Cüneyt Arcayürek

Öyle Bir Değişim ki...

05 Şubat 2014 Çarşamba

Yok hayır, inkâr etmek gereksiz.
Değişim oldu. AKP iktidarıyla her şey değişti ülkede diyorlardı.
Evet değişim oldu. Öyle bir değişim ki, ilk, siyaset adamlarında ahlak değişti.
Örneğin önce devlet adamı saydıklarımız, bir ay, bir yıl evvel söylediklerinin daha sonra tam aksini söylemeyi ahlak edindi.
Bu ne ikiyüzlülüktür, ne yalancılıktır diye eleştirildiğinde siyaset adamı böbürlenerek; ne demek, elbette daha önce söylediklerimin aksini söylemek hakkım, diyor.
Zira seçimlerde halkımız ona böyle davranma, halka yalan da söyleme yetkisi verdi.
Yüksek nitelikli hukukçular barındıran koskoca devlet kurumlarının yöneticileri, göz göre göre artık ortaokul öğrencilerinin bile ezbere bildiği yasama organının görevlerini görmezlikten geliyor. Bir vekilin yazdıklarını, söylediklerini internet sitesinden derhal kaldır diye, hadlerini aşan müdahaleler yapabiliyor.

***

Şimdi yarınların nesline masal gibi gelecek bir öyküden söz edeceğim:
Önceki söylemlerinin tersini söyleyebilen yöneticilerde, siyaset adamlarında ve bürokraside ahlak öylesine değişti ve gelişti ki...
Örneğin bir soruşturmaya adı karışan bir siyaset adamının, başkanı istifasını istediği zaman, diyelim ki haksızlığa uğradığı için, istifasını verirken aldığı her kararı başkanın izniyle aldığını söyleyerek onun da istifa etmesini istemesi kamuoyunda aferinlerle karşılaşılandı.
Bu devirde demek ki böylesine cesur, onurundan ödün vermeyenler de var diye yorumlandı bu davranış.
Bu söyleminin üzerinden bir ay geçti geçmedi.
Kamuoyu şaşa kaldı.
Dik duran adam, 45 derece eğiliverdi.
Hem başkandan hem de yönetimden özür diledi!

***

Masalın gerçek yanı şu:
Bu davranış dizisi ne hazindir ki kamuoyunda tek satır eleştiriyle karşılanmadı.
Siyasal yüzsüzlük, ikiyüzlülük, topluma yalan söyleme, balık baştan kokar misali hemen her çevreye, her alana yayıldı.
Ahlaksızlığın ahlak diye yorumlanıp kabul gördüğü bir dönem...
Artık toplumun geleneksel kurallarına aykırı düşen davranışlar, siyasal ve bürokrasi yaşamımızda olur böyle vakalar diye karşılanıyor.
Örneğin yolsuzluk ve rüşvet olayları yokmuş gibi hükümet açıklamalar yapıyor.
Üstelik akla ziyan bazı açıklamalara göre, örneğin MİT veya İçişleri Bakanlığı’nın yazdığı gizli bir yazı medyaya yansırsa...
... Bunu şimdilerdeki moda tanımla, Başbakan aslında cemaate yönelik suçlamayı içeren ifadeyle mutlaka devlete sızan paralel yapının marifeti olduğunu iddia ediyor.
Artık hükümette olup bitenleri kamuoyuna paralel yapıyı temsil eden cemaatin yansıttığını öne sürüyor Başbakan!
Bu meslekte kendimi bildim bileli hükümetin halktan, kamuoyundan gizlemeye çalıştığı belgeleri, yazıları gazeteciler elde etme çabası içinde oldular ve...
... Başbakan belki bilmiyordur. Bilse bile açıklamak işine gelmediği için söylemiyordur, ama gazeteciler bu çabalarında büyük başarılar kazandılar!.
O dönemlerde gizli sayılan belgeleri açıklamak, bugün olduğu gibi, devlete sızan örgütlerin marifeti diye suçlanıp yaftalanmaz; belgeyi açıklayan gazeteci hakkında hükümetler yargıya başvururlardı.
Tabii burada devletin devlet, devlet adamlarının yönetimde olduğu dönemlerden söz ediyoruz.

***

Şu hale bakın:
Başbakan AKP oylarının partisine bağlı araştırma kurumunun saptadığı sonuçlara ters düşen sonuçlarla duyuran başka bir araştırma kurumunu da paralel devletin marifeti olduğunu açıklıyor.
“İşte bu anketin adı, paralel yapı firmasının anketidir” diyor.
Kendisine ve partisine aykırı açıklanan ola ki kimi gerçeklerin hepsi, “uydurma!
Gerçekleri söylemeyen, doğru yoldan ayrılan, yolsuzluk, rüşvet mi; hükümetinin değil, aynaya baksın görecek; geçmiş yıllardakileri ana muhalefetin eseri diyebiliyor.

***

RTE’nin yarattığı öyle bir değişim ki...
... yalnız akla değil, toplum ahlakına da demokrasiye de ziyan!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları