biz ne yazık ki anayasa ve yasaların harfiyen uygulandığı demokratik bir ülkede değil, AKP otoritarizminin egemen olduğu Türkiye’de yaşıyoruz.
Maalesef!

*** 

BOYDAK Holding 59 yıldır iş dünyasında faaliyet gösteren Boydak Ailesi’ne ait büyük bir kuruluş. Dolaysız olarak 14.000 kişi istihdam ediyor. Bayileri, tedarikçileri ve tüm paydaşlarıyla yaklaşık 100.000 kişiye istihdam sağlıyor.
Kuruluş, AKP iktidarının Gülen Cemaati’ne “her istediğini verdiği” o canım cicim yıllarında cemaatin “hayır hizmetlerine” parasal destekte bulunmuş. Bunu saklamıyor. İktidarla cemaatin arası bozulunca desteğini kesmiş. İktidar şimdi kendisinin yaktığı yeşil ışık doğrultusunda davranmış olan holdinge hesap kesiyor. Kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ve CEO’su Memduh Boydak, 6 Mart Pazar günü ilgili nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanıyor.
Öyle bir zamanlama ki hesap kesme süreci Türkiye ekonomisinde üretim düzeyini düştüğü, işsizliğin arttığı bir döneme rastlıyor.
Boydak Ailesi’ni tanımam, Gülen Cemaati’ne karşı öfkeliyim. Fakat kayyum atanan kuruluşların çöküşe sürüklendiğini bildiğimden ekonomimiz adına kaygı duyuyorum.