Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bologna'dan Notlar
Çocuk ve Gençlik Kitapları Fuarı nedeniyle üç gündür Bologna’dayım. Burası nüfusu yaklaşık 400 bin olan görece küçük fakat önemli bir kent. Kendine özgü mimarisiyle bir ortaçağ kenti. Tarihsel dokusu hemen hiç bozulmamış. “Kızıl Kent” (Citta Rosso) olarak da biliniyor. Kızıllığı önceleri kentteki yapıların ortak renginden gelirken, sonraları komünistlerin kalesi olmasıyla birlikte “kızıl” sözcüğü Bologna’ya daha da yakışır olmuş.
\n1088 yılında kurulan üniversitesi Avrupa’nın en eski bilim yuvası; örneğin, ‘İlahi Komedya’nın yazarı Alighieri Dante (1265-1321), hümanizm akımının öncülerinden, ‘Deliliğe Övgü’nün yazarı Rotterdamlı Erasmus (1465-1536), dünyanın ve diğer gezegenlerin güneşin çevresinde döndüklerini ilk açıklayan bilim adamı Nicolaus Copernicus (Mikolaj Kopernik) (1473-1543) Bologna Üniversitesi’nin öğrencileridir.
\nBu kentin benim için başka bir anlamı vardır. 1974 yılında Büyük Meydan’da (Piazza Maggiore) düzenlenen büyük bir mitingde Avrupa komünizminin önde gelen kişiliklerinden İtalya Komünist Partisi Genel Sekreteri Enrico Berlinguer’i dinlemiştim. Ondan önce İtalya’nın o zamanlar en ünlü ses sanatçısı olan Milva sahneye çıkmış, devrimci şarkılarla o alanda toplanan on binlerce insanı coşturmuştu. Sonra bir ağızdan ‘Enternasyonal’i söylemiştik.
\nUnutulmaz bir gündü. 38 yıl geçmiş...
\n***
\nBologna’ya üçüncü gelişim. Bu kez bir sarayda kalıyorum. 1793 yılında yapılmış gerçek bir saray, fakat gözünüzde büyütmeyin; yıllar önce otele çevrilmiş, yaşlandıkça da yıldız yitirerek üç yıldıza düşmüş. Bizde olsa sahipleri ne yapıp ederler, görkemli bir yapıya dönüştürürler. Ne var ki İtalya’da korumacılığın köklü bir geleneği var. Yasalar kentin mimari dokusunu/görüntüsünü bozacak dönüştürmelere izin vermiyor. Otelin tavan süslemeleri, ahşap kaplamaları olduğu gibi korunmuş. Giriş katındaki ortak alanlarda otururken, insan başka bir yüzyılda yaşıyormuş duygusuna kapılıyor.
\nFuara gelince… Eski coşkusu yok, Avrupa’daki ekonomik kriz yayıncılık sektörünü de vurmuş. Özellikle İtalya’da Avrupa Birliği’nin dolaylı dayatmalarıyla alınan zorunlu önlemler alıcıları ürkekleştirmiş.
\nTürkiye’nin fuardaki ulusal katılımı ise başarılı; ülkemizde çocuklara yönelik yayıncılığın son yıllarda kazandığı ivme Türkiye’den gelen sektör ilgililerinin sayısına da yansımış. TC Turizm ve Kültür Bakanlığı ile Türkiye Yayıncılar Birliği el ele iyi iş çıkarmışlar.
\n***
\nYabancıların Türkiye’de ikamet ve seyahatlerine ilişkin 5683 sayılı yasada yapılan değişiklik ülkemize âşık birçok yabancının yaşam planlarını altüst etti. 1 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik şöyle: “…vize muafiyet süresi veya vizede belirtilen kalış süresi yeterli ise yabancının Türkiye’den çıktığı gün itibarıyla önceki 180 gün zarfında 90 gün olarak uygulanır.”
\nBizler için hiçbir anlam içermeyen bu kısa tümce sayıları milyonları bulan yabancıları ilgilendiriyor. Örneğin, Alanya’da, Antalya’da, Side’de ev satın almış binlerce Alman, Rus ve İngiliz Türkiye’ye giriş yapıyorlar, 90 günü doldurduktan sonra bir iki günlüğüne çıkış yapıyorlar, geri döndüklerinde bir 90 gün daha burada kalma olanağı elde ediyorlardı. Artık bu olanaktan yararlanamıyorlar. Çünkü özellikle Moldovalı çocuk bakıcıları, Ukraynalı, Romanyalı, Azerbaycanlı, Ermenistanlı ev hizmetlileri gibi çeşitli ülkelerden gelip Türkiye’de kaçak çalışan yabancıları kayıt altına almak, kaçak işçiliği önlemek düşüncesiyle yapılan bu değişiklik onları da kapsıyor. Yalnız onlar değil, yatlarını Türkiye marinalarına bağlayan ve yılın büyük bölümünü burada geçiren turistler, iş görüşmesi yapmak için yılda birçok kez ülkemize gelen işadamları da bu değişiklikten etkileniyorlar.
\nTam anlamıyla bir “Vur deyince öldür!” durumu.
\nBologna’da karşılaştığım ve Türkiye’deki kitap fuarlarının sürekli ziyaretçisi olduğunu bildiğim bir İtalyan telif ajansı yetkilisi, “Yandık!” diye yakınıyordu. Haklıydı, çünkü bir hafta önce Bursa Kitap Fuarı’na gelmiş olduğundan, önümüzdeki ay İzmir’de düzenlenecek olan kitap fuarına gelemeyecekti. Söz konusu yasa değişikliği ona ancak 90 gün sonra Türkiye’ye giriş hakkı tanıyor! İyi mi?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!