Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Halkın Cumhuriyet Bayramı'nı Yasaklamak
Cumhuriyet, basit anlatımla “ulusun, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği vekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir.”\n
\nAristo’ya göre cumhuriyet, “genelin çıkarlarını gözeten halk yönetimidir”. Montesquieu ise cumhuriyeti, “birbirine karşı bağımsız ve denetleme esasına göre işleyen yasama, yürütme, yargı organlarına sahip, başında seçimle gelmiş yöneticilerin bulunduğu siyasi rejim” olarak tanımlar. \n
\nNe var ki Avrupa’daki baskıcı krallık rejimlerine tepki olarak doğmuş bulunan cumhuriyet rejimi, zamanla cumhuriyete tamamen zıt rejimler tarafından, gerçek yüzlerini örtmek için kullanılmıştır Örneğin, İran İslam Cumhuriyeti, Libya Arap Cemahiriyesi, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti gibi ülkelerin siyasal düzenlerinin “cumhuriyet” ile uzaktan yakından bir ilgileri yoktur. \n
\nTürkiye Cumhuriyeti ise başında Mustafa Kemal Atatürk’ün bulunduğu muzaffer Kurtuluş Savaşı kadrolarının eseridir. Savaş sonrasının yokluk yıllarında, ağır koşullarında doğan cumhuriyet, hiç kuşku yok ki evrensel cumhuriyet ölçütlerine uymayan kısıtlılıklar içeriyordu. Fakat kararlı cumhuriyetçi kadrolar çok kısa sayılabilecek bir sürede Türkiye’yi ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlardaki çabalarıyla evrensel cumhuriyete hazırlamışlardır. \n
\nTürkiye Cumhuriyeti, kurulduğu 1923 yılından çok partili siyasal yaşama geçildiği 1946 yılına kadar geçen 23 yıl içinde “kısıtlı” bir cumhuriyetten “demokratik” bir cumhuriyete dönüşmüştür. \n
\n***\n
\nTürkiye Cumhuriyeti demokrasisinin temel güvencesi ise anayasal “laiklik” ilkesidir. Laiklik, demokrasinin aynı zamanda önkoşulu, olmazsa olmazıdır.\n
\nFakat ülkemiz nüfusunun büyük çoğunluğunun İslam inancında olması nedeniyle laiklik, cumhuriyet tarihinin her döneminde geriye dönüş tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Çünkü İslam ile laiklik birbiriyle uyuşmaz/bağdaşmaz iki kavramdır. Türkiye, dünyadaki Müslüman nüfus çoğunluğuna sahip ülkeler içinde “laiklik” ilkesini anayasasında koruma altına almış tek ülkedir. Bu ayrıcalığı bugün çeşitli muhafazakâr odak ve çevrelerin kıyasıya eleştirdikleri Mustafa Kemal Atatürk ve ilk cumhuriyetçi kadroların kuruluş yıllarındaki yaptırımlarına borçluyuz. \n
\nCumhuriyet Bayramı, salt bir askeri zafer ya da kuruluş kutlaması değil, aynı zamanda laiklik ayrıcalığının insanlara kazandırdığı demokratik özgüven coşkusunun dışa taşırılmasıdır. Bu bağlamda askeri zafer ve kuruluş kutlaması resmi protokolün, cumhuriyetin bir kazanımı olan laiklik ayrıcalığının kutlanması ise halkın bayramıdır. \n
\nBugün Ankara’da ilk Meclis’in önünde başlayacak halkın Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yasaklanma nedeni de budur. \n
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!