Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Duyarsızlık Hastalıktır

30 Ocak 2012 Pazartesi
\n

\n

İlkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Ekerin açıklamasını anımsayalım:\n

\n

Burada insanlara ait gerek kafatasları gerekse diğer kemikler bulundu. Şu ana kadar 19 tane kafatası kemiği ve diğer kemikler bulundu. Kademe kademe aşağıya doğru iniyor. Kemiklerin hangi döneme ait olduğu, yakın bir tarih mi yoksa eski bir tarihe mi ait olduğu analizler sonucu ortaya çıkacak. Ama görünen bir durum, dar alanda üst üste yığılma şeklinde olduğu. Çok geniş bir alan değil. Bu alan içinde 70-80 santimetre kazılmış, orada kemikler bulunmuş. Biraz da daha derine inildikçe daha fazla bulunmuş, her kademede biraz daha fazla kemik bulunmuş. Sadece kemikler. Bunlara ait herhangi bir metal ya da bir bez parçası bulunmuş değil. Şu anda koruma altında. Soruşturma tamamlandığında her şey netleşecek. Benim izlenimim, dini bir gömülme tarzı pek görünmüyor. Böyle rastgele atılmış gibi. Aldığımız bilgi de bu doğrultuda. Kemikler bulunduğunda kemiklerin ve kafataslarının duruşu yan yana. Toplu mezar olup olmadığını şu an söylemek doğru değil, mümkün de değil. Çalışmaları bekleyeceğiz.\n

\n

Sayın Bakan bu açıklamayı Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, AKP Diyarbakır milletvekilleri Mine Lök Beyaz ve Galip Ensarioğlu ile birlikte Diyarbakır İçkalede resmi ağızlarca hep olmadığı söylenen ama olduğu bilinen JİTEM’in eski karargâhının bulunduğu alanda Kültür Bakanlığının yaptığı kazı çalışması sırasında çıkarılan insan kemikleri ve kafataslarına ilişkin olarak yapmıştı. \n

\n

Sayın Bakan, Kemiklerin hangi döneme ait olduğu, yakın bir tarih mi yoksa eski bir tarihe mi ait olduğu analizler sonucu ortaya çıkacakderken söylediklerine kendisi de pek inanmıyor. Bulunan kafataslarının, sözgelimi Urartulara ait olmadığını kendisi de biliyor. \n

\n

Bölge bu açıdan verimli, çünkü her kazma vuruşta yeni kafatasları çıkıyor. 23 Ocak günü 19 olan kafatası sayısı iki gün sonra 23e yükseliyor. \n

\n

*** \n

\n

Böyle dehşet verici bir olay herhangi bir uygar ülkede meydana gelmiş olsa toplum şoka girer, sarsılır, ülke karışırdı. Bizde ise toplum hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, davranabiliyor. \n

\n

Toplumumuzun bu olay karşısında sergilediği duyarsızlık en az olayın kendisi kadar dehşet verici, korkutucudur. \n

\n

Duyarsızlık, ilgisizlik, kayıtsızlık, bireyler gibi toplumları da olumsuz etkileyen davranışlardır. Başka ülke, toplum ve insanların yaşadığı savaş, ölüm, açlık gibi acıları önemsemeyen, yalnızca kendisini doğrudan etkileyen sorunlarla ilgilenmek, duyarsızlık olarak nitelenir. \n

\n

Tıp bilimi duyarsızlığın nedenleri arasında demans, huntington, şizofreni gibi hastalıklar ile uyuşturucu madde bağımlılığını gösteriyor.\n

\n

İnsanımıza bakıldığında doğa, savaş, acı, ölüm ayırt etmeksizin bir meraksızlık, ilgisizlik, vurdumduymazlık, duyarsızlık görülüyor. Böylesine eksikli insanlardan oluşan bir topluma sağlıklı demek olası değildir. Toplumumuzun akıl sağlığı da ruh sağlığı da giderek bozuluyor.\n

\n

*** \n

\n

Bu tür hasta toplumlarda ne terör biter ne de kan durur. Çünkü akıl ve ruh sağlığı bozulmuş hasta toplumlarda bireylerin ortak özelliklerinden biri unutkanlıktır. \n

\n

Bu ülkenin insanları kendilerini en çok heyecanlandıran, etkileyen olayları bile aradan üç-beş gün geçtikten sonra unutuyorlar. Bu ülkede tam 17 bin insan faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirmiş; binlerce çocuk babasız, binlerce kadın dul kalmış. \n

\n

TBMM bu ölümleri araştırmak, faillerin yakalanması doğrultusunda yön göstermek için bir araştırma komisyonu bile kurma gereksinimi duymamış. Bu ülkede yüzlerce katil özgürce kol gezerken, devlet pankart açan çocukların peşine düşüyor. Çünkü toplum tepki göstermiyor, haksızlıklara karşı sesini yükseltmiyor. \n

\n

Çok yakın geçmişimizde meçhul faillerce öldürülüp çukurlara atılmış insanların iskeletleri toprak üzerine çıkarken, insanlar Hay Allah! deyip başlarını çeviriyorlar. \n

\n

Kendimize karşı dürüst olalım. Toplumca hastayız biz. Bunu kabul edelim ki tedavi yollarını açabilelim. Eğer hacir altında, vesayet altındaölmek istemiyorsak tabii

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları