Cüneyt Arcayürek

Yahu Bu Kim?

09 Ağustos 2014 Cumartesi

76 milyonun en az yüzde 43’ü, bu Başbakan’ın baştan aşağı palavralarına, gerçekleri tümüyle saptıran, yanıltıcı, aldatıcı konuşmalarına nasıl hâlâ inanıyor, anlaşılır, akla yakın ve uygun bir durum değil.
Üstelik Başbakan olarak bırakalım pek çok ulusal sorundaki bu içerikteki açıklamalarını bir yana; örneğin oğluna dek uzanan suçlamalara karşı yapması gereken açıklamalardan; simit satarken, 12 yılda bugünkü zenginliğine nasıl ulaştığını belgeleyecek bilgilerden de vazgeçtik.
O tertemiz, alnı ak. Her alanda -tabii kendi dışında- suçluların inlerine kadar da girdi. Bir de örgüt yarattı; Pensilvanya. İşte devleti bu örgüt ele geçirme, benim gibi gelmiş geçmiş en büyük başbakanı bile milletten koparmak için darbe peşine düştü, diye nereye varacağı bilinmeyen bir yolda, binlerce polis ve savcıdan sonra.. şimdi de hâkimleri yerlerinden derdest etmeye hazırlanıyor.

***

Hiç kimse üzerinde durmuyor. Pekâlâ savcı Zekeriya Öz, İstanbul’da Ergenekon davası soruşturmasını yürüten baş sorumlu iken el bebek gül bebek... Şimdi kendisi hakkında sindiremeyeceği bir iki söz etti diye neden tu kaka?
Şu bu değil, tek nedenle. Vay efendim, bir savcı bu memleketin Başbakanı hakkında böyle ileri geri nasıl konuşabiliyor? Adamın aklı almıyor ve soruyor: Kim oluyor bu savcı be?
Üstelik Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu, nasıl oluyor da Başbakan hakkında böyle konuşan savcı için gerekli soruşturmanın açılması kararı vermiyor?
Ya, kim bu hâkimler? Hâlâ Başbakan’ın kafasına koşut, onun düşünce ve isteklerine uygun değil de Pensilvanya paralelinde karar veriyorlarmış. Hain bunlar, hain!

***

Öyle mi? Öyleyse; HSYK Yasası’nın bağımsız yargı erki gereği savcı ve hâkimlerin atamalarından cezalandırılmalarına dek her türlü doğru dürüst karar vermelerini engelleyecek, ancak efendimizi tatmin edecek bir kuruma dönüştüreceğini hiç çekinmeden ilan ediyor.

***

Bir de kendisine diktatör sıfatını layık görenlerin söylemlerine alınganlık gösterip saldırmıyor mu, baştan aşağı kara mizah konusu.
Tabii cesaret edemezler ya; şu kadar TV kanalından birisi, Şarlo namıyla ünlü Charlie Chaplin adlı sanatçının, daha Hitler’in dünyayı titrettiği dönemde oynadığı “Diktatör” filmini halkımıza izletebilse.
O filmde bir sahne var:
Şarlo’nun diktatöre benzer bıyık ve giysileriyle üzerinde beş kıta dünya haritası resmedilmiş bir büyük balonu, bir ayağından öteki ayağına vurarak oynadığı sahne yok mu, son dönem ülkemizde siyasal yaşadıklarımızla, yaşatanları çağrıştırıyor.
Türkiye’yi avucunun içinde gören, ben ne dersem o diye kimsenin, çevresinin bile artık yadsıyamadığı tek adamı yansıtıyor.

***

Paralel yapının işadamlarından haraç aldığını söyleyen Başbakan, “İşadamları bu konuda konuşmuyor. Konuşsana be!” diyor.
Ey muhterem; oğlunuzun vakfına hâlâ adı sanı bilinmeyen, rüşveti örten namıyla bağış diye verenlerin kimler olduğunu sen niye açıklamıyorsun? Yüreğin elveriyorsa, açıklasana!

***

Ortada alçakça ihanet var diyor. Kimler? Bu ülkenin yüzde 55-56 oyu ile ulusal görev yapan muhalefet partileri.
Muhalefete, kendisinin uzun süre iç içe yaşadığı, her icraatına ortak ettiği Pensilvanya çetesinin uşakları diye saldırıyor.
Yahu bu kim, TC Cumhurbaşkanlığı kim?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları