Cüneyt Arcayürek

…Gidiyoruz Kıyamete!..

08 Temmuz 2014 Salı

MHP lideri Devlet Bahçeli, “17-25 Aralık’ın çıkmayacak lekesi duran, kalbinde kin ve nefret bulunan RTE şimdi Cumhurbaşkanlığı için yola çıkmıştır” diyor.
Gittiği Samsun’da sözüm ona adaylık propagandası diye yaptığı ilk konuşmada, cumhurbaşkanı olmaya layık olmadığını kanıtladı.
Yarı başbakan, yarı cumhurbaşkanı edasıya adeta melez bir siyasal davranış sergileyen RTE, orada da Erzurum’da da cumhurun başkanı olmaya layık olmayan davranışlar sergiledi. Muhaliflerini aşağılayan saldırgan bir üslup kullandı.
Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkarken öncelikle tek amacı ülkesini, insanlarını düşman işgalinden kurtarmaktı.
RTE’nin onun basit bir mukallidi olduğunu yazdığımız zaman, “yok canım bu kadarı fazla, olamaz” diyenlerin, Samsun ve sonrasında sergilediği, birleştirici olacağı yerde hemen her alanda ayrıştırıcı biri olarak…
…ama kendini bir ikinci Mustafa Kemal göstermeye heves eden mukallit kimliğindeki konuşmalarına, davranışlarına ne dedikleri hâlâ işitilmedi.

***

Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri, siyasi, devlet adamlığındaki dehasını yansıtan bir resmi ile RTE’nin eksik olası suratını resmeden fotoğrafını yan yana koyunuz.
Onun RTE ile her açıdan aralarındaki derin farkı hemen görebilir, her şey bir yana sadece yüz, duruş, hareketlerindeki asaletin farkını bir anda saptayabilirsiniz.
O devirde Osmanlı’daki kılık kıyafet yoksulluğuna karşın Mustafa Kemal’in, giyimiyle yaşadığı yüzyılı her açından yansıttığını Time gibi bir dergi resimleriyle birlikte kapaktan ilan etti.
RTE ise pahalı boyun bağları kullanarak, İtalyan tipi ayakkabılar giyerek çağdaş, Batılı bir insan olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Samsun’a gidişini, ilk adaylık konuşmasına “Bismillah” diyerek başlayarak Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a çıkışına benzetmeye çalıştı.
Oradaki konuşması ile ha Kurtuluş Savaşı ha yeni Türkiye uydurması demek istiyor. Bu uydurma benzetmeye cümle âlemi inandıracağını, inanacağını sanıyor.

***

Samsun Meydanı’nda hızını alamadı.
Samsun Canik’te halkla konuşmasında “sizinle muhabbete doyum olmaz” diye toplumun bir güzel sırtını okşadıktan sonra… yeni Türkiye’nin adeta ikinci bir Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olacağını içeren bir söylemle…
….dedik ya illa ki Mustafa Kemal’i taklit edecek…“fakat Erzurum Kongresi’ne de yetişeceğiz” dedi.
Samsun’da Mustafa Kemal mukallitliğini şöyle itiraf etti:
Mustafa Kemal’in İstiklal Savaşı’nın ilk adımını attığı, 95 yıl sonra o adım kadar önemli olan (kutlu yolculuk dediği) yeni Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini biz Samsun’dan başlatıyoruz.
Ne demiş şair. Tam tamına RTE için söylemiş: “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar!

***

Kırk yıllık Yani, Kani olamayacağına göre, RTE de değişmez.
Parti derlemesi kalabalıklara Samsun ve Erzurum’daki konuşmalarını sabırla TV’lerden izleyenler ya da gazetelerde okuyan mantık, vicdan sahipleri, bu RTE’nin halkı şu ya da bu diye ayırım gözetmeksizin kucaklayan bir cumhurbaşkanı olamayacağını görmüşlerdir kuşkusuz.
RTE, ayırımcı ve ayrıştırıcı, devlet adamlığından nasip almamış yapısının asla değişmeyeceğini iki konuşma ile kanıtladı.
Sanki genel seçimde AKP lideri konuşuyor.
CHP ve MHP’yi, onların çatı adayını destekleyen parlamento dışı partileri “zavallı figüranlar” diye aşağıladı.
Halktan yana sanki tek siyaset adamı imiş gibi milyonlarca oyu temsil eden iki muhalefet partisini de statükoya bekçi partiler diye gösterdi.
Çankaya’dan hükümeti de yöneteceğinin itirafı Samsun konuşmasında.
Diyor ki, “Sizlerle yine birlikte olacağız Başbakanlık’taki gibi, Cumhurbaşkanlığı’nda da böyle olacak.
Bakanlarla bürokratlarla bir arada olup (görev süremizi) ülkemize hizmetle geçireceğiz.”

***

2002’de AKP’yi tek başına iktidar yaparak bindik bir alamete..
2014’te de göz göre göre, RTE’nin ne olduğu, ne olmayı amaçladığını bilerek böylece gidiyoruz kıyamete!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları