Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çocuk Hakları ya da Bizim Çocuklarımız

23 Kasım 2011 Çarşamba
\n

Eğer çocuklarımızı gerçekten seviyorsak Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneğinin 20 Kasım 2011 Dünya Çocuk Hakları Günü mesajına kulak verelim:

\n

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 1954 yılında aldığı 836 sayılı kararı ile tüm hükümet ve üye devletlerinin, çocuk haklarının başlı başına ele alınarak yeni bir düzenlemenin yapılması tavsiyesinde bulunmuştur. Bu tavsiye kararını, 20 Kasım 1959 yılında BM Çocuk Hakları Deklarasyonu ve 20 Kasım 1989 tarihinde de BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin kabul edilmesi kararı izlemiştir. Çocuk haklarıyla ilgili alınan bu kararların 30 yıl arayla tesadüfen 20 Kasım gününe rastlaması nedeniyle de (BM) Genel Kurulu 20 Kasım tarihini Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kabul etmiş ve bugünde tüm hükümet ve üye devletlerin çocuklarının toplumsal durumlarının ne noktada olduğunun gözlemlenerek, gerekenlerin yapılması kararını almıştır. Türkiye bu sözleşmeye, 1995 yılında TBMMnin onaması ile resmen taraf olmuştur.

\n

***

\n

Çocukları birey, insan ve yurttaş olarak tanımlayan bu sözleşme, en temel eğitim, sağlık ve sosyal hakları yurttaş olarak çocuklarına sağlamayan hükümetleri mercek altına alarak izlemekte ve belirli aralıklarla her üye ülkeden sözleşmenin tavsiyeleri doğrultusunda ilerleme raporları hazırlayarak BMnin değişik kurum ve komisyonlarına rapor etmelerini istemektedir. Bu bakışla, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuğu çaresiz ve bağımlı birey yerine, toplumsal, siyasal ve sosyal haklarla donatılmış birer yurttaş insan ve birey konumuna getirmekte, onun iyi ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi için gereken her türlü gayretle birlikte bu çalışmaların sürdürebilirliğinin de sağlanması amacıyla izlenmesi ve denetiminin yapılması gereğini tavsiye etmektedir.

\n

***

\n

Çocukların iyi, sağlıklı, eğitimli ve yapabilirliği yüksek bir durumda olması, kalkınma yolunda olan bir topluma dönüşümün ön şartıdır. Bu hedef doğrultusunda emek veren her birey, devlet, resmi ve gönüllü kurum ve kuruluşlar, toplumsal kalkınma sürecinde bu çok önemli görevi ve sorumluluğu da tek tek ve birlikte üstlenmiş olmaktadırlar.

\n

***

\n

Türkiyede çocukların durumunu araştıran, izleyen ve çocuğun kalkınma ve gelişme gereksinimlerine yönelik iyileşmelere ön ayak olacak yeni politikalara ve her düzeyde araştırma ve çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışmaların çocuğu etkileyen tüm yaşam alanları için arttırılarak, Türkiyede çocukların daha iyi yaşam koşulları ve fırsatlara sahip olabilmeleri için çabaların devamı gerekmektedir.

\n

Dileğimiz bu çalışmaların önümüzdeki dönemde daha da katılımcı bir yapılanma ile tüm illerimizi de kapsayacak biçimde genişletilerek sürdürülmesidir.

\n

***

\n

Burada söz konusu olan bizim çocuklarımızdır. Çocuklar söz konusu oldu mu, sanırım, dinsel inançlarımız, etnik kökenlerimiz, ideolojik düşüncelerimiz belirleyici olmamalıdır. Örneğin, 26 yetişkin erkek tarafından cinsel tecavüze uğrayan N.Ç. kızımızın durumu hiçbir inanç, etnik köken ya da ideolojiyle açıklanamaz. Yapılan, tek sözcükle erdemsizlik, ahlaksızlıktır.

\n

Bizimki gibi erdemsizlik ve ahlaksızlığın kitleselleştiği, çocuklarımız için büyük bir tehlike oluşturduğu toplumlarda görev toplumun temiz kalmış, iyi insanlarına düşmektedir.

\n

Önerim, çocuklarımız için girişilen her çabaya siyasal, inançsal, ideolojik bir kaygı gözetmeksizin destek vermektir.

\n

Çocuklarımıza önkoşulsuz olarak el uzatmaktır.

\n

Dediğimiz gibi onlar bizimçocuklarımızdır. Hangi sevgi dolu ana baba çocuğunun mutluluğunu, insanca bir hayata büyümesini istemez ki?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları