Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Frankfurt’tan Notlar

12 Ekim 2013 Cumartesi

Frankfurt’tan Notlar

Kitap fuarı nedeniyle Frankfurt’tayım.
Yaklaşık yedi bin yayıncı ve sektör
kuruluşunun katıldığı fuarın bu yılki konuk
ülkesinin Brezilya olduğuna, Türkiye
pavyonunda sergilenen, TEDA aracılığıyla
yabancı dillere çevrilmiş Türk yazarlarının
kitaplarının büyük ilgi gördüğüne ilişkin
haberleri okumuşsunuzdur.
TÜYAP ve Uluslararası İstanbul Kitap
Fuarı açısından ise bu fuar yeni kurulacak
ilişkiler açısından önem taşıyor. Bilindiği
gibi Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı
kapsamında üç yıldır uygulanan bir
“uluslararası alan” projesi var. Bu proje her
yıl ayrı bir “konuk ülke” belirlenmesini ve
uluslararası ilişkiler ağının genişletilmesini,
dolayısıyla çok sayıda ülkenin, yabancı
yayınevlerinin, telif ajanslarının artan sayıda
katılımlarının sağlanmasını öngörüyor. Bu
projenin hayata geçirildiği yıldan bu yana
İspanya, Mısır ve Hollanda konuk ülke
olarak fuarda yer aldılar. Bu yılın konuk
ülkesi ise Çin Halk Cumhuriyeti.
Önümüzdeki yıl Kore’yi, daha sonraki yıl
da Almanya’yı konuk ülke olarak ağırlamak
doğrultusunda görüşmeler yapıyoruz.
Bunlar hoş gelişmeler.
***
Bir de Türkiye adına madalyonun hiç hoş
olmayan öbür yüzü var. Gezi olayları Alman
aydınlarını etkilemiş; konuştuğum insanlar
Türk hükümetinin Gezi olayları sırasında
başvurduğu orantısız şiddeti demokrasinin
yara alması, kişi temel hak ve özgürlüklerine
darbe vurulması olarak değerlendiriyorlar.
Hükümetin ters yönde yaptığı açıklamaları
inandırıcı bulmuyorlar.
Başbakan tarafından açıklanan
“demokrasi paketi” ise Alevilerin
cemevlerinin ibadethane olarak kabulü,
anadilinde eğitim, Ruhban Okulu’nun
açılması gibi temel talepler dikkate
alınmadığı sürece bir “oyalama taktiği”
olarak değerlendiriliyor.
Frankfurt’ta görüştüğüm çeşitli ülkelerden
aydınlar eğer gerçekten bir darbe girişimi
söz konusu olmuşsa faillerin mutlaka
yargılanıp cezalandırılması düşüncesini
paylaşıyorlar. Bununla birlikte Balyoz
davasında savcıların mahkemeye sundukları
“kanıtların” büyük bölümünün düzmece
olduğu uluslararası kurumlar tarafından da
saptanmış dijital veriler olduğunu, bunların
nasıl olup da Yargıtay tarafından ciddiye
alındığını, bu “sözde kanıtlara” dayanarak
onca insanın nasıl mahkûm edilebildiğini
anlamakta zorlanıyorlar.
AKP sözcülerince dile getirilen ve
bir sunucunun kovulmasına neden
olan “ekranda dekolte” olayı ise Alman
kamuoyunda ülkemizi küçük düşüren
bir alay konusu! Basında, “İşte Türk
demokrasisinin sınırı!” türünden alaycı sözler
ve karikatürler yer alıyor.
***
Türkiye’deki gelişmeler Almanya’da
yaşayan Ortadoğulu yabancıları da
kaygılandırıyor. Nadir, Frankfurt’ta bir taksi
şoförü; Afganistan’da tıp öğrenimini Taliban
dehşetinden yarıda bırakıp Almanya’ya
sığınmış. Konuşuyoruz; Türk olduğumu
öğrenince “Yazık” diyor, “siz Mustafa
Kemal Atatürk’ün değerini bilmiyorsunuz.”
Susuyorum.
Benzer sözleri aynı gün, iki saat sonra
bindiğim taksinin İranlı şoförü Reza’dan
duyuyorum. “Atatürk’ün çizdiği yolun
tersine attığınız her adım sizi, bizim
yıllardır içinde çırpındığımız bataklığa biraz
daha yaklaştırıyor” diyor. Sonra 35 yıldır
dönemediği kendi ülkesi İran’ı, Irak’ı, Mısır’ı,
Suriye’yi sayıyor.
Yine susuyorum.
Ne diyebilirim ki?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları