Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Müslümanlığı AKP Döneminde Öğrenmek

15 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

Bir Müslüman imkânlar ve şartlar elverdiği takdirde İslam ahkâm ahlak ve adabının hâkim olduğu, kimsenin aleni olarak bunları çiğneyemediği bir toplumda yaşamak ister. Yine imkân bulduğunda, şartlar müsait olduğunda, düzelteyim derken bozma ihtimali bulunmadığında, daha büyük sakınca doğurmadığında her Müslüman, aleni (açıkça, kamuya açık yerde) dine, ahlaka, adaba aykırı bir davranışa -engellemek veya ıslah etmek maksadıyla- müdahale etmekle yükümlüdür.

\n

Yukarıdaki paragrafı Hayrettin Karamanın 7.8.2011 tarihli Yeni Şafakta yayımlanan Tahammül mü, Hoş Görmek mi?başlıklı yazısından alıntıladım. Yazar, Müslümanın dine, ahlaka, adaba aykırıbir duruma nasıl müdahale edileceğini yazmıyor, bunu olaya müdahale edecek Müslümana bırakıyor.

\n

Yazı, 28 Temmuz günü İstanbulda İETTnin Bahçeköy-4. Levent (42M) otobüsüne binen Haliç Üniversitesi Spor Akademisi Spor Yöneticiliği bölümü öğrencisi olan ve Beşiktaş Kulübünün bayanlar voleybol PAV takımında oynayan 19 yaşındaki Nurcan İbrahimoğlunun uğradığı saldırıya cevazverir nitelikte. Çünkü aylardan ramazan ve bu mübarekayda şort giymek bir Müslümanın gözünde dine, ahlaka, adaba aykırıbir davranış. Nitekim saldırgan, genç kızın dudağını patlatırken Bu otobüste çıplak bacaklarını uzatarak oturamazsın. Terbiyesiz!diye bağırıyor.

\n

Peki, kız saldırıya uğrarken otobüsün şoförü, öbür yolcular ne yapıyorlar? Hiçbir şey! Yalnızca bakıyorlar, bakmakla da kalmayıp saldırgana hak veriyorlar. Sonra bakıyorlar ki iş uzayacak, adamı engelliyorlar, kıza da, Tamam uzatma artık. Akşam akşam başımıza bir iş çıkarmadiyorlar. Kızın üstü başı kan içinde kalmış, şoföre, Otobüsü durdurun, ben polisi aramak istiyorumdiyor, cep telefonuna davranıyor. Bazıları eline vurup telefon etmesini önlemeye çalışıyor. Bu sırada müdahil Müslüman adam otobüstekilere dönüp, Benim vurduğumu gören oldu mu?diye soruyor. Kimse ağzını açmıyor, o da, Bakın işte ben ona vurmadım, o kendine vurdudiyerek otobüsten iniyor. Bir de utanmadan el sallıyor yaralı kıza.

\n

Üç gün önce İstanbulda bir grup genç kız ve kadın ile bir-iki erkek destekçi olayı protesto için bir eylem yaptı. Altlarında şortlarıyla Kadıköydeki Beşiktaş Vapur İskelesinde toplandılar, sonra hep birlikte Beşiktaşa geçip 4. Levent otobüsüne bindiler. Sayıları bir otobüsü doldurmaya yetmeyecek kadar azdı.

\n

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün verilerine göre Türkiyede yaklaşık 78.000 lisanslı kadın voleybolcu var, fakat eyleme yalnızca bir kadın voleybolcu, Voleybol 2. Liginden Işıksporda oynayan Başak Koç katılmış. Anlaşılan on binlerce kadın voleybolcumuz Susma, sustukça sıra sana gelecek!uyarısını ya hiç duymamış ya da duymuş ama dikkate almamış. Belki de korkudan! Bilemiyorum, bu suskunluğun mutlaka bir nedeni olmalı, diye düşünüyorum. Ya mağdur Nurcan Demircioğlu?

\n

O da katılamamış eyleme, çünkü anlı şanlı Beşiktaş Jimnastik Kulübü genç kıza izin vermemiş, bir anlamda ona, Otur oturduğun yerde!demiş. Bu davranışı, spor tarihimizde tescil edilen ilk Türk spor kulübü olma özelliğini taşıyan Beşiktaşa hiç yakıştıramadığımı söylemeliyim.

\n

AKP iktidarları döneminde kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi yaşamayan Müslümanlara bırakın hoşgörüyle bakmayı, tahammüldahi edemeyen bir Müslüman tipi ortaya çıktı. Televizyon yorumcuları, gazetelerin köşe yazarları, siyasetçiler toplumun başına şeyhülislamkesildiler. Ağızlarını her açtıklarında fetva veriyorlar. İnsanlara nasıl yaşayacaklarını, nerede ve nasıl davranacaklarını öğretiyorlar.

\n

Milyonlarca izleyeni-dinleyeni var bu türeme şeyhülislamların”, insanlar izlediklerine, dinlediklerine inanıyorlar, uygulamaya geçiyorlar. Müslümanlığı AKP döneminde öğrenen gönüllü din polisleribunlar; bakıyorlar, işler diledikleri gibi gitmiyor, sopaya, yumruğa, tekme tokada başvuruyorlar. Çoğu zaman da yaptıkları yanlarına kâr kalıyor, Nurcan İbrahimoğlu örneğinde olduğu gibiİşimiz çok zor, hayatımız daralıyor. Ama ne yapacağız? Çekip gidecek halimiz yok ya, direneceğiz. Direnmeden, savaşım vermeden özgürleşmek nerede görülmüş ki?

\n

***

\n

Bugün Hıristiyanların Meryem Ana Yortusu. Sevgili Ermeni ve Rum okurlarımınAsdvatzatzin”, “Panayiagünlerini kutluyorum, esenlikler, mutluluklar ve barışın, dostluğun egemen olduğu bir dünya diliyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları