Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kıbrıs'a Yeniden Bakmak

18 Ocak 2012 Çarşamba
\n

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın ölümüyle birlikte gözlerimiz yeniden Akdenizin bu sorunlu adasına çevrildi.

\n

Annan Planına muhalefeti ve İşçi Partisi lideri Doğu Perinçeke yakınlığı nedeniyle ona sırt çevirenler bile Rauf Denktaşın adanın yakın tarihiyle özdeşleşmiş yaşamöyküsünü gözden geçirmek gereksinimi duydular. Gerçekten de 1924 Kıbrıs/Baf doğumlu Denktaş adanın canlı tarihiydi.

\n

***

\n

1950’li yıllara dönelim. Kıbrıs bir İngiliz sömürgesidir. Osmanlı İmparatorluğunun sıkışık durumundan yararlanarak 1878 yılında Kıbrısı geçici olarak idarelerine alan İngilizler, 5 Kasım 1914 tarihinden itibaren adayı tek taraflı olarak İngiltereye ilhak etmişler ve 1960 yılına kadar ellerinde tutmuşlardı. Ada İngiliz valiler tarafından yönetilmekteydi. Son dönem valiler şunlardır: Sir Andrew B. Wright (1949-1954), Sir Robert Armitage (1954-1955), Sir John Harding (1955-1957), Sir Hugh Foot (1957- 16.8.1960).

\n

İngilizlerin Kıbrısta en çok önem verdiği kuruluşlardan biri polis teşkilatı idi; İngilizler, daha Kıbrısı devralmalarının ikinci ayında özel bir kanunla adada yeni bir polis gücü oluşturmuştu. Cyprus Military Police (Kıbrıs Askeri Polisi) adı verilen bu kuruluş, silah ve eğitim yönleriyle askeri bir güç niteliğini taşıyordu. 1936 yılında bu örgütün adı Kıbrıs Polisiolarak değiştirildi; çekirdeğini Türkler oluşturuyordu.

\n

Denktaş ise o yıllarda, 1941de Lefkoşa İngiliz Okulundan mezun olduktan sonra Mağusada tercümanlık, mahkemede memuriyet, bir yıl da İngiliz Okulunda öğretmenlik yapmış, 1944’te British Councildan burs alarak hukuk öğrenimi yapmak üzere 1947 yılında İngiltereye gitmişti. Lincolns Innden mezun olduktan sonra aynı yıl Kıbrısa dönüp avukatlığa başladı. 1948 yılında ise savcılık görevine atandı.

\n

***

\n

Dönem, görünürde İngiliz sömürgeciliğine karşı, adanın bağımsızlığı için kurulan EOKAnın (Ethniki Organosis Kyprion Agoniston: Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü) İngilizlere yönelik faaliyetlerini hızlandırdığı 1950’li yıllardı. Görevlilerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Kıbrıs polisi EOKAcıları yakalıyor, Rauf Denktaşın önüne getiriyordu.

\n

Kafalarındaki asıl amaç olan Enosis (Yunanistana ilhak) düşüncesini saklamayan EOKAcılarda böylece Türklere karşı özel bir husumet oluştu. Hedef artık Türk güvenlik güçleriydi. Örneğin, 23 Nisan 1956 günü bir Türk polisi iki Rum tarafından öldürüldü. Lefkoşada sokağa çıkma yasağı kondu. Türk ve Rumlar arasında çarpışmalar buna rağmen sürünce 30 Mayıs 1956 günü Lefkoşa dikenli tellerle ikiye bölündü. Fakat olaylar durmadı, tam tersine yayıldı; ölümler giderek çoğaldı, kıyıma dönüştü.

\n

İngilizler iki halkı sürekli olarak birbirlerine karşı kışkırtıyorlardı. 11 Mayıs 1956 tarihli Daily Mail gazetesinde, Kıbrısın Türkiyenin kalbini hedef alan bir tabancaolduğu belirtiliyordu. Kısa bir süre önce 23 Nisan 1956 tarihli Sunday Times gazetesinde eski Kıbrıs valilerinden Richard Palmerin, Rumların Enosis ülküsünün bir Türk-Yunan savaşına yol açabileceğine ilişkin mektubu yayımlanmıştı. Zaman tam da İngiliz Vali Harding ile Makarios arasında yapılan anayasa görüşmelerinin çıkmaza girdiği, İngilizlerin Makariosu sürgüne gönderme kararı aldıkları zamandı.

\n

***

\n

Rauf Denktaş 1957 yılında savcılık görevinden ayrıldı, 1 Ağustos 1958 günü EOKAya karşı mücadele etmek için oluşturulan Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluş hazırlıklarına katıldı. Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi ile birlikte TMTnin üç kurucusundan biriydi.

\n

İnsan düşünmeden edemiyor; acaba Kıbrıslı Türkler 1940, 1950’li yıllarda bağımsızlık talebini öne çıkartarak İngiliz sömürgeciliğine karşı tavır alsalardı, Rumlardaki Enosis özlemi Kıbrısı bölünmeye götürecek ölçüde derinlik kazanabilir miydi?

\n

Biliyorum, bu soruya verilecek yanıtların günümüzde hiçbir önemi yok; ne var ki Türkler ve Rumlar 70 yıldır birbirleriyle didişirlerken, İngilizler de, İngiliz üsleri de hâlâ adadalar.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları