Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

1 Mayıs Coşkusu ve Çıkarılacak Dersler Üzerine

04 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

\n

Şu sıralar herkes 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününün ne denli barışçıl, ne denli coşkulu geçtiğini anlatıyor. Salt emekten, emekçiden yana olanlar değil, emek ve emekçi düşmanlıkları, sözleriyle, yazılarıyla, davranışlarıyla defalarca kayıt altına alınmış, sayıları hiç de az olmayan müsecceller katılıyorlar bu koroya.

\n

Sendikaların, sol örgütlerin, çok sayıda sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla Taksim Alanında 1 Mayısı kutlayan yüz binlere bir sözüm yok elbette; beni sol gösterip sağ vuran o sahtekâr takımı rahatsız ediyor.

\n

Yapay coşkuları midemi bulandırıyor.

\n

***

\n

Sözgelimi işveren temsilcileri ne ararlar o alanda? Eğer amaçları emekçilerle dayanışmaksa o alana gelmezden önce fabrikalarında taşeron işçiliğe son vermeleri, sendikal çalışmalara yol açmaları gerekmez mi?

\n

Bir yandan işyerinde taşeron işçi çalıştıracaksın, bir yandan özgür sendikacılığın yolunu kesecek, hasbelkader bir sendikaya üye olan işçini işinden edeceksin, bir yandan da Emek ve Dayanışma Gününde alanlarda boy göstereceksin.

\n

Bu ikiyüzlülüğe kim inanır ki?

\n

Aynı ikiyüzlülük gösteri alanlarında kendilerini göstermeye çalışan, iki de bir mikrofon kapmak için birbirleriyle yarışan emek ve emekçi düşmanı, sermaye mücahidi AKPliler için de geçerli değil midir?

\n

1 Mayısta alanlar salt ekonomik değil, siyasal taleplerin de dile getirildiği yerlerdir. AKPlilerin o alanlarda ne işi vardır?

\n

Eğer demokrasi sözcüğünü ağzına alacaksan önce yüzde 10luk seçim barajını kaldır, en azından parlamenter temsiliyeti güvence altına alacak kadar kapitalist/burjuva ahlakına sahip olduğunu kanıtla!

\n

***

\n

Bir de kutlamaların gürültüsüz, patırtısız, barış içinde geçmesini dillerine dolayanları, Keşke hep böyle olsaydı!” diye topu emekçilere atanları yadırgıyorum.

\n

1977’nin 1 Mayısında işçiler mi birbirini öldürdü Taksim Alanında. O zamanki Intercontinental Otelinin dördüncü katından, Sular İdaresinin üzerinden alandaki kalabalığı kurşun yağmuruna tutan işçiler miydi? 36 kişi ölmüştü o gün ve aradan geçen yıllar içinde katillerin adları da bilinir olmuştu. Bugün satır aralarında o kıyımın suçunu emekçilere yüklemeye çalışanlar acaba neden son 34 yıl içinde katillerin yargı önüne çıkarılması doğrultusunda kalem oynatmadılar?

\n

1977’yi izleyen yıllarda 1 Mayısın neden bir türlü doğru dürüst kutlanamamasının nedenleri üzerine kafa yoran acaba kaç kişi vardır? O yıldan itibaren girilen uzatmalı sıkıyönetim döneminde konulan yasakları, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası askeri-faşist yönetimin 1 Mayısı tatil günü olmaktan çıkardığını kim anımsıyor?

\n

Nihayet Turgut Özalın başbakan, şimdiki AKPli Abdülkadir Aksunun da içişleri bakanı olduğu 1989 yılında sendikalar tarafından bir kutlama girişimi olmuş, polisin durduk yerde ateş açması üzerine Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaşında bir genç ölmüş, 2’si ağır 40 kişi yaralanmış, yüzlerce gösterici gözaltına alınmıştı. 1996 yılında Kadıköyde yapılan 1 Mayıs yürüyüşü sırasında göstericilerle polisler çatışmış, üç gösterici polis kurşunlarıyla can vermişti.

\n

2007 yılı 1 Mayısında yürüyüşleri engellemek bahanesiyle polisin DİSK Genel Merkezini basmasının, sendikacıların üzerine kırmızı sular sıkılmasının, bir hastane kapısına yine polis tarafından sis bombası atılmasının, kadın göstericilerin yerlerde sürüklenmesinin, kafalarının tekmelenmesinin, turistlerin coplanmasının görüntüleri belleklerimizde canlıdır.

\n

Dört gün önceki kutlamaların olaysız geçmesinin tek nedeni ise polisin basiretli davranarak göstericilere yersiz müdahalelerde bulunmamasıdır. Dolayısıyla konunun şaşılacak bir yanı yoktur. Bundan bir ders çıkarması gereken varsa emekçiler değil, devlet ve devletin güvenlik güçleridir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları