Cüneyt Arcayürek

Tek Adamlığa Doğru...

02 Temmuz 2014 Çarşamba

RTE’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı dün dev bir törenle ilan edildi.
Binlerce seçkin davetli, 250 gazeteci izledi töreni.
Bu noktaya nasıl ulaştığını kısaca belirtmek gerekirse; RTE, 1923’te kurulan laik Cumhuriyetin yerine kafasındaki din eğilimli eski dediği, 1923 Cumhuriyeti ile yaratanları ve eserlerini kökünden silmeyi temel yapan bir amaçla 2002’de tek başına iktidara geldi.
12 yıllık süreçte, halktan, başka nedenler sıralayarak, asıl amacının üstünü örttü, gizledi, seçimleri kazandı. Ta ki 2014’e varıncaya dek...
Sırasıyla öncelikle laik, Atatürk devrimlerinin savunucusu TSK’yi ya darbe girişimlerinin ocağı olduğunu savunarak ya da önüne gelen her fırsatta bu kadrolardan temizleyerek“özelleştirdi”...
İkinci hedefi medya idi.
Devletin bütün olanaklarını kullanarak bağımsız ve 1923 Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine sadık medyayı vergilerle, yazarlarını hapsederek korku çemberi içine aldı. Susturdu!
Kendine bağlı yandaş ya da yalaka denilen TV ve gazetelerden kurulu bir medya ordusu yarattı.
Sıra emrine alamadığı, dilediği gibi hem savcılık hem de yargıçlık yapamadığı yargıya gelince...
Önce 17 Aralık’taki rüşvet olaylarını aydınlığa çıkaran yargıya, hükümete darbe girişimleri düzenleyicilerinin bir aracı olmakla itham ederek ilk darbeyi vurdu.
Çankaya yokuşuna adım attığı sırada, bir sözünü iki etmeyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a 105 maddelik bir yargı paketi hazırlattı.
Ne yazık ki bu tasarı Meclis’te neredeyse sessiz sedasız, görüşülmeden yasalaştı.
Başbakanlığı söz konusu olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yargı erkine vereceği zararları inceletmeden yasayı hemen onaylayarak yürürlüğe girmesini sağladı...
Ne yazık ve çare; RTE’nin yargı erkine vurduğu son darbe olan bu yasa, kamuoyunda yeterince tartışılmadı ve gerekli olan uyarı tepkileriyle karşılaşmadı.
Bu yasayla Yargıtay ve idari yargı yeniden ve sonuçta RTE’nin istediği biçimde düzenlendi.

***

İşin ilginç yanı özel mahkemeleri kaldırmakla övünen bu iktidar, özel yetkili yargıçlar yerine...
… İstedikleri soruşturmaları yapmakta tam yetkili olan, istedikleri soruşturmayı devam ettirebilecek ve bu kararları tek başına almakta yetkili olan süper yetkili yargıçlar yaratıyor.
İktidar ile bağlantılarına gelince; bu yargıçların atamalarını HSYK’nin Adalet Bakanı tarafından atanan bir dairesi yapacak.
Zaten cumhurbaşkanı yürütmenin başında olacağından, bu nedenle kendinden sonraki hükümetlerin ve başbakanların da Çankaya’nın emrinde ve denetiminde olacağını açıkça söylüyor.
2015’te ve sonraki genel seçimlerde de başında olacağı AKP’nin propaganda düzeniyle yine seçimleri kazanacağı hesabıyla RTE, Meclis’te çoğunluk aracılığıyla 2023’lere kadar yasama erkinin de artık emrinde ön düşüncesiyle Köşk’e çıkmaya hazırlanıyor.

***

Bir yazarımız dün köşesinde yargıdaki son yasal düzenlemeleri de irdeleyerek “Güçler ayrılığının bir ayağı daha kırılmış bulunuyor” diye yazdı.
Yürütme ayağını da RTE Cumhurbaşkanı seçilince kıracak, diyor ve...
… Basında RTE’nin aykırı gidişatına karşı durması ve bu gidişatın gerçekleşmesinin bin mahzurunu, sakıncalarını yazması beklenen başta Hürriyet bir kısım medya, hâlâ sanki olağan bir demokraside halkın seçeceği cumhurbaşkanı seçimi yapılıyormuş gibi...
… Adaylar karşısında tarafsız kalacağını açıklayarak RTE’nin ekmeğine yağla bal süreceğini açıklıyor.
Oysa, artık demokratik rejimin temel üç erkini de avcunun içine alacak olan RTE’nin nasıl bir cumhurbaşkanı olacağı bütün öğeleriyle tüm çıplaklığıyla açığa çıktı.
Gün bitaraf olunacak gün değil... Tam tersine, Cumhuriyetin temel ilkelerine ve demokratik rejime taraf olmayı zorunlu kılan gündür.

***

Yoksa?..
... Dün Mehmet Y. Yılmaz’ın tanımladığı gibi...
...“Türkiye (RTE’nin elinde) dolu dizgin bir tek adam yönetimine doğru sürükleniyor”.
RTE’ye adaylığının hayırlı olmasını diliyorum, ama görünen köy kılavuz istemediği gerekçesiyle...
… Ülkeme yararlı olacağını sanmadığımdan da öteye inanmadığım için...
… Kendi hesabıma cumhurbaşkanlığının ülkeme hayırlı olmasını temenni etmiyorum.
Kurbanlık koyunlar bacaklarından asılıyor derler.
Galiba önlerindeki geleceği ve gerçeği göremeyen ülkeler de!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları