Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘İsteseler de İstemeseler de...’
Sanırım 1984 yılıydı. Arkadaşım Petra Kappert, “Şu sıra öğrencilerimle orijinal Yunus Emre metinleri üzerinde seminer çalışması yapıyoruz, ilgini çekerse gel, bir bak” deyince “niye olmasın”demiştim. Petra, Hamburg Üniversitesi’nin Asya-Afrika Enstitüsü’ndeki Ön Şark Kültürü ve Tarihi Bölümü’nde Türkoloji profesörüydü. Almancanın yanı sıra Türkçe, İngilizce, Fransızca, Arapça, Farsça, Altayca, Çağatayca, Uygurca dillerinde yazan, çizen, araştırmalar yapan değerli bir bilim kadınıydı. 2004 yılında Berlin’de hayata gözlerini yumduğunda
ardındaçok sayıda yapıt bırakmıştı.
***
Arkadaşımın çağrısına uydum. Seminer çalışması enstitünün giriş katındaki küçük bir derslikte haftada iki gün olmak üzere 19.00-20.30 saatleri arasında yapılıyordu. Derslikte, öğrenimlerini oryantalizm (şarkiyat) dalında akademik kariyer yapmak üzere planlayan sekiz öğrenci vardı. Uzatmayayım, Osmanlıcanın Türkçe, Arapça, Farsça karışımından oluşan, Arap alfabesiyle yazılan başlı başına bir dil olduğunu ilk gün öğrendim. Aklıma amcam Faik Kavukçuoğlu’nun bir sözü gelmişti: “Eski yazıyı sana sekiz saatte öğretirim, ama bu Osmanlıca bir metni okuyup anlayacağın anlamına gelmez!” Amcam, genellikle Süleyman Fahir takma adıyla İslami makaleler kaleme alan, kitaplar yazan bir yazardı. En bili-nen, bugün de aranan, okunan yapıtı Ayıntabî Mehmet Efendi’nin Tibyan Tefsiri’ni yorumlayıp güncelleştirdiği, 1956’da Bütün Kitabevi tarafından yayımlanan iki ciltlik Kur’ânı Kerim Meâli ve Tefsiri adlı kitaptı.
Amcama göre Arapçayı ve Farsçayı öğrenmeden Osmanlıca bir metni okumak, metinde ne dendiğini anlamak olası değildi.
O gün Hamburg Üniversitesi’nin o küçük dersliğinde önümde Yunus Emre’den Eski Türkçe bir metin, boş boş bakındığımı gören Petra gülerek yanıma gelmiş, “Neler yaptığımızı bir gör istedim” demişti. Doğal ki ilk gidişim aynı zamanda son gidişim oldu o seminere.
***
Son günlerdeki Osmanlıca tartışmalarına “İsteseler de istemeseler de öğrenecekler” diyerek Cumhurbaşkanı da katıldı. Bu sözlerin bir da-yatma içerdiği apaçık ortadadır. 19. Milli Eğitim Şûrası’nın tavsiyesi ve Başbakan’ın söyleminin tersine Cumhurbaşkanı’nın bu “talimatına” uyulması durumunda eski yazının (Arap abecesinin) müfredata “zorunlu ders” olarak alınması beklenmelidir.
Oysa haftada bir iki saat seçme ders olarak eski yazı öğrenmenin bir zararı yoktur, zaten orta zekâda bir öğrenci eski yazıyla yazılmış bir metni en fazla 12 ders saatinde öğrenecektir. Fakat kasıt, okul çocuklarına Osmanlıca öğretmekse bu çok sorunlu bir hedeftir. Bilindiği gibi Osmanlıcada saptanmış yaklaşık 18 bin Arapça ve Farsça sözlük, her iki dilin de hiç kolay olmayan grameri vardır. İki dilin de gramerini öğrenmeden, sözcük dağarcığını yeterli düzeyde geliştirmeden okul öğrencilerinin Osmanlıcayı okuyup anlayacak ölçüde öğrenmeleri olanaksızdır.
Küçük bir örnek: Bulmacalarda sıkça karşımıza çıkan su karşılığı “âb” sözcüğü aynı zamanda deniz, ırmak, tükürük, özsuyu, ter, döl suyu, sidik, parlaklık, yüzsuyu, letafet, hava ve ağustos anlamına gelmektedir.
***
Osmanlıca öğreniminin destekçileri bunun olanaksızlığını bilmiyor olabilirler mi? Sanmıyorum. Amaç sıkça dile getirildiği gibi “ecdadın mezar taşlarını okumak” değildir. Görüldüğü kadarıyla kimi kafalarda yarına dönük olarak, “Çocuklar madem Arap abecesiyle yazmayı öğrendiler, onlara artık ‘Kuran dili’ Arapçayı öğretebiliriz” düşüncesi fır dönmektedir. Bunun ortaya dökülmüş sayısız ipucu vardır. Bekleyip göreceğiz.
Yazımızı Ziya Paşa’dan iki dizeyle noktalayalım: “Pek rengine aldanma felek eski felektir / Zîrâ feleğin meşreb-i nâsâzı dönektir...”
Kolay gelsin!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!