Cüneyt Arcayürek

Tezat!.. (25.04.2014)

25 Nisan 2014 Cuma

23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal’in eşsiz dehasıyla kurguladığı Birinci Millet Meclisi’nde her inançtan, her görüşten insanların bir araya gelerek ulusal savaşı başarıyla sonuçlandırdıklarını her fırsatta öven Başbakan RTE
… Aynı erdemi bugün gösteremiyor ve hâlâ ısrarla seçim öncesi muhalefet partilerinin dış odaklarla (hangileriyle?) işbirliği yaptığı gafletini yineliyor ve…
… Tabii birlik ve beraberliğin hiç değilse bir gün olsun ulusal Meclis’te yaşanmasını engelleyecek bir siyasal konuşma yapıyor. Ortaya çıkan gerçek; iktidar sahibi olmaktan başı dönen, bu ülke insanlarına hiç değilse bir gün olsun siyasal gerginlikten uzak, huzur içinde bir bayram kutlamasını bile çok görüyor.
Bu adamla gelecek yıllarda barış ve huzur olacağını sananların aklına şaşarım.
On satırlık şu haber RTE Türkiye’sinin gerçek yüzünü yansıtıyor:
Meclis’in açılışının 94’üncü yıldönümü nedeniyle TBMM’de gerçekleştirilen tebrik kabul töreninde iktidar ve muhalefet liderleri birbiriyle ne tokalaştı ne de selamlaştı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da Twitter ve HSYK kararları nedeniyle gerilim yaşadığı Başbakan RTE’ye sırtı dönük biçimde yargı organı başkanlarıyla sohbet etti.
İktidar kudretini, kendi kişisel amaçları ve partisi için kullandığı yasalardan alan bir Başbakan’ın, bu ülkenin muhalefeti ve en üst düzeydeki yargı organı karşısında düştüğü şu acınası duruma bakınız ve… Bu tabloyu yaratanın kendisi olduğunu söyleseniz inkâr ve reddedecek bu Başbakan’ın…
… Bu ülkeye daha ergin ve etkin gerçek demokrasi getireceğine nasıl inanabilirsiniz?

***

Tezatlar ülkesi burası... Genel Kurul’da 23 Nisan’ın anlamını partisinin anlayış ve görüşüne göre anlatan konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; şöyle diyordu:
23 Nisan bayramını temel hak ve özgürlükler için canlarını feda eden gençlerimize ve bir sabah evinden çıkarak Türk halkının kalbine gömülen Berkin Elvan’ın güzel anısına adıyorum” dedi ve…
… O sırada İstanbul’da Berkin için pankart açan üç çocuğu polis, kaba elleriyle yaka paça sürükleyerek karakola götürüyordu
Zaten hak ve özgürlükleri savunurken öldürülen gençler için bir kez olsun başsağlığı dilemeyen bu Başbakan için, bu olaylar üzerinde durulacak konular değil.
O hâlâ çağdaş dünyada gençliğin yerini kavramış değil.
Bir elinde Kuran, öteki elinde de peygamberin hayatı dindar bir gençlik hayal ediyor.

***

Çankaya ihtirasını artık bilmeyen genç, yaşlı gazeteci varmış gibi, “kardeşim dediği Abdullah Gül’ü bile harcayarak Köşk’e çıkacağı olasılıklarını sözüm ona yalanlıyor...
Gazetecileri ve medyayı başka yollara sürüklemek amacıyla, “Bizim sağımız solumuz belli olmaz. Bakın ters köşeye de düşebilirsiniz ha” diyerek, kıt espri anlayışına bir örnek veriyor.
Ya da kamuoyundaki yukarı çıkmaya hazırlandığını içeren kesin kanıyı şimdilik, tabii kendine özgü bir siyasal manevrayla, sanki cumhurbaşkanı adayı olmayacağı olasılığından söz ediyor.
Resmi bir açıklama olmadıkça, kimsenin bu martavala inanacağı, güveneceği yok!
Hele Çankaya’dan, aşağıda dönen fırıldakları yakın dostları vasıtasıyla öğrenen A. Gül gibi deneyimli bir siyasetçi, tabii RTE’yi herkesten iyi tanıyan birisi için olanaksız.

***

RTE’nin her türlü yasal olanak yanında olmasına karşın, bir ülke gerçeğini yalnız MHP lideri Devlet Bahçeli söyledi:
Başbakan, cumhurbaşkanı olmamalı dedi.
Bu söylem öyle bir vurgulama içeriyor ki, gelecek günlerde bu ülkenin ve insanlarının başına gelecek olası bütün olumsuz sorunları ve rejimsel açmazları topyekûn ifade ediyor.
Ama yankı bulmadı. Söylendi ve orada kaldı!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları