RTE için asıl sancılı dönem henüz başlıyor.
“Taraflar” tarih vermediler ama ya barış, ya iç savaş kararı çıkıp çıkmayacağı tartışılan, bir araya gelecekleri günü açıklamadılar. Yakında!
Söyledikleri bu.
Oysa RTE’nin kafasında bin değil, bir tilki dolaşıyor.
Benden sonra partiyi Abdullah Gül’e emanet edersem acaba yanılır mıyım, diye gece yatıyor, sabah kalkıyor bu soruya yanıt arıyor...
Ben cumhurbaşkanı olur, Gül’ü de partinin başına ve demokratik yollardan vekil seçilip Başbakanlık’a getirirsem, otoriteyi ona telim etmiş olacağım…
… Gül de bu otoriteyi kullanarak yukarıdan ülke, parti yönetiminde kimi önerilerime hayır diyebilir.
Ola ki yapacakları ikili -geleceğini saptayacak- görüşmede Gül’den bu soruya olumlu ve de bugünden nasıl olacaksa, yaşam neler getirir önlerine bilinmez, güvence içeren yanıt arayabilir…
… Ama Gül gibi bir adım atmadan on dakika durup düşünen, karakter yapısı ihtiyatlı bir insandan bugünden böyle bir güvence alması olasılığı çok zayıf.

***

Taraflar ortada fol var da yumurta yok. Yanıtı aranan, bilmece sorunun etkisi altında kararlarını gizleyen tutumlarını sürdürüyorlar.
Abdullah Gül, belki Çankaya konusunda RTE adına oldubitti havası estirenlere yanıtmış ve de ola ki RTE’yi değil de güya milletin yapacağı seçimi kasdediyormuş gibi; “Hiç kimse şimdiden (Çankaya) ‘Bu benim cebimdedir’ demesin” dedi.
RTE de aynı gün parti genel merkezinde nabız yoklamak için topladığı vekillere, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “henüz” karar vermediğini, ancak kararını Gül’le yapacağı görüşmeden sonra açıklayacağını söyledi.
Kim ne derse desin, Çankaya konusu bu noktaya geldiğine göre, Abdullah Gül sorunun çözümünde kilit adam.

***

Bir ara tartışmaları kızıştıracak bir konu açıldı.
Anımsadığıma göre, daha önceki günlerde, şayet yukarı çıkarsa partinin alabora olacağı tartışmalarının yoğunluk kazandığı bir sırada RTE’nin vekillere, aranızda Başbakanlık yapacak çok kişi var, diyerek yatıştıran ve gururlarını okşayan sözünü, partide yapılan toplantıda vekillere yinelediği yayıldı; ama gece gelen haber dün sabahki gazetelerde yoktu!
A. Gül’le görüşmeden önce zaten böyle bir yargı açıklayacak kadar RTE de, siyasetten nasibini almayanlara özgü bir davranış gösterecek kadar acemi çaylak değil.
Gül’e karşın partide Başbakan olacak çok vekil olduğunu söylemesi demek, Çankaya’ya çıktığında atayacağı başbakanın daha şimdiden Gül olmayacağını açıklamak ve partiyi kargaşaya teslim etmek demek.
Üstelik A. Gül’ün parti içinde, öyle böyle başkaları gibi kolay yutulur bir lokma olmadığını görmek ve kabul etmek gerekiyor.
Gül’den başka devlet yaşamını ve gelişmeleri çok yakından izleyen deneyimli bir partili yok AKP’de.
Bir bakıma Gül’ün parti başkanlığına ve Başbakanlığına onay vermek ve desteklemekten başka elinde koz yok. Yani görünen o ki RTE’nin eli Gül’e mahkûm!

***

Önceki gün AKP’li vekillere Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını nasıl değerlendirdiklerini sormuş.
İlk haberlere göre genelde vekiller adaylığına olumlu baktıklarını söylemiş veya yazmışlar.
Lakin vekillere yöneltilen sorunun can alacak ikinci satırbaşı…
… “Benden sonra kim” sorusu ne yönetilmiş ne de bu konuda düşüncelerini açıklamaları istenmiş.
Acaba bu soru sorulsa idi genelde diyelim, ne yanıt alınırdı?
Başka ama uydurma gerekçeler üretilmezse belki de bu soruynun, kuşkusuz şu anda görülen makul tek çare…
… Gül diye verilecek olmasından çekindi.

***

Kuşkusuz Çankaya görüşmesinde RTE yukarı çıktığı, yerine Gül’ün parti başkanı ve başbakan olarak geldiğinde “taraflar” son yedi yılda olduğu gibi yine ahenk içinde uyumlu tutumlarını sürdüreceklerini yineleyecek, mutabık kaldıklarını açıklayacaklar.
Şu önemli nokta unutulmamalı.
Son 7 yılda Köşk’le hükümetin -gönürdekiuyumlu tutumuna, Gül’ün kamuoyuna olumsuz kanı ve izlenim vermemeye özen gösteren sabırlı karakteri neden oldu.
Yoksa? Devlet yönetiminde RTE’nin düşüncelerine aykırı düşen, içeride ve dışarıda geniş eleştirilere neden olan kimi davranışlarına başka biri cumhurbaşkanı olsa tahammül edemez ve o an tepki gösterirdi.
Ama ağustos ayında, şayet RTE ile Gül yer değiştirmekte anlaşırsa eski çamlar bardak oluyor. Yetkiler ve devlet otoritesi el değiştiriyor.
Bu kez Çankaya’dan gelen parti ve devlet yönetimiyle ilgili buyruk niteliğindeki oldubittileri aynı sabırla sindirecek, onaylayacak, sanırız bir başbakan bulamayacak karşısında.

***

Galiba yukarıda da parti yararlarını savunmaktan geri durmayacağını söyleyen RTE ile daha önceki yılları aratacak bir dönem başlıyor.