Cüneyt Arcayürek

Yalan Dönüşümler!

17 Kasım 2013 Pazar

Bir süredir gazetelerin kimilerinde tam sayfa gördüğünüz konu; ne yoksulluk, ne sosyal yaşama müdahaleye yeni hazırlıklar, ne de demokratik laik rejimden din devletine sapmaları içeren sorunlarımızın biriyle ilgilidir.
Sayfalar, hükümetin kapatmaya karar verdiği dershanelerle ilgili haberlere, yorumlara ayrılmış.
Ne var ki dershaneler gençlerin eğitimine ne ölçüde katkı sağlıyor: Yararlı mı değil mi sorularına yanıt aranmıyor.
AKP hükümetlerinde eğitim bir türlü rayına oturtulamadı.
Gelen gideni arattı; her Milli Eğitim bakanı, kafasına göre yeni bir eğitim sistemi getirdi, uyguladı...
Okullarda genç insanların üniversiteye girecek kıvamda eğitilmediği ve bu nedenle üniversite sınavlarına dershanelerde hazırlanmak zorunda kaldıkları belli başlı bir sorun.
Üzerinde durulmuyor.
Medya rant kavgasının içyüzünü sergileme telaşı içinde.
Nihayet özel dershanelerin sağladığı gelirden Gülen cemaatinin nemalandığı gündeme düştü ve… hükümetle cemaat arasında rant savaşı başladı.
Tabii hükümet, kapatma kararına şiddet ve hatta hiddetle karşı çıkan Gülen cemaatini karşısına almış görünmek istemiyor.

***

Gülen’e her daim saygılar, sevgiler gönderen Başbakan RTE şu ara susuyor.
O konuşmuyor ama eksikliğini giderecek sözcüler var.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, karara, dershaneleri özel okullara dönüştürme projesi adını takıverdi.
Tabii Bozdağ’ın cemaatin bile yalanlamadığı rant gerçeğinden haberi yok!..
Ya, her soruna maydanoz parti sözcüsü Hüseyin Çelik; “yapılmış net bir düzenleme olmadığı için şu anda yorum yapmak istemediğini” beyan buyurdu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya gelince... Telaşa, kavgaya neden yok; cemaatle oturup konuşur, bir hal çaresi buluruz demeye getirdiği yumuşatıcı bir üslupla konuşuyor.
Bakan, böyle bir açıklama yaptıysa cemaatin dershanelerle ilgili rant kaybını kabul ediyor ve hükümetin bu kaybı telafi etmeye hazır olduğunu cemaate duyurmuş olmuyor mu?
Fethullah Gülen de isim vermiyor ama kimi kastettiğinin adını artık dağdaki çobanın bile şıp diye söyleyebileceği kişiden, elbette RTE’den adını söylemeden, “firavun” diye söz ediyor: “Aleyhinizde ise isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir” diye cemaate hükümete direnmelerini salık veriyor.
“Her yer Taksim/ Her yer direniş” ile baş edemeyen hükümetin karşısına, üstelik iki seçim arifesinde şimdi bir yenisi, “direnen cemaat” çıkıyor!

***

Ama AKP bu.
Oy bazında Gülen ve cemaatinin etkisini hissettiği gün, bir de bakarsınız çıkmış ekranlara; “Biz cemaatle dava kardeşiyiz. Aramızdaki sorunları kapalı kapılar arkasında bir araya gelir, çözümleriz” ve...
... “biz de cemaatteniz” diyebilir.
Gülen cemaatinin dershanelerden kaybını telafi edecek bir formül bulabilir.
Rant kavgasının üstünü böylesi bir kapakla örtebilir.

***

Evet, AKP bu.
İcraatlarının bazıları da değil, pek çoğu toplumda eylemsel eleştirilere dönüşüyor.
Eleştirilerin yer ettiğinin farkına vardı mı; sanki eleştirilerin kaynağında hükümet yokmuş gibi, o konuya benzer, hatta o eleştirilerin tıpa tıp aynısı uygulamalar başlatıyor.
Hükümetin himayesinde ODTÜ’de binlerce ağaç katledildi.
RTE, “Yol yapmak uygarlığa ulaşmaktır”, dedi. Binlerce ağacın katline fetva verdi, nutuklar söyledi ve ODTÜ’deki ağaç katliamı eleştirilerinin yayıldığını görünce...
... Orman Bakanlığı’na bir emir çaktı. “Üniversitelerimizi ağaçlandırıyoruz” diye alelacele hazırlanan bir projeyi geçen gün yaşama geçirdi.

***

İlk olarak saptadığı alan; tabii, tapulu topraklarında ağaçları katledilen ODTÜ’ye karşı Gölbaşı’nda Gazi Üniversitesi kampusu!
Katledildikleri sıradaki boya ancak 20-25 yılda gelen ağaçlara karşı, ancak 20-25 yılda aynı boya gelmesi olası yarım metre boyunda fidanlarla yeşile düşmanlığını örtmeye çalıştı.
Siyasal bir ayıbı örtmek için eylem yapıldığı o denli aşikârdı ki; Gazi Üniversitesi’nden tedarik edilen AKP’li gençler RTE’nin konuşacağı salonda, “ODTÜ’ye aldırma / AKP’li gençlik burada/. Partililer burada/ Çapulcular nerede” diye durmadan bağırarak RTE’yi ve ağaç katliamını örtme projesini desteklediler.
Başbakan da bu kışkırtıcı eylemlerden aldığı hızla muhaliflerini ağzı bozuk diye suçladığını unutuverdi. Çevre konusunda AKP ile kimsenin aşık atamayacağını ifade ederken birden:
“Çevreciyiz beee!” diye sesini yükseltiverdi.

***

Lider bu işte: Ele veriyor talkını kendi yutuyor salkımı!..
Kanıt mı?: Yandaşlara elli santim fidan.
Fidan diye diktiği boyu kadar çama can suyu döküveren fotoğraflar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları