Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Mısır, Mursi, Meşruiyet ve Demokrasi Üzerine

07 Temmuz 2013 Pazar

Bizim Başbakan’ın, “Seçimler demokrasinin namusudur” sözleri bana şair Mehmet Akif Ersoy’un, Köse İmam’ın oğluna gönderme yaptığı, Asım’ın nesli diyordun ya, nesilmiş gerçek!/ İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” dizelerini çağrıştırdı.

\n

Saatlerdir televizyonları izliyorum. Kahire’nin Rabiatül Adeviye Meydanı’nda Mısır usulü demokrat Muhammed Mursi’nin nesli “namusunu çiğnetmemek” için direniyor. Direnecekler tabii, Başkan Mursi, halkın oyunun yüzde 51’ini alarak seçilmiş; ortada “meşruiyet” denen bir durum var.
Krallık sonrası Mısır’ın ilk
“meşru” başkanı, mazisi 1928’e kadar uzanan Müslüman Kardeşler’in siyasal örgütü Özgürlük ve Adalet Partisi’nin “müstafi” üyesi. Biçimsel bir istifa onunki, devlet başkanları partisiz olurlar ya, o da bu kurala uymuş. Uymuş ama başkan seçilir seçilmez 1997 yılında Luksor’da 58 turistin ölümüyle sonuçlanan kanlı katliamın sorumlusu, Müslüman Kardeşler’in bir kolu olan “İslam Camiası” adlı terör örgütünün üyesi Adel al-Hayat’ı Luksor’a vali olarak atamaktan geri durmamış.
Ortada
“meşruiyet” denen bir durum var yani…

\n

***

\n

Mursi’nin başkanlığı “meşru” olmasına meşru da kendisi ülke için alınacak yaşamsal kararlarda farklı toplumsal kesim ve siyasal örgütlenmeler arasında bir uzlaşma zemini yaratmak için “bir şeyler yapmak” gerektiğini kavramış olmaktan uzak bir “demokrasi” anlayışına sahip.
Demokrasiyi, seçilmişlerin, asacaklarını asabilecekleri, keseceklerini kesebildikleri
“çoğunlukçu” bir rejim sanıyor. Kendisi başkanlık seçimlerinde yüzde 51 oy almış ama parlamento seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in aldığı oy oranı yalnızca yüzde 37. Bu durum, siyasal bir adım atarken insanı düşündürmez mi?
Zafer sarhoşluğu gözlerini kör, kulaklarını sağır etmiş, düşünmüyor.
Örneğin, Müslüman Kardeşler’in ideolojik ağırlığını taşıyan yeni anayasanın oylamasına seçmenlerin yalnızca yüzde 32.9’u katıldı, anayasa yüzde 63.8 oranında
“evet” oyu alarak kabul edildi. Ne var ki 82 milyon nüfusa sahip Mısır’da kayıtlı 52 milyon seçmen bulunuyor, buna göre anayasaya “evet” diyenlerin sayısı yalnızca 10 milyondur; bu da toplam seçmen oranının yalnızca yüzde 19.2 olduğu anlamına geliyor. Böyle bakıldığında Mısır anayasası Müslüman Kardeşler’in ideolojisini taşıyan bir “azınlık” anayasasıdır.

\n

***

\n

Müslüman Kardeşler’in “meşru”, fakat son derece “tuhaf”(!) yönetimine ilişkin ilginç notları sevgili dostum Yalçın Doğan’ın dünkü Hürriyet’te yayımlanan “Üç Bin Yıl Sonra Mursi” başlıklı yazısından aktarıyorum.
Bir yıldır Mısır’da iktidarda bulunan Müslüman Kardeşler ideologları fetva veriyor. İşte bazıları:
-
Müslüman olmayan kadınla evlenmek caiz değildir.
-
Dindarlarla laikler aynı toplumda yaşayamaz.
-
İnsanlar büyük bir genelevde yaşıyor, moda ve güzellik yarışmalarına, barlara, filmlere bakın, yeter.
Demokratik seçimle iktidara gelmiş bir cumhurbaşkanının dayandığı en büyük güç Müslüman Kardeşler’in ideologları demokrasiyi de yorumluyor:

-
Demokrasi, Tanrı nizamını gasp etmektir.”

\n

***

\n

Mısır’daki “meşru” fakat oldukça “tuhaf” yönetime karşı girişilen darbeyi kınayarak, aynı zamanda da Mısır halkının bir gün “sahici” demokrasiye sahip olmasını dileyerek…

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları