Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Devlet Şiddeti - 2

16 Aralık 2012 Pazar

Türkiye gibi demokrasisi gelişmemiş ülkelerde öncelikli olan bireyler/yurttaşlar değil, devlettir. Önceliğin devletin varlığı durumuna gelmesi, kuramsal olarak devletin amacı olan ideal düzeni sağlama işlevini uygulamada ortadan kaldırır ve yurttaşlardan toplumun birleştirici öğesi olarak görülen ortak değerleri benimsemesini bekler. Bu ortak değerler, devleti yöneten egemen gücün/onun siyasal örgütünün topluma biçtiği değerlerdir. Devlet, bu değerlerin dışındaki inanç, düşünce, ideoloji, hayat görüşü, gelenekler gibi değerlere bağlılığı yok sayar. \n

\n

Bu yok sayma ise baskı yoluyla ya da çıkarılan yasa ve konulan kurallarla toplumun dönüştürülme sürecini de beraberinde getirir. Sürece karşı koyan kesimler ise ötekileştirilir. \n

\n

Otoriter devlet, sıkça yinelediği demokratiklik savına karşın konumunu güçlendireceğini bildiğinden denetimi altına altığı hukuk sistemi, eğitim sistemi ve medya gibi kurumlar aracılığıyla kendi ideolojisini benimseyen yandaş yurttaşlar yaratır. Devlet ideolojisi resmi ideoloji ile eşanlamlıdır. \n

\n

Günümüz Türkiyesinde devletin ideolojisi kapitalist üretim ilişkileri temelinde dışa bağlı milliyetçilikle desteklenen Sünni-Hanefi İslamcılıktır. Devlet iktidarını elinde bulunduran güç, işbaşına geldiği günden itibaren kendi iktidar çıkarlarını güçlendirme doğrultusunda, yukarıda belirttiğimiz süreçte azımsanmayacak bir yol almıştır. Bu süreç kaçınılmaz olarak devlet kaynaklı şiddeti de beraberinde getirmektedir. \n

\n

Türkiye örnek alınacak olursa bugün, iktidar sahipleri tarafından öteki olarak değerlendirilen kesimler Kürtler, Aleviler, sosyalistler, muhalif medya ve iktidar yandaşlığına direnen herkestir. İktidar, bu ötekileştirilmiş kesimler üzerinde dolaylı ve dolaysız her türlü baskıyı uygulamaktadır. \n

\n

BDP çevrelerinin verdikleri bilgilere göre yalnızca KCK soruşturması/davası çerçevesinde tutuklanan Kürt sayısı 10bine ulaşmıştır. \n

\n

Alevilerin cemevlerini ibadethane olarak kabul ettirme istemleri Sünni-Hanefi Diyanet İşleri Başkanlığı fetvasıyla sürekli geri çevrilmektedir. \n

\n

Sol örgütlerden oldukları bilinen yüzlerce öğrenci salt anayasada belirtilen toplantı ve yürüyüş haklarını kullandıkları, demokratik protesto gösterilerine katıldıkları için tutuklanmış, sonuçlanan davalarda ağır cezalara çarptırılmışlardır. \n

\n

Cezaevlerindeki gazeteci sayısı açısından Türkiye dünya birincisidir. \n

\n

Bu örnekler çoğaltılabilir. Ne var ki devlet kaynaklı şiddet toplumda gizilgüçolarak var olan karşı şiddet damarlarını besler. Bu, diyalektik bir süreçtir; her olgunun kaçınılmaz olarak kendi karşıtını yarattığı gibi şiddet de kendi karşıtını yaratır. Gün gelir, polisin, jandarmanın eline verilen ve gelişigüzel kullanılan biber gazı da yetersiz kalır. Bu ise hiç arzu edilmeyen, sonuçları vahim bir gelişmedir. \n

\n

Bizim görevimiz iktidarı uyarmaktır; burada da bunu yapıyoruz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları