Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tartışılan Konular
Gerçek demokrasilerin işlediği ülkelerde sade bir vatandaş, örneğin bir pazar günü yazılı veya görsel medyada genel seçimden sonra partilerin birbirini suçlamaya, aldıkları sonucu başarı diye
\n\n\nyorumlamaya çalıştıklarına tanık olmaz.
\n1950’den bu yana seçimleri ve sonuçlarını izledim. Olgun demokrasilere özgü doğal kuralların bizde işlediğine tanık olmadım.
\n60 yıldır demokrasi, ileri demokrasi, özgürlük gibi temel konular tartışılıyor.
\nBu ülkenin insanları 1950’den bu yana tek başına iktidara gelemeyen ve sürekli ana muhalefet görevi üstlenen, 1965’te ortanın solunda yer bulan parti ile özgürlükleri savunup bir süre sonra özgürlüklerin canına okuyan, toplumsal zemini elverişli bulduğu zaman din sömürüsü ile iktidara gelen sağcı partiler arasındaki savaşıma tanık oluyor.
\n1960’ta Batılı demokrasileri aratmayacak bir anayasa yaptık. Çağdaş kimi öğeleri içeren bu anayasa, 1970’te ve sonraki dönemlerde sağcı iktidarlar elinde tanınmaz hale dönüştürüldü.
\n60 yıl sonra Türkiye yine özgürlükçü, sosyal hukuk devletine yaraşır yeni anayasa yapmaya hazırlanıyor.
\nAnayasanın nasıl yapılacağı yöntemleri bile ortada yok. Anayasa görüşmelerine önkoşulsuz gireceğini açıklayan ana muhalefet; sağcı iktidarın partisel anlayışına uygun bir anayasa yapma olasılığını kaygı ve kuşkuyla izliyor. Kırmızı çizgiler açıklamak zorunda kalıyor.
\n***
\nAKP’nin referandumdan geçirdiği son anayasa değişikliklerine göre hukuk kurumlarına seçilen iktidara yatkın yeni üyelerin oyları ile Yargıtay ve Danıştay başkanlarının seçildiği göz önünde tutulursa; CHP’nin yeni dönemde bağımsız yargıyı hedefleyen önerilerine AKP’nin sıcak bakması olası mı?
\nSon zamanlarda demokrasilerin vazgeçilemez temel ilkelerden biri olan laiklikten söz edildiğine tanık oldunuz mu?
\nGelmiş geçmiş din ağırlıklı partiler, son temsilcisi AKP’nin yıllardır ağızlarından düşürmedikleri dayatmaların önde geleni; 82 Anayasası’ndaki laikliği ve gereklerini tarif eden maddenin yeniden yazılması.
\nSiyasal görüşler artık darbelerden söz edilemeyeceğinde birleşiyor, ama laikliği ve erdemlerini mazisinden korkan korkmayan ağzına almıyor...
\nOysa kız öğrencilerin etek uzunluğuna santimli ölçek getiren bir valinin görev başında olduğu bu ülkede yarınlarda laik devlet kavramının başına “yeni bir şeyler” gelebilir ve gelmeyeceğine kim güvence verebilir?
\n***
\nİktidarın yeni anayasanın nasıl hazırlanacağını bile söylemekten özenle kaçındığı eleştirileceği yerde, siyaset dünyamız ve medya, yüzyılın büyük katilleri listesinde baş sırada yer alan Abdullah Öcalan’ın neden asılamadığını ya da kimin infaz edeceği veya etmeyeceğini tartışıyor.
\nÖcalan’ın idam edilmesini günün üç partili koalisyon hükümetinin önce ertelediği ve sonra yasadan idamları kaldırarak önlediği durmadan söyleniyor. Ecevit-Mesut Yılmaz-Devlet Bahçeli suçlanıyor.
\nFakattt o tarihte iktidarda olsa Öcalan’ı idam edeceğini, şayet koalisyonda ise aksi karar karşısında hükümetten çekileceğini bugün söyleyenler (RTE); örneğin hayatta olan Bahçeli gibi, Mesut Yılmaz gibi siyasetçiler bir gerçeği nedense hep ıska geçiyorlar.
\nÖcalan neden idam edilmedi, çünkü: ABD (Başkan Clinton yönetimi) terörist başını idam edilmemesi koşuluyla teslim etti.
\nTeslim koşulları zamanın MİT Müsteşarı ile CIA temsilcileri arasında saptandı.
\nMİT Müsteşarı o gece Çankaya’da, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın bulunduğu heyete ABD’nin CIA aracılığıyla öne sürdüğü koşulları anlattı ve devleti temsil edenler bu koşulları idama yeğledikten sonra Öcalan, Kenya’da Türk askerlerine teslim edildi.
\nMİT Müsteşarı daha sonraki günlerde gazetelerin (bu arada Cumhuriyet’in) yönetici ve yazarlarıyla yaptığı görüşmelerde Öcalan’ın teslim olayıyla ilgili gelişmeleri anlattı. “İnfaz edilmesi gereken Öcalan’ın neden idam\t edilmediğini” sorduğumda şu yanıtı aldım: “Terörü sona erdirmek için Öcalan’dan yararlanılacak!”
\nBugün İmralı ile görüşmeler eleştirilirken Ecevit’ten beri Öcalan’la devletin (hükümetin) görüştüğü bir mazeret olarak öne sürülüyor.
\nNe var ki -kanıma göre- Ecevit ve daha sonraki dönemlerde Öcalan’dan terörü sona erdirmek amacıyla kimi görüşmeler yapıldı.
\nNe var ki; Ecevit ve sonraki dönemlerde, hükümetlerin bugünkü iktidar gibi Öcalan’la yeni anayasa ve diğer konular üzerinde ödün veren pazarlıklar yaptığı ne yazıldı ne de tartışıldı.
\nBu konuda dün dündür bugün bugündür diyebilir mi bu iktidar?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!