Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devlet Savaşa Hazırlanıyor
Güvenlik güçleri 1 Mayıs Emek Günü’nde Taksim’i zorlayacak kitleleri nasıl engelleyeceklerinin tatbikatını yapıyor. Olası bir “savaşa” hazırlanıyor. Yakın zamanda bu tür “savaşların” onca insanın canına mal olduğu gerçeğinden gerekli dersler çıkartılmamış.
Denilebilir ki: “E, sendikalar da ille de Taksim’e gireceğiz diye ateşe körükle gitmesinler!”
İyi de bu göz göre göre yurttaşların anayasanın 34, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de 13. maddesinin kendilerine tanıdığı haklardan vazgeçmeleri anlamına gelmez mi? Demokratik olduğunu savlayan bir ülkede yurttaşlardan böyle bir feragat beklenebilir mi?
***
Anayasamızın 34. maddesi şöyle diyor: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.”
Taksim’de 1 Mayıs Emek Günü en son 2012 yılında kutlanmıştır. Bu çok geniş katılımlı görkemli kutlamadan medyanın ağız birliği etmişçesine “şenlik havası” diye söz ettikleri belleklerdedir. 2013 yılındaki kutlamalara Taksim’i yasaklamanın gerekçesi ise alandaki yenileme çalışmalarıydı. Bu yıl ortada, yukarıda belirtilen “sınırlandırmayı” haklı gösterecek bir durum yoktur.
***
Anayasaya aykırı bu yasağın “gizli” gerekçesi ise geçen yılki Gezi olaylarının iktidarın yüreğine saldığı korkudur. İktidar, o olaylardan bu yana Türkiye genelinde muhalif güçlerce düzenlenen her türlü gösteri ve toplantıya kuşkuyla, korkuyla yaklaşmakta, ulusal ve uluslararası yasalarla, sözleşmelerle güvence altına alınmış bu hakkın kullanımını engellemektedir.
Bir siyasal iktidar özellikle parlamento dışı muhalefete bu hakları tanıdığı ölçüde demokratlığını kanıtlar. Anayasa tarafından güvence altına alınmış evrensel temel hak ve özgürlükleri yasaklayarak, kısıtlayarak demokrat olunmaz. Bu tür yasaklayıcı, kısıtlayıcı otoriter rejimlerin demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur. Bu rejimlerin taşıyıcısı siyasal iktidarlar katıldıkları seçimlerden istedikleri kadar “zaferle” çıkmış olsunlar, bu onların otoriter/otokratik niteliklerini değiştirmez, onları, insan hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmada haklı çıkarmaz.
***
İktidar girdiği bu hatalı yoldan bir an önce geri dönmelidir. Yeni gerginliklerin, çatışmaların, dökülecek olası kanların bu ülkede kimseye sağlayacağı bir yarar yoktur.
1 Mayıs bir emek şenliğidir. Bu şenliğin kim tarafından olursa olsun üzerine leke düşürülmemelidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi