Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anlamakta zorlanmak

24 Haziran 2015 Çarşamba

Yandaş basın, günlerdir Cumhurbaşkanı’yla, Başbakan’la yarışırcasına Suriye sınırlarımızın ötesine ilişkin korku filmi senaryoları üretiyor.
Bu senaryolara göre Kürtlerin yıllardır birlikte kardeşçe yaşadıkları toprakları IŞİD vahşetinden kurtarmaları Türkiye’nin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri!
Utanmadan, sıkılmadan Kürtlerin bir yandan IŞİD ile savaşırken, öbür yandan da Arapları ve Türkmenleri bölgeden kovarak ortak topraklarında “etnik arındırma” uyguladıklarını yazıyorlar.
İki gün öncesine kadar “Kürt baskısından” kaçarak Türkiye’ye sığınan 25 bin Arap ve Türkmenden söz ediyorlardı. Ne var ki IŞİD belası def edilince geriye dönüş başladı, ilk gün iki bin kişi topraklarına kavuştu.
İktidar sözcüleri ise hâlâ aynı teraneyi sürdürüyorlar. En büyük korkuları Suriye Kürtlerinin özgürleşerek, Arap ve Türkmenlerle birlikte kendi kendilerinin efendisi olmaları.

***

Araplara ve Türkmenlere bir itirazları yok, itirazları Kürtlere!
Önceleri Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de olası bir federe devleti Kürtlere layık görmüyorlar, bunu bağımsızlığa giden yol olarak görüyorlar.
Korkularının nedeni, bu gelişmelerin Türkiye Kürtlerinin iştahlarını kabartacağı, Türkiye Kürtlerinde ayrılıkçı düşünceleri filizlendireceği…
Doğrusu toplumun geniş kesimlerinde de kök salmış olan bu korkuyu anlamakta zorlanıyorum.

***

Dünyanın hiçbir yerinde farklı etnisiteden bir toplum kesiminde ayrılıkçı düşünce kendiliğinden gelişmez. İnsanlar çoğunlukçu devletin baskılarına, eşitsizliklere maruz kaldıkça ve bunlar artık taşınamaz bir hal alınca kurtuluşu bağımsızlıkta aramaya başlarlar.
Farklı etnisitedeki toplumsal kesimlerde ayrılıkçı düşüncelerin gelişip gelişmemesi, doğrudan doğruya o ülkelerdeki çoğunlukçu devletlerin söz konusu kesimlerle olan siyasal, ekonomik, kültürel ilişkilerine bağlıdır. Bu gerçek, Büyük Britanya Krallığı-Kuzey İrlanda, İspanya-Bask Ülkesi için de geçerlidir/geçerliydi. O devletler zaman geç olmadan yanlışlarından dönüp ülkelerindeki ayrılıkçı ateşin sönmesini/söndürülmesini başardılar.
Türkiye’deki iktidar ise yadsınamaz bir gerçek olan “Kürt sorunu”nda bir ileri iki geri taktiğiyle Kürtleri de toplumun genelini de oyalıyor.
Ülkenin milliyetçi kesimleriyle arasını sıcak tutmak uğruna bu sorunun çözümüne yönelik belirleyici adımlar atmaktan kaçınıyor.
Bunun ise bu ülkede kimseye bir yararı yok!

***

Bakalım yeni iktidar bu önemli soruna nasıl yaklaşacak?
Göreceğiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları