Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir Şeyler Yapmak Gerekiyor

02 Ocak 2012 Pazartesi
\n

Çok kötü bir yıldı 2011; sonu gelmez kavgalar, çözülemeyen sorunlar, savaşlar, depremler, su baskınları, kadına şiddet, tıka basa doldurulan cezaevleri, erken ölümler... Kırpık demokrasi, eksik özgürlük, çiğnenen insan hakları

\n

2010 olmuş, 2011 olmuş; doğal ki suç, yılı oluşturan rakamlarda değil, bizde, insanda. İyi ya da kötü ne yaşanıyorsa, ne yaşıyorsak kaynağı yalnız ve yalnız insan denen, giderek kendi doğal kimliğinden sıyrılan o mahlukun beyni, eli değil mi?

\n

Kendimizi hiç aldatmayalım! Dedelerimiz, ninelerimiz, anne babalarımız gibi iyi insanlar değiliz bizler. Onlar, kötü olanı iyi görmek yanlışına düşmedikleri, iyiye karşı kötüye yengi kazandırma çabasında olmadıkları için iyi insanlardı. Belki bizlerden daha yoksun, daha yoksuldular, sınırları bizlerinkinden çok daha dar çizilmiş hayatlar sürmek zorundaydılar. Ama yaşadıkları hayatları değiştirmek için her yola başvurmayan, erdemlerinden ödün vermeyen insanlardı. Hayatı bir başkasına karşı mutlaka kazanılması gereken bir yarış olarak görmüyorlardı.

\n

Alçakgönüllülük egemendi onların hayatına.

\n

***

\n

Kötüler hep yok muydu? Doğal ki vardı, fakat özenilen insanlar değildiler. Şimdiyse birçok insan onlardan biri olmak, onlar gibi yaşamak için kötüleşiyor.

\n

Çevrenize bir bakın! Betonlaşmış kıyılar, kirletilmiş denizler, zehirlenmiş topraklar, yağmalanmış dereler, kurutulmuş göller, çoraklaşmış ormanlar, yıkıma uğramış doğa, önce biraz daha fazlasına, sonra çok daha fazlasına sahip olmak için tüm kötülükleri göze almış, çıkar tutkularına tutsak olmuş kötülerin eseri değil mi?

\n

Depremlere verilen kurbanların, yıkık kentlerin, dağılan ailelerin sorumlusu o kötüler, o kötülerin daha fazla hırsları değil mi?

\n

İnsanı insana düşman eden, kardeşi kardeşe düşman kılan ideolojiler, insan hayatını hiçe sayan o kötülerin beyinlerinin ürünü değil mi?

\n

Birbirimizi onların ellerimize tutuşturduğu silahlarla öldürmüyor muyuz?

\n

Demokrasimiz onların eliyle kırpılmıyor, özgürlüklerimiz onların yasalarıyla eksilmiyor, temel haklarımız onların ayakları altında çiğnenmiyor mu?

\n

Tüm bunlar doğru, fakat dürüstlüğü elden bırakmadan yanıtlayalım aynı soruları. Bu kötülere dilediklerince kötüleşmelerine gereken ortamları biz hazırlamadık mı?

\n

Susarak örneğin, müdahale etmeyi hiç düşünmeyerek, gördüklerimiz olağanmışçasına yalnızca izleyerek, razı olarak, belki de Bize de bir pay düşer diye umutlanarak

\n

Kötülere karışmanın bir başlangıcı olmalı, öyle değil mi?

\n

***

\n

Yazının başlığında, Bir şeyler yapmak gerekiyor dedim ya, kendimizden başlayalım. İlkin kendimiz için bir şeyler yapalım. Dünyalarımız giderek kötülerle sarılıyorsa onlarla aramızdaki mesafeyi düşünelim, sözgelimi. Ne düşündüğümüzü kendimizden başka kimse bilmeyecek nasıl olsa, açık olalım. Mesafe kısalmışsa eğer, bu, bize de yakında virüs bulaşacağı anlamına gelir. Önlem alalım. Kendimizle yüzleşerek, bastırdığımız duygularımızı bilincimize çıkaralım.

\n

İçimizdeki iyi ile kötüyü ayırt etmenin başka yolu, yöntemi yok!

\n

Yüreğimizde, beynimizde kötüden boşalan yeri sevgiyle dolduralım. Sait Faik ustanın dediği gibi Bir insanı sevmekle başlar her şey”. Birbirimizi sevelim. Doğal ki anlamamız da gereklidir insanı; sevmek tek başına anlamaya yeterli değildir çünkü. Anlayarak sevmek insana güç katar. Birbirimizden güç alırız.

\n

Suskunluğumuz bozulur, dilimiz açılır, korkularımız dağılır.

\n

Umutlarımız yeşerir yeniden.

\n

Evet, bir şeyler yapmak gerekiyor. Başka bir hayatı kucaklamak, kucaklayabilmek için...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları