Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İktidar bağımlılığı ve deliryum tremens

12 Eylül 2015 Cumartesi

“Deliryum tremens”, alkol bağımlılarında alkolü bırakmalarından veya azaltmalarından sonra görülen bir hastalık. Tıp uzmanlarına göre, bu hastalık 5-15 yıl ağır içme döneminden sonra ortaya çıkıyor. Bedensel hastalıklar, enfeksiyon, beslenme bozuklukları ve kafa travmaları hastalığın oluşumunda yatkınlık yaratıyor. Deliryum tremensin başlıca klinik özellikleri, saatler ya da günler içinde gelişen ve gün içinde dalgalanmalar gösteren, çevrede olan bitenin farkında olma düzeyinin azalması şeklinde görülen bilinç bozukluğu ile yönelim, bellek dil ve yargılama çarpıklıkları. Konuşmalar dağınık ve ilgisiz, konudan konuya atlamalar oluyor. Uyku-uyanıklık döngüsü bozuluyor. Sıkça görsel ve dokunsal halüsinasyonlar, epileptik nöbetler görülüyor.

***

Birkaç aydır ülkede olan bitenleri izledikçe iktidar bağımlısı bir siyasal gücün iktidar elinden kayınca benzer bir hastalığa yakalanmış olduğunu düşünmeden edemiyorum. Çünkü bir süredir Türkiye’de hiçbir şey “normal” değil! Yukarıda klinik özellikleri açıklanan hastalığın tüm belirtileri AKP yönetiminde de görülüyor.
Yalnızca Cizre ablukası bile bu ülkede işlerin “normal” yürümediğinin/yürütülemediğinin somut bir göstergesi. Gerekçesi ne olursa olsun, nüfusu yüz binin üzerinde olan bir ilçede kesintisiz sekiz gündür uygulanan sokağa çıkma yasağıyla insanların tümünün ev hapsine alınması gibi bir uygulamaya dünyanın hiçbir yerinde tanık olunmuş değil. Devlet suçlu ile suçsuzu ayırt edemeyecek ölçüde bir bilinç bozukluğundan mustarip. İnsanlar ölülerini gömemiyor, hastalarını hastaneye götüremiyor. Anneler, babalar ölen yavrularını kokmasın diye buzdolabında saklıyor. Su yetersiz, gıda yetersiz, elektrik yetersiz… Ulaşım yok, iletişim yok! Kaç sivilin iki ateş arasında can verdiği belli değil.

***

Aynı hastalığın pençesine PKK de düşmüş; asker, polis, sivil önüne kim çıkarsa gözünü kırpmadan vurup öldürüyor. Şiddetten, kandan, ölümden beslenen bir terör örgütü de olsa Diyarbakır’ın ortasında bir çorbacıyı yaylım ateşine tutup gepegenç bir garsonu öldürmenin hastalık dışında bir tanısı olabilir mi?
PKK, sürdürdüğü terör eylemleriyle Türk milliyetçiliğini kışkırttığı gibi silaha, savaşa, şiddete karşı çıkan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önünü kesmeye çalışıyor. Amacı HDP’yi saf dışına iterek Kürt hareketi içinde yeniden tek başına söz sahibi olmak.
Ülkenin dört bir yanında at izi it izine karışmış.
AKP de sürekli olarak HDP’yi hedef gösteriyor. Algı operasyonlarının etkisindeki bilinçsiz kalabalıklar HDP bürolarına saldırıp ateşe veriyorlar. HDP’liler bir an için basiretlerini, dirayetlerini yitirecek olsalar terör amacına ulaşmış, ülkenin dört bir yanı kan gölüne dönmüş olacak.

***

Bu hastalıklı ortamda sözün bittiği yerdeyiz.
Kürt hareketinin saygın önderlerinden Leyla Zana, “Artık yeter” diyor “ölerek ve öldürerek toplumu, vicdanımızı, geleceğimizi çürüteceğiz. Elinde silah olan bütün taraflara sesleniyorum; kimseye sözümü dinletemezsem de kendime sözüm geçer. Ölümleri seyretmektense ölmeyi tercih ederim. Eğer ölümler durmazsa ölüm orucuna başlayacağım. Gençler öleceğine biz ölelim.”
Evet, sözün bittiği yerdeyiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları