Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cıvıklık mı, Vıcıklık mı? Ne Derseniz Deyin
İnsanımız, toplumumuz, kurumlarımız dolayısıyla devletimiz giderek sulanıyor, bu sürece ister “cıvıklaşma”, ister “vıcıklaşma” deyin, yavan, kaygan, yapış yapış bir hal alıyor hayatımız.
\nHukukumuz örneğin, tam bir âlem! Yandaş-candaş medyada kalem oynatan, “yorum” yapan üç beş kişiden başka güveneni kalmamış bir vodvil tiyatrosuna dönüştürülmüş! Siyasal davaların “iddianamelerini” okurken sinirden gülme krizine tutuluyorsunuz. Öyle savlar ileri sürülüyor ki savunuculuğu Rasim Ozan Kütahyalı gibi sözü de, kalemi de vıcıklaşmış zibidilere kalıyor… (Bu arada kimse ‘mal bulmuş Mağribi gibi’ sevinip heveslenmesin; ‘zibidilik’ Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde ‘davranışta aykırılık’ anlamına geliyor, yani bir tazminat durumu söz konusu değil, dilediğinize kullanabilirsiniz.) Durum böyle olunca bu koca ülkede hukuku yaşam güvencesi olarak gören insan sayısı hızla azalıyor.
\nTelevizyon kanallarında “tartışma programı” adı altında yayımlanan o ortaoyunu benzeri kayıkçı kavgalarını, palavra yarışlarını hâlâ ciddiye alıp izleyebiliyor musunuz? Ya da o yandaş-candaş gazetecilerin, yazarların, sözde bilim insanlarının abuk sabuk yorumlarını, işadamlarının reklam meddahlıklarını… Bu ülkenin işitsel, görsel ya da yazılı olsun medyası toplumu ahmaklaştırmak için birbiriyle yarış ediyor sanki…
\nYüz milyonlarca doların döndüğü “futbol” diyorsunuz, şike, maç alıp satma, skandal.. vıcık vıcık. Geçmişin şampiyonlarına da, şampiyonluklarına da kuşkuyla bakar oluyorsunuz. Başlayan yeni sezonda oynanan maçlar eskisi kadar ilginizi çekmiyor artık. Futbolun en üst kurumu olan Türkiye Futbol Federasyonu da durumun farkında, bir “play off” icadı çıkartıyor, ligi birinci bitiren değil de ilk dörde giren takımların kendi aralarında oynanacak maçlar sonunda birinci olacak takım “şampiyon” olur, diyor. Belçika, İskoçya gibi ligleri az takımlı ülkelerde uygulanan bir yöntem bu. “Bizde niye?”, sorusuna aklı başında yanıt veren hiç kimse yok! Kulüpler Birliği mi? Onlar zaten bu tuhaf kararın baş goygoycusu!
\nCıvıklıklar öyle bir noktaya geliyor ki daha düne kadar “baş telekulak” olarak bellediğimiz Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bile artık telekulak kurbanı olabiliyor. Bu sayede başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin ısrarla reddettikleri devlet-PKK görüşmelerinin uzun zamandır süregeldiğini öğreniyoruz.
\nDevlet, terör örgütüyle görüşme yapar mı? Koşullar gerektiriyorsa yapar. Zamanında İspanya’da ETA ile İngiltere’de IRA ile hükümetler benzer görüşmeler yapmışlar, uzlaşmışlar, terör durmuştur. Bu ülkelerde hükümet, terör örgütleriyle görüşme yapıldığını kamuoyundan saklamamış, fakat bu süreçte dışarıya da hiçbir bilgi sızmamış, sızdırılmamıştır.
\nBizde ise işler farklı yürümektedir, çünkü cıvıklık virüsü en ciddi bellenen kurumlara da bulaşmıştır. Diyeceksiniz ki “Bu bilgileri PKK tarafı sızdırdı!” Doğrudur. Ne var ki onlar da bu toprakların insanıdır, virüsün onlara da bulaşması, onları da cıvıklaştırması doğaldır. Cıvıklığın milliyeti de, etnisitesi de yoktur çünkü.
\nPKK bu bilgileri hangi beklentiyle dışarı sızdırmıştır? Bunu bilemiyoruz, ancak çuval dolusu seçenek üretiyoruz, ürettiğimiz seçenekler üzerinde de çoğu ipe sapa gelmez tartışmalar yürütüyoruz. Kimi politikacılarla köşe yazarları, görüşmelere Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak katılan, halen MİT Müsteşarı olan Hakan Fidan’ın istifasını istiyorlar. Bence buna gerek yok, çünkü basına sızan metinden Fidan’ın istifa etmesini gerektiren bir yaklaşım sergilemediği görülüyor. Cıvıklık, gizli kalması gereken bir görüşmenin her türlü sızıntıya karşı gerekli önlemin alınmamasından kaynaklanıyor. Belki de suç bu görüşmenin koordinatörlüğünü üstlenen o İngilizce dilli meçhul yabancıda. Bunu da bilmiyoruz.
\nBu arada Hakan Fidan üzerinde sürdürülen polemiklere karşı Başbakan’ın takındığı kesin tavıra ilişkin yandaş-candaş medyanın cıvıklığını da göz ardı etmeyelim. Başbakan bunların temsilcilerini uçağına bindirip birlikte “Arap Baharı” turuna çıkardı ya, minnet borçlarını ağız birliği ettikleri manşetlerle ödüyorlar. Örnek mi? Yeni Şafak: “Kolay Kolay Adam Yedirmeyiz”, Vatan: “Hakan Bey’i Harcamayız”, Habertürk: “Hakan Bey’i Harcamayız”.
\nCıvıklık mı, vıcıklık mı? Ne derseniz deyin, memleketin hali budur.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!