Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cıvıklık mı, Vıcıklık mı? Ne Derseniz Deyin

18 Eylül 2011 Pazar
\n

\n

İnsanımız, toplumumuz, kurumlarımız dolayısıyla devletimiz giderek sulanıyor, bu sürece ister cıvıklaşma, ister vıcıklaşma deyin, yavan, kaygan, yapış yapış bir hal alıyor hayatımız.

\n

Hukukumuz örneğin, tam bir âlem! Yandaş-candaş medyada kalem oynatan, yorumyapan üç beş kişiden başka güveneni kalmamış bir vodvil tiyatrosuna dönüştürülmüş! Siyasal davaların iddianamelerini okurken sinirden gülme krizine tutuluyorsunuz. Öyle savlar ileri sürülüyor ki savunuculuğu Rasim Ozan Kütahyalı gibi sözü de, kalemi de vıcıklaşmış zibidilere kalıyor (Bu arada kimse mal bulmuş Mağribi gibi sevinip heveslenmesin; zibidilik Türk Dil Kurumu Sözlüğünde davranışta aykırılık anlamına geliyor, yani bir tazminat durumu söz konusu değil, dilediğinize kullanabilirsiniz.) Durum böyle olunca bu koca ülkede hukuku yaşam güvencesi olarak gören insan sayısı hızla azalıyor.

\n

Televizyon kanallarında tartışma programı adı altında yayımlanan o ortaoyunu benzeri kayıkçı kavgalarını, palavra yarışlarını hâlâ ciddiye alıp izleyebiliyor musunuz? Ya da o yandaş-candaş gazetecilerin, yazarların, sözde bilim insanlarının abuk sabuk yorumlarını, işadamlarının reklam meddahlıklarını Bu ülkenin işitsel, görsel ya da yazılı olsun medyası toplumu ahmaklaştırmak için birbiriyle yarış ediyor sanki

\n

Yüz milyonlarca doların döndüğü futbol diyorsunuz, şike, maç alıp satma, skandal.. vıcık vıcık. Geçmişin şampiyonlarına da, şampiyonluklarına da kuşkuyla bakar oluyorsunuz. Başlayan yeni sezonda oynanan maçlar eskisi kadar ilginizi çekmiyor artık. Futbolun en üst kurumu olan Türkiye Futbol Federasyonu da durumun farkında, bir play off icadı çıkartıyor, ligi birinci bitiren değil de ilk dörde giren takımların kendi aralarında oynanacak maçlar sonunda birinci olacak takım şampiyon olur, diyor. Belçika, İskoçya gibi ligleri az takımlı ülkelerde uygulanan bir yöntem bu. Bizde niye?, sorusuna aklı başında yanıt veren hiç kimse yok! Kulüpler Birliği mi? Onlar zaten bu tuhaf kararın baş goygoycusu!

\n

Cıvıklıklar öyle bir noktaya geliyor ki daha düne kadar baş telekulak olarak bellediğimiz Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bile artık telekulak kurbanı olabiliyor. Bu sayede başta Başbakan olmak üzere hükümet yetkililerinin ısrarla reddettikleri devlet-PKK görüşmelerinin uzun zamandır süregeldiğini öğreniyoruz.

\n

Devlet, terör örgütüyle görüşme yapar mı? Koşullar gerektiriyorsa yapar. Zamanında İspanyada ETA ile İngilterede IRA ile hükümetler benzer görüşmeler yapmışlar, uzlaşmışlar, terör durmuştur. Bu ülkelerde hükümet, terör örgütleriyle görüşme yapıldığını kamuoyundan saklamamış, fakat bu süreçte dışarıya da hiçbir bilgi sızmamış, sızdırılmamıştır.

\n

Bizde ise işler farklı yürümektedir, çünkü cıvıklık virüsü en ciddi bellenen kurumlara da bulaşmıştır. Diyeceksiniz ki Bu bilgileri PKK tarafı sızdırdı!” Doğrudur. Ne var ki onlar da bu toprakların insanıdır, virüsün onlara da bulaşması, onları da cıvıklaştırması doğaldır. Cıvıklığın milliyeti de, etnisitesi de yoktur çünkü.

\n

PKK bu bilgileri hangi beklentiyle dışarı sızdırmıştır? Bunu bilemiyoruz, ancak çuval dolusu seçenek üretiyoruz, ürettiğimiz seçenekler üzerinde de çoğu ipe sapa gelmez tartışmalar yürütüyoruz. Kimi politikacılarla köşe yazarları, görüşmelere Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak katılan, halen MİT Müsteşarı olan Hakan Fidanın istifasını istiyorlar. Bence buna gerek yok, çünkü basına sızan metinden Fidanın istifa etmesini gerektiren bir yaklaşım sergilemediği görülüyor. Cıvıklık, gizli kalması gereken bir görüşmenin her türlü sızıntıya karşı gerekli önlemin alınmamasından kaynaklanıyor. Belki de suç bu görüşmenin koordinatörlüğünü üstlenen o İngilizce dilli meçhul yabancıda. Bunu da bilmiyoruz.

\n

Bu arada Hakan Fidan üzerinde sürdürülen polemiklere karşı Başbakanın takındığı kesin tavıra ilişkin yandaş-candaş medyanın cıvıklığını da göz ardı etmeyelim. Başbakan bunların temsilcilerini uçağına bindirip birlikte Arap Baharı turuna çıkardı ya, minnet borçlarını ağız birliği ettikleri manşetlerle ödüyorlar. Örnek mi? Yeni Şafak: Kolay Kolay Adam Yedirmeyiz, Vatan: Hakan Beyi Harcamayız, Habertürk: Hakan Beyi Harcamayız.

\n

Cıvıklık mı, vıcıklık mı? Ne derseniz deyin, memleketin hali budur.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları