Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hüseyin Aygün, Dido Sotiriyu'yu Bir Kez Daha Okumalıdır

21 Ocak 2013 Pazartesi

Ve sen Kör Mehmet’in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum... Sen de öldürdün! Kardeşler,dostlar, hemşeriler... Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini!.. Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden Selam Söyle Anadolu’ya!.. Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin… Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!..”
Bu sözler Yunan yazar
Dido Sotiriyu’nun 1982 Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk Ödülü’ne layık görülen “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” adlı romanından alınmıştır. Özgün adı “Manometa Homata” (Kanlı Topraklar) olan romanda 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun İzmir’e çıkmasıyla başlayan Anadolu’yu işgal hareketinin Türk-Rum kardeşliğini nasıl bir çırpıda kan ve gözyaşına dönüştürdüğü, Rum asıllı bir Anadolu köylüsü olan Manoli Aksiyotis üzerinden anlatılır. Romanın kahramanı olan Manoli, Ege’nin işgaliyle birlikte Yunan ordusuna yazılmış, giydiği Yunan üniformasının altında kişilik değişimine uğramış, acımasızlaşmıştır. Bunu, romanın sonunda, yukarıda alıntıladığımız bölümde pişmanlık duyguları içinde, içtenlikle itiraf eder.
Roman, Türkiye’de doğan, 9 Eylül 1922 günü İzmir’in Türk ordusu tarafından geri alınmasıyla son bulan Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye’den göç etmek zorunda kalan yazarın en etkileyici kitabıdır. Dido Sotiriyu şöyle anlatır
: “1922’de Anadolu’dan ayrılarak Yunanistan’a, amcamların yanına gitmek zorunda kaldım. İlk çocukluk yıllarımın anıları belleğimden silinmiyordu. Yaşadığım günlerin, duyduğum olayların o kadar etkisi ve büyüsü altında kalmıştım ki, bu konuyu ele alan bir kitap yazma isteği içimde çığ gibi büyüyordu.”
Basında son günlerde CHP Tunceli milletvekili
Hüseyin Aygün’ün Twitter’da “Dido Sotiriyu’nun kitabını 20 yıl sonra bir kez okuduğunu, kitapta geçen yüzyılda Anadolu’da Rumlara etnik temizlik yapıldığını” yazdığı haberleri ve yorumları yer alıyor. Cumartesi günü de değerli dostum Ali Sirmen köşesinde bu olayı ele alan ve altına imzamı atabileceğim bir yazı yayımladı.
Dünkü yazımda bir başka konuya ilişkin olarak kendisini savunduğum Hüseyin Aygün eğer
“etnik temizlik” kavramından Anadolu’yu işgale yeltenen Yunan ordusuyla işbirliği içine giren, düşmanla bütünleşen ve bunu her olanakta ortaya koyan Ege Rumlarının büyük bölümünün Kurtuluş Savaşı’nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasından sonra kaçan Yunan ordusunun peşine takılarak topraklarını terk etmesini anlıyorsa yanılgı içindedir.
Yunanistan’ın Anadolu’yu işgal girişimini başta İngiltere olmak üzere emperyalizmin bir oyunu olarak değerlendiren, işgali ve sonuçlarını
“Küçük Asya felaketi” olarak anan Yunan tarihçileri ve yazarları bile “etnik temizlik”ten söz etmezlerken, Aygün’ün söz konusu kitaptan “etnik temizlik” sonucu/yorumu çıkarması bir zorlamadır.
Dolayısıyla Hüseyin Aygün’ün yorumlarının Kurtuluş Savaşı’nı kazanan kadrolarca kurulan partisi CHP içinde tartışmalara, eleştirilere yol açması da doğal karşılanmalıdır.
Tartışmalar Hüseyin Aygün’ü ya da CHP’yi ne tür bir karara götürür, bilemem. Ama kendisine önerim Dido Sotiriyu’nun kitabını mutlaka bir kez daha okumasıdır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları