Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Başbakan'ın Demokrasicilik Oyunu

01 Ekim 2012 Pazartesi
\n

Bugün pazar, saat 12.08. Televizyonum açık, AKPnin 4. Olağan Büyük Kongresini izliyorum. Ekranda Başbakan var, 1 saat 8 dakikadır konuşuyor. Selamlama faslı tam 49 dakika sürdü. Konuşmasını Sezai Karakoç, Arif Nihat Asya, Mehmet Akif Ersoydan şiirlerle süsledi. Hakkını teslim edelim, Başbakan iyi bir hitabet ve demagoji (lafazanlık) ustası; konuşurken nerede duraksayacağını, nereye vurgu yapacağını, sesini nerede yükseltip alçaltacağını iyi biliyor. Bilindiği gibi demagoji halkın isteklerine, önyargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışıdır. Yunanca demos(halk) ve agogos (liderlik yapmak) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Genellikle üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği gerektirir. Çoğunlukla dindarlık, milliyetçilik gibi popüler kavramları kullanarak ve bunlara bağlılığı sömürerek yapılır. Başbakan da hem dindarlığı, hem milliyetçiliği kullanıyor, bunu yaparken, imam hatipte aldığı hitabet derslerinin hakkını veriyor.

\n

Saat 12.26. Başbakan o bildik demokrasicilik oyununa başladı yine; bir süre Cumhuriyet Halk Partisine çattı, CHP döneminde camilerin ahırlara, depolara, müzelere dönüştüğünü anlattı. Sonra Adnan Menderese övgüler düzdü. Şimdi AKPnin demokrasiye olan üstün hizmetlerini anlatıyor. Yüzünde sanki anlattıklarına gerçekten inanırmışçasına bir ifade var. Bunu nasıl yapıyor? Acaba imam hatip okullarında, tiyatro okullarında olduğu gibi mimik dersleri de mi veriliyor?

\n

Bu arada vesayetüzerine bir şeyler söylüyor, askeri vesayete yüklenirken sivil vesayete ilişkin ağzından tek söz çıkmıyor. (Âşık Veyselin bir şiirini okuyor, şiir sona erince salondaki yükselticilerden Âşık Veyselin kendi sesinden Uzun İnce Bir Yoldayımtürküsü duyuluyor).

\n

***

\n

Biraz önce internete CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskinin, CHPnin AKP kongresini izlemeyeceğine ilişkin bir açıklaması düştü. Gerekçesi şöyle: Basına ambargo uygulayan, gazetelerle gazetecilere yasak koyan, böylece halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkını ayaklar altına alarak bilgi edinme hakkını engelleyen AKPnin yasakçı anlayışını protesto ediyoruz. CHP olarak kongreyi izleyerek gazetelerin, televizyonların künyelerine ve köşelerine müdahale eden, yasaklar koyarak anayasamızın Basın hürdür, sansür edilemez hükmünü çiğneyen AKPnin yasakçı suçuna ortak olamayız. İktidara geldiği günden beri, her yöntemi kullanarak basını sindirmeye, yıldırmaya teslim almaya çalışan AKPnin bu son yaklaşımı, gazete ve gazeteci yasağıyla tahammül edilemez bir noktaya gelmiştir. Bu yaklaşım, Türkiyeye yakışmayan, çağdışı, faşizan bir yaklaşımdır. Bu anlayış demokrasiyi, çoğulculuğu, çoksesliliği ortadan kaldıran Hitlervari tek adam ve tek ses anlayışıdır.

\n

Bilindiği gibi AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı, Başbakandan gelen bir emirle gazetemiz Cumhuriyet ile birlikte Sözcü, Aydınlık, Birgün, Evrensel, Özgür Gündem, Yeniçağ gazeteleriyle Ulusal Kanal ve İMC televizyon kuruluşlarına kongreyi izleme izni vermemişti. Kongreyi izlemesine izin verilen Yurt gazetesi ise bu yasağı protesto için kongreyi izlememe kararı almıştı.

\n

***

\n

Saat 13.30. Başbakan, hiçbir şey söylemeden 2.5 saattir konuşuyor. Dünkü yazımda Yeni bir şey söylemeyecekdemiştim, varsayımım doğru çıktı. Ne var ki kongre salonunu dolduran bakanlar, milletvekilleri, delegeler, protokol çağrılıları yeni bir şey duyarmışçasına ağızları açık dinliyorlar Başbakanı. Öyle yapmaları gerekiyor, çünkü büyük ustanın her yerde gözü var! Gençler, kadınlar arada bir Türkiye seninle gurur duyuyor! diye haykırarak alkış tutuyorlar. Onlara bu görev verilmiş.

\n

AKP 4. Olağan Büyük Kongresi baştan sona bir Başbakan gösterisinden başka bir şey değil. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, AKPnin yasakçı anlayışını şiddetle kınıyor, kongre salonuna sözde demokrasi yolu yaparak, demokrasiyi, basın özgürlüğünü salon dışına atan AKPyi kongre salonunda bu ayıbıyla baş başa bırakıyor, tek adam, tek ses şovunu izlemiyor ve kongre salonuna gitmiyoruz derken haklı. Ona katılıyorum, televizyon kumandamın kırmızı düğmesine basarak ben de Başbakanı artık iyice usanç veren demokrasicilik oyunuyla baş başa bırakıyorum.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları