Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bütün bunlar ne demek oluyor?

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Suruç’ta büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi 31 çocuğumuz, kardeşimiz bir IŞİD’cinin bombasıyla parçalanarak can verdi. Üç genç ölümüz daha var içimizi kanatan. Biri Adıyaman’da uzman onbaşı Müsellem Ünal, 23 yaşında, Ceylanpınar’da polis memurları Okan Acar ile Feyyaz Yumuşak, onlar da 24 yaşında kalleş kurşunlarla yaşama veda ettiler.
Acımız kadar öfkemiz de büyük. Sokaklara çıkmak, öfkemizi haykırmak, bu ölümlere neden olanlara lanet okumak istiyoruz.
Hakkımız değil mi bu?
Fakat birileri karşımıza çıkıp “Hayır, değil!” diyor.
Üsteliyoruz, bu kez üzerimize TOMA’larla, gaz bombalarıyla, plastik mermilerle geliyorlar.

***

Anayasayı açıp 34. maddeyi, “toplantı ve gösteri yürüyüşü” düzenleme hakkını okuyoruz…
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Umursamıyorlar.
Bakın, bir de bu var” deyip Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu okuyoruz…
Kanun Numarası: 2911, Kabul Tarihi: 6.10.1983, Yayımlandığı Resmi Gazete (Tarih ve Sayı): 8.10.1983/18185, Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5, Cilt: 22, Sayfa: 662.
Madde 3: Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Göz göre göre anayasayı, yasaları çiğniyorlar.

***

Yine gelsin TOMA’lar, gaz bombaları, plastik mermiler…
Bizi çileden çıkararak çatışmaya çekmek, suçlu duruma düşürmek istiyorlar. Siyasal sözcüleri bir yandan, gazeteleri, televizyonları öbür yandan anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış evrensel demokratik haklarını arayan toplumsal muhalefeti “suça yönlendirmek” için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Birileri de hâlâ “Bütün bunlar ne demek oluyor” diye soruyor.
Anlaşılmıyor mu?
İstiyorlar ki ülke ateş çemberiyle sarılsın, kan gölüne dönsün! Onlar da “kurtarıcı” diye ortaya çıkıp iktidara çöreklensinler.
Ne demek istediğim sanırım anlaşıldı.
Bir iki satır daha yazacak olsam sonu kötü gelecek.
İzninizle burada kesiyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları