Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Balyoz: Çökmüş Bir Dava

25 Haziran 2014 Çarşamba

İkidir televizyon ekranlarında Balyoz davasında 21 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen emekli Albay Berna Dönmez’i izliyorum. Mesleğine yakışan dik duruşlu bir kadın.
Anlatıyor: “Mahkemeye ilk gittiğimde ‘Bu kadar komutan arasında benim ne işim var’ dedim. Bir de bunlar terfi edecek insanlar. Bir tasfiye operasyonu olduğunu biliyorduk, ama bunu çok ağır şekilde yaşattılar. Tasfiye edeceksen insanları hapse mi atman lazım. Bu insanlara, ‘Biz sizi TSK’de istemiyoruz’ deselerdi, hepsi dürüst, şerefli, namuslu insanlar, zaten istenmeyen yerde kalmazlar, emekli olur giderlerdi. Niye orada olduğumu sonra sonra anlamaya başladım. Ben tarih öğretmeniyim, devrim tarihi, Atatürkçülük, siyasi tarih dersi veriyorum. Geçmişi anlatıyorum, geçmişte yaşananların geleceğe ders olması gerektiğini söylüyorum. Atatürkçü subaylar yetiştiriyorum, en büyük suçum bu aslında. Bunu nasıl söyleyeceklerdi? Duyan inanmıyor, arkadaşımın çocukları suçun neydi diyorlar? ‘Yıldız Teknik Üniversitesi’ne el koyacakmışım’ diyorum, gülüyorlar. 10 yaşındaki çocuk gülüyor. Asker olduğum için katiyen pişmanlığım yok. Deselerdi ki asker olursan cezaevine gireceksin, yine asker olurdum.”

***

Dayatılan suça bakın. Darbe yapılacak, o da gidip Yıldız Teknik Üniversitesi’ne el koyacak. Özel yetkili mahkeme heyeti Sayın Berna Dönmez’e savcılıkça dayatılan bu “suç”u ciddiye alıyor, ona 16 yıl hapis cezası biçiyor. Ortada delil yok, kanıt yok, hiçbir şey yok! 21 ay boşu boşuna özgürlüğünden yoksun bırakılıyor.
Ona bu uyduruk suçlamayla 16 yıl ağır hapis cezası biçen mahkemenin üyeleri Anayasa Mahkemesi’nin kararını nasıl karşılamışlardır? Merak ediyorum. O suçu dayatan savcılar başlarını ellerinin arasına alıp “Biz ne yaptık” diye düşünmüşler, biraz olsun pişmanlık duymuşlar mıdır?
Ya “darbeciler, darbeciler” çığırtkanlığıyla ortalığı velveleye veren, hukukun yerle bir edilmesine payandalık eden, alkış tutan o köşe yazarları, o televizyon yorumcuları biraz olsun utanıyorlar mıdır, yüzleri kızarıyor mudur?
İzliyoruz, çoğu o yazıları kendileri yazmamış, hukukun çiğnenmesine kendileri alkış tutmamış gibi usta dansözler gibi kıvırtıyorlar.

***

Anayasa Mahkemesi kararına uygun olarak İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en dinamik kadrolarını tasfiyeye yönelik bu uyduruk davada Sayın Dönmez’le birlikte 230 hükümlü hakkında tahliye kararı vererek bu hukuksuzluk sürecine bir virgül koydu. Dava yeniden görülecek ve büyük olasılıkla 230 kişinin 230’u da aklanacak.
Çökmüş bu dava bir utanç belgesi olarak hukuk tarihimizin ibret raflarından birinde yerini alacak.
Peki, tüm bu hukuksuzluğa imza koyan o savcılar, o yargıçlar...
Hep deriz ya, “keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” diye; şimdi sıra onlarda. Bekleyip göreceğiz. Gün ola, harman ola!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları