Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP kurultayına doğru notlar (2)

16 Ocak 2016 Cumartesi

Türkiye, 1947’den itibaren ABD tarafından siyasal olarak yönlendirilen bir ülkedir. O yıllarda ABD’nin temel politikalarından biri de komünizmi kuşatma altına almak amacını taşıyan “yeşil kuşak projesi” idi. Bu proje çerçevesinde İslami akımlar destekleniyordu. 1950’lerde Demokrat Parti, 1960’larda da Adalet Partisi’nde örgütlenerek merkez sağ partiler içinde yer almayı tercih eden ABD güdümlü siyasal İslamcı akım, 26 Ocak 1970’te Necmettin Erbakan liderliğinde Milli Nizam Partisi (MNP) adıyla ayrı bir siyasi güç olarak ortaya çıktı.
12 Mart 1971 darbesinden hemen sonra 20 Mayıs’ta MNP kapatılınca yerine 11 Ekim 1972’de, Milli Selamet Partisi (MSP) kuruldu. Bir yıl sonra Erbakan partinin genel başkanı oldu. 14 Ekim 1973 seçimlerinde MSP 1.2 milyon oy aldı, yüzde 11’lik oy oranıyla 48 milletvekili ile TBMM’ye girdi. Senato seçimleri sonucunda ise üç senatörlük kazandı. 26 Ocak 1974’te Bülent Ecevit’in başbakanlığında CHP-MSP koalisyonu kuruldu. Necmettin Erbakan, başbakan yardımcısı oldu. MSP, din işlerinden sorumlu devlet bakanlığı, içişleri, adalet, ticaret, gıda tarım hayvancılık, sanayi teknoloji bakanlıklarını aldı. 12 Eylül 1980’e kadar, Türkiye’nin siyasal yaşamında etkin bir rol oynayan, üç kez koalisyon hükümetlerinde yer alan MSP 12 Eylül Askeri Yönetimi tarafından diğer partilerle birlikte kapatıldı.
Kapatılan MSP’nin yerine 1983’te Refah Partisi kuruldu. 1987’de genel başkanlığa Necmettin Erbakan getirildi. 1991 seçimlerinde Meclis’e girdi.
1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. 1997’de REFAHYOL hükümetini kurdu. “Laik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri” gerekçesiyle, 16 Ocak 1998’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Siyasal İslamcı partiler kapatılıp yerine yenileri kuruldukça daha da güçleniyorlardı.
Fazilet Partisi (FP), 17 Aralık 1997’de, Refah Partisi’nin kapatılması ihtimaline karşı Milli Görüş siyasal İslam çizgisinde alternatif bir parti olarak kurulmuştu. Refah Partisi’nin kapatılması üzerine bağımsız kalan 150’ye yakın milletvekili Fazilet Partisi’ne geçti.
Siyasal İslamda ilk çatlak 2000 yılında ortaya çıktı. FP’nin 1. kongresinde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar arasındaki görüş ayrılığı kendini ortaya koydu. Yenilikçilerin adayı Abdullah Gül 521, gelenekçilerin adayı Recai Kutan ise 633 oy aldı. FP’nin kapatılmasının ardından Recai Kutan’ı destekleyen gelenekçi 150 milletvekili 20 Temmuz 2001’de kurulan Saadet Partisi’ne geçti. FP kongresinde Abdullah Gül’ü destekleyen yenilikçiler ayrılarak 14 ağustos 2001 günü Adalet ve Kalkınma Partisi’ne geçtiler.
AKP, 15 aylık bir parti olarak 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde yüksek oy oranını (yüzde 34.6) tutturdu ve hükümet Gül’ün başbakanlığında kuruldu. Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart 2003 tarihinde Siirt’te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. Gül’ün istifası üzerine Erdoğan, 15 Mart 2003’te 59. Hükümeti kurdu.
AKP’nin şemsiyesi altındaki siyasal İslam o gün bugündür girdiği tüm seçimleri kazanarak iktidarda kaldı.
Bir dünya görüşü/ideoloji olarak siyasal İslamın kapitalizmle, emeğin sömürülmesiyle hiçbir sorunu yoktur. CHP’nin çakılıp kaldığı yüzde 25’lik oy oranını artırmasının tek yolu bu soruna ilişkin strateji/ stratejiler üretmesidir. AKP, insafsızca sömürülen emekçi kitlelerini oy deposuna dönüştürmüştür. Dolayısıyla CHP, sosyal demokrasinin tarihsel çıkışındaki temel itirazı olan emek-sermaye çelişkisinin çözüm yollarını anımsayarak, bu soruna günümüz koşullarına uygun ve emekçi kitlelerinin anlayacağı bir dille topluma öneriler sunmalıdır.
CHP’ye iktidar yolunu açacak tek yol, tek yöntem budur. Şu unutulmamalıdır: Bir ideoloji ancak karşıt bir ideoloji tarafından yenilgiye uğratılabilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları