Cüneyt Arcayürek

Yeni Türkiyecilerin Yeni Marifeti

06 Eylül 2014 Cumartesi

Birisi NATO koridorlarında başkan tavrıyla geziyor.
Öteki, başkanın her dediğine eyvallah diyor, sıfatı başbakan ama adeta başkan yardımcısı gibi.
Çankaya Köşkü’nün ta Atatürk’e dayanan geçmişini anımsamamak için Çiftlik’te devlete trilyonlara mal olan çalışma büroları ve mesken yaptırdı.
Şimdi buraların, çalışma bürosunun yanı başındaki mesken diye kullanacağı kocaman binaların içini donatmak için yine milyarlar, trilyonlar harcıyor.
Hukuk, sosyal bilim, hadi diyelim ki demokrasi de bilir geçiniyor, aziz milletimizin en az yüzde 50’si de bu yalanları sindiriyor.
Fakat daha başka alanlarda da dayanılmaz bilgi sahibi olduğunu, cumhurbaşkanı olunca kullanacağı böyyük özel uçağın herhalde iç dizaynını da kendisinin bizzat yaptığını, Bakû’dan Galler’e beraberine aldığı yalaka medya temsilcilerine söylemez mi?
Adam meğer iç mimar. Öğrendik!
Bir süre Gül’ün yedi yıl kullandığı Dışişleri Konutu’nda bir süre oturacağını açıklamasının nedenini de böylece öğrendik.
Çiftlik’teki malikânesinin fakir fukaranın cebinden çıkan paracıklarla dayanıp döşenmesini, iç mimarlık bilgilerine uyup uymadığını saptayıp denetledikten ve uygundur dedikten sonra oraya taşınacak anlaşılan.
Bir deha. Allah hayranlarına bağışlasın. Bilmediği konu yok!

***

Başbakanlıktaki ilk ve önemli görevi, Çankaya’ya çıkmak istemeyen başkan babasının her söylediğini, davranışlarını onaylamak olan AD de (Ahmet Davutoğlu) bu konuda kararı onaylamakta gecikmedi.
Başkan babası Çankaya’ya çıkmayı reddettiği için Atatürk’ün mirası yok ediliyor diyen yorumlar yanlışmış. Ya neymiş? Bu konuda sembolizm aramak çok yanlışmış.
Oysa daha sonra cumhurbaşkanı olanların oturduğu, çalıştığı Köşk, Atatürk cumhuriyetinin sürekliliğini kanıtlayan tarihsel değeri asla küçümsemeyecek, bir sembol diye tanımlanamayacak değerde bir yapıt.
Ama başkan babasının izinde ve emrinde Atatürk cumhuriyeti yerine yeni Türkiye uydurmasıyla başka bir cumhuriyetin temellerini atanların yeni marifetine göre Çankaya böyle bir anlam taşıyamayabilir.

***

Acaba yüz yıldan fazladır Beyaz Saray, Amerika ve dünya için ne ifade ediyor? Hani ya dik duran ama gidebilmek için kırk kere diplomatik parende attığı Beyaz Saray yerine yüzyıllardır gelip geçen ABD başkanları, neden başka meskenler inşa ettirmediler acaba?
Zira Beyaz Saray, Amerika devletinin hem yönetildiği hem de ABD ve halkı için sembolün ötesinde bir yapıt...
Fransızlar için Elysee Sarayı, Ruslar için Kremlin, İngilizler için Downing Street 10, neden yıllardır değişmeyen aynı değerde?
Çünkü Amerika da, Fransa, Rusya ve İngiltere de onur duydukları tarihsel geçmişlerini inkâr edecek ve etmeye yeltenen bir cumhurbaşkanı, bir başbakan seçmeyi akıllarının ucundan bile geçirmediler.
Hiçbir zaman görmemişliğin girdabına kapılmadılar.

***

Şimdi Galler’de, sınırlarımıza dayanan katiller sürüsü IŞİD’e karşı alınacak ulusal veya uluslararası önlemleri Başkan Obama’yla konuşacağına, Gülen’i ABD’nin ya kovması ya da bize iade etmesi içeriğinde sıkıştıracağını söyledi.
Bakmayın öyle arada bir ABD’ye cellallendiğine... Obama, ya Gülen’i kovarsın ya da bize verirsin, aksi halde aramızdaki dostluk, model ortaklık ve strateji falan kalmaz, diyebiliyor mu, diyebilecek mi? Hayır!
Daha önce bu isteğini Obama’ya iletti, adamın ülkesinde suçu sabit olmadı ki Gülen’i sana verelim yanıtını alabilsin.
Ama şimdi casusluk şebekesi olduğunu söylediği paralel yapının lideri Gülen hakkında artık deliller bulunmuş. Öyleyse isteklerine olumlu yanıt bekliyor.

***

IŞİD, Ukrayna, hatta Rusya’nın kimi ülkelere müdahalesine karşı uluslararası bir güç kurulması gibi konuların çözümü peşinde koşan Obama’yla hele bir görüşsün, olumsuzlukların kokusu çıkar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları