Cüneyt Arcayürek

Tıpış Tıpış…

17 Temmuz 2014 Perşembe

RTE, diktatörlüğün anlamını da, kimlere hangi nedenlerle diktatör denilebileceğini de akla ziyan bir görüş söyleyerek olmayacak biçimde yozlaştırdı.
Devleti yozlaştırdı. Yönetimleri yozlaştırdı. Sıra diktatörlüğe geldi.
Bir tarihte tek parti iktidarının kudretli Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın, Hürriyet muhabiri Emin Karakuş ağabeyimizi, çağırdığı makamında; “Bu memlekete komünizm getirmek istersek biz getiririz. Komünist ağzı ile konuşarak sen kim oluyorsun?” diye azarladığına benzer bir dönem yaşanıyor.
Diktatör değil ama kimin diktatör olacağını RTE biliyor.
Kendinden başka demokrat bir parti lideri, siyasetçi göremediği için kendine yakıştırılan diktatör tarifini de üzerinden atacak bir yöntem, bir yorum buldu, TV’lerden söyledi de.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu grup konuşmasında, RTE’yi Çankaya’dan uzak tutacak tek olasılığın Ekmeleddin Bey’i cumhurbaşkanı seçmek olduğunu ve bu nedenle sandığa gitmekten yan çizecek olanlara; hayır, tıpış tıpış oyunu vermeye gitmesindeki zorunluluğa işaret etti ve… RTE’nin tek adamlığını meşrulaştırmak amacının ancak böylece çöp sepetine atılacağını söyledi.

***

Ana muhalefet liderinin siyasal konuşma üslubu bile nazik.
Nezaketinden gidin mutlaka sandığa, ceberutluğun simgesi bu adamı çatı adayına oy vererek devirin diyemiyor da, bu amacı gerçekleştirmek için mutlaka tıpış tıpış oy vermeye gitmelisiniz, diyor seçmenlerine…
Ne var bunda diyeceksiniz; lakin gel de siyasal nezaketin tek bir kuralının bile yanından geçmeyen, ne ki sorumlu bir başbakanın ağzına yakışmayan sözcüklerle dolu konuşmalar yapan RTE’ye bu gerçeği anlat, anlatabilirsen.
Meğer Kılıçdaroğlu’nun seçmenleri mutlak anlamda sandığa yönelten tıpış tıpış sözcükleri var ya…
…bir liderin ağzına yakışmayacak kaba bir ifadenin ve diktatörlüğün ta kendisiymiş!

***

Bu, RTE’nin ülkede demokrasiyi tersyüz eden, her bireyi sustalı maymuna çevirmeyi hedef alan yasal önlemlerini bu ülkenin sağduyulu insanları unuttu sanki.
Çıkmış ekranlara, ana muhalefet liderini masum bir benzetmesiyle diktatör diye suçluyor.
Bu denli kendini bilmez, aynaya baktığı zaman başkalarını gören ve suçlayan bir siyaset adamı ne geldi bugüne dek, ne de geleceği var.
Oysa Kılıçdaroğlu da Devlet Bahçeli de Türkiye’nin ve demokratik yaşamın selamete çıkması için seçmenin önüne çıkan sandık fırsatının olumlu sonuç vermesini savunuyor.
Çatı adayını RTE’ye karşı çıkararak böylesi hayırlı bir sonucu ülkenin yaşamasını istiyor ve çalışıyorlar.
Evet, RTE’den kurtulmak istiyorsak; 10 Ağustos sandık olanağını mutlaka kulllanmamız gerekiyor.
RTE’nin iktidardan tıpış tıpış gitmesi için!

***

Yoksa RTE Çankaya’ya çıktıktan sonra iş işten geçmiş olacak.
Daha bugünden sanki seçilmiş, cumhurbaşkanı olmuş gibi, örneğin Bahçeli; “Velev ki RTE cumhurbaşkanı oldu, özel görüşme yapmayız” diyor...
Bu söylemi biz daha önce de izlemiştik.
Adalet Partisi lideri Demirel, Özal’ın cumhurbaşkanı olmasına fena halde karşıydı.
“Çıkarsan yukarı indiririz” diyor ve Özal’ı Meclis’teki ANAP çoğunluğu cumhurbaşkanı seçerse, onunla resmi ve özel görüşmeler için Çankaya’ya çıkmayacağını altını çizerek yineliyordu.
Ne ki Özal cumhurbaşkanı seçildi. Bir iki gün sonra, Demirel Çankaya’ya çıkacak haberini “Devlet işleri durmaz yürür ve devlette küslük olmaz” diye doğruladı.
Bugün Bahçeli, daha dikkatli. Geçmişte yaşanan benzer örnekleri biliyor elbette ve bugün “özel görüşme yapmayız” diyor. Fakat RTE, bir vesile yukarı çağırsa gideceğini daha bugünden açıklıyor.
Oysa öncelikli sorun, RTE’nin yukarı çıkmasını seçmenin önlemesi.
O yukarı çıktıktan sonra siyaset nehri öyle değişik yataklarda akar ki daha önce RTE hakkında söylenenlerin tek biri anımsanmaz bile.
Öyle ya devlette küslük olmaz bir çeşit ana kural ise; hiç ummadığınız kişiler, kurumlar, daha önce RTE’ye karşı olanlar, saygılarını, hatta bağlılıklarını sunabilirler. Şaşırmayalım.

***

1947’den beri demokrasimizin iniş çıkışlarını günü gününe içinde yaşadım.
Gördüklerimi, yaşadıklarımı anımsıyorum da bugün olmaz denilen, her açıdan aykırılıkların olabileceğini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
RTE ile yaşanması olası olabileceklere olmaz diyebiliyorsanız sorun yok.
Tıpış tıpış gidin sandığa… Diktatörlüğe hevesli, diktatörlük öncesi tek adamlığını yasal açıdan pekiştirmesi için RTE’ye oy verin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları